Cumhurbaşkanı
seçim sonuçlarına
itiraz eden Mir Hüseyin
Musevi'nin seçim
komisyonu, halkın güvenini kazanan kişilerden oluşturulacak bir araştırma komisyonunun, seçimin sıhhatli yapılıp yapılmadığını araştırmasını istedi.
Diğer adaylardan
Mehdi Kerrubi ve
Muhsin Rızai tarafından da desteklenen önerinin, Anayasayı Koruyucular Konseyine iletildiği belirtildi.
Seçimi kaybettikleri açıklanan üç adayın itirazlarını görüşmek üzere dün ilk toplantısını yapan Konsey'in, öneriyi bugün değerlendirmesi bekleniyor.
Musevi ve Kerrubi seçimlerin iptalini isterken, Rızai belli seçim bölgelerindeki oyların yeniden sayılmasını talep etmişti.
Hukukçu ve din adamlarından oluşan 12 üyeli Konsey, seçim sonuçlarını iptal ya da resmi ve kesin olarak ilan etme yetkisine sahip.
-"ŞİDDETİ TASVİP ETMİYORUZ"-
Reformcu Mir Hüseyin Musevi'nin ofisinden yapılan açıklamada, seçim sonrası süreçte can kaybı ve yaralanmalar olduğu hatırlatılarak, ''Şiddeti tasvip etmiyoruz'' ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, ''kamu malına zarar verilmesi, halkın can güvenliğinin tehdit edilmesi ve polisin müdahalesinin barışçıl
protesto gösterileriyle bir ilgisi olmadığı'' belirtildi.
Seçim sonuçlarına ilişkin itirazın barışçıl ve yasal yollardan yapılacağı kaydedilen açıklamada, bazı siyasi liderlerin gözaltına alınması kınandı.
Protestolarda tutuklananların bir an önce serbest bırakılmasının talep edildiği açıklamada, istenmeyen olaylar sonucu hayatını kaybedenlerin ailelerine baş sağlığı dilendi.
-SAĞDUYU ÇAĞRILARI-
Seçim sonuçlarının açıklamasından sonra başlayan protestolar sürerken yetkililer,
cumhurbaşkanı adaylarına ve halka sağduyu çağrısında bulundu.
Dini lider Ayetullah Ali
Hamaney,
İçişleri Bakanlığı, Anayasayı Koruyucular Konseyi ve cumhurbaşkanı adaylarının temsilcilerinden oluşan heyeti kabulde yaptığı konuşmada, ilgili tüm tarafları huzur ve güvenin sağlanmasına yardımcı olmaya çağırmıştı.
Hamaney, şiddete başvuran, kargaşa çıkaran, halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye atanların, ülkenin birlik ve bütünlüğüne kastettiğini belirtmişti.
“Tüm cumhurbaşkanı adaylarının,
İslam Cumhuriyetinin ilke ve değerlerine bağlı olduğunu'' kaydeden Hamaney, “Sorunların
kanun çerçevesinde halledilmesi'' çağrısında bulunmuştu.
Seçim sonuçlarına itiraz için yapılan gösterilerde çıkan olayları protesto amacıyla, Tahran'da yapılan gösteriye on binlerce kişi katılmış ve olayların sorumlularının yargılanmaları istenmişti.
Gösteride yapılan konuşmalarda ve okunan bildiride, milli birlik ve beraberliğin korunması çağrısı yapılırken, seçim sonuçlarına ilişkin itiraz ve diğer şikayetlerin yasal yollardan yapılması istenmişti.
Aynı gün Musevi taraftarlarının düzenlediği ve on binlerce kişinin katıldığı gösteride de şiddetten kaçınılması istenmişti.
-OLAYLAR DÖRDÜNCÜ GÜNÜNDE-
Cumhurbaşkanı adaylarından hiçbirinin sahiplenmediği olayların dördüncü gününde de bazı iş yerleri tahrip edildi, belediye otobüsleri ile özel araçlar ateşe verildi.
Olaylarda en az 8 kişinin hayatını kaybettiği ve onlarca kişinin yaralandığı resmi makamlarca teyit edilmişti.
Güvenlik güçlerinin başlattığı operasyonlarda olaylara karıştığı belirlenen, aralarında siyasilerin de olduğu 300'e yakın zanlının yakalandığı belirtilmişti.
Bu arada, motosikletli bazı aşırı grupların ellerinde sopalarla barışçıl gösteri yapanlara karşı şiddete başvurması ve halkı rahatsız etmesi tepkiyle karşılandı.