Süreyya Ayhan Kop, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 6 ay 1 haftalık hamile olduğunu ve yaklaşık 3 ay sonra da bir erkek çocuk dünyaya getireceğini kaydetti. Uluslararası Spor Tahkim (CAS) Mahkemesi'nde davanın devam etmesine karşın yasaklı olduğu için çocuk yapmaya uygun bir zamanının olduğunu ifade eden Kop, ''Çocuğun spor yaşantıma olumlu katkı sağlayacağına inanıyorum'' dedi. Şu an kötü bir dönemden geçtiğini, çocuğun bu sıkıntılı günleri aşmasında ve yarışma sırasında kendisine güç katacağını anlatan Kop, ''Rakiplerimin çoğunun çocuğu vardı. Elinden tutup piste getiriyorlardı ve ardından da tribüne bırakıp yarışıyorlardı. Daha sonra da elinden tutup götürüyordu. Bu çok güzel bir duygu olsa gerek. Çünkü yarışırken çocuğu düşünmek büyük bir motivasyon sağlayacaktır'' diye konuştu. Anneliğin sporculara daha güç kattığını dile getiren Kop, şunları kaydetti: ''Anne olan sporcuların gücünün arttığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Çünkü doğal bir etki yapıyor ve bayanların kasları güçleniyor. Ayrıca pervislerdeki genişleme uzun adım atmama yardımcı olacak. Çocukla birlikte her şeyin daha güzel olacağını düşünüyorum. Hamileliğimde 6 ay 1 hafta oldu. Eşim çocuğun adını bana bıraktı. Bize kimse sahip çıkmamıştı. Çocuğun adının anlamlı olmasını istedim ve ismini Yücel Can koyacağım. Yücel'e sahip çıkarak canlar çoğalsın diye.'' -''ORTAM SPOR YAPMAYA UYGUN DEĞİL''- Türkiye'de başarılı olan sporcuların hep kötülendiğini ve kötü bir dönemde spor yapmaya çalıştığını belirten Süreyya Ayhan Kop, Türkiye'de spor zihniyeti ve kadına bakış açısının değişmesi gerektiğini savundu. Başarılı olan sporcuların ayaklarından geri çekildiğini öne süren Kop, açıklamasını şöyle sürdürdü: ''Süreyya Ayhan Kop, Yücel Kop, Semih Saygıner ve Halil Mutlu'ya ülke olarak sahip çıkılmadı. Yetkililer sahipsiz bıraktı. Benim yanlışım olsaydı, çıkıp cesurca bunu ifade ederdim. Arkadaşlarıma da hep bunu önerdim. Nasıl olduğunu bilmediğim bir şeyle suçlanıyorum ve ülkem bana yardımcı olmadı. Ömrümün yettiği yere kadar bunun peşinde olacağım. Zaten 3-6 sporcu var ve ülke olarak bunlara sahip çıkamıyoruz. Ben 16 yıldır spor yapıyorum ve başarılı olduğuma da inanıyorum. Bugüne kadar kötü değildim de başarılı olunca mı kötü oluyorum? Bunu kimse sormuyor, ama yöneticiler, 'bu başarılı oldu ileride ayağıma dolaşır' diye kötü duruma getirmek istiyor. Ortam spor yapmaya uygun değil. Ama buna rağmen yapmaya çalışıyorum. Bazı düşüncelerim var. Gerçi düşüncelerimin oluşmayacağı bir ortam, ama yine de yapmak istiyorum. Ortam bulsam da bu yıl başıma gelenler yine gelebilir. Çok karamsarım ve korkuyorum. Eğer kendim yapmış olsaydım korkmazdım. Spor yapacağım demeye korkuyorum. Başıma geldiyse yine gelebilir. Uzaya gitsem de peşimden gelirler.'' -''ÜLKENİN SPORCUSUNA 100 BİN DOLARI ÇOK GÖRÜRLER''- Sporda başarısızlık gibi bir karamsarlığa kapılmadığını belirten Kop, ''Bu benim kabiliyetim. İstediğim zaman ortaya çıkarabilirim'' dedi. Türkiye'nin olimpiyatlarda en kötü dönemini yaşamasına karşın federasyon başkanının kendisini başarılı bulduğunu öne süren Süreyya Ayhan Kop, açıklamasını şöyle tamamladı: ''Ben 16 yıldır hizmet veriyorum ve hala eşimle benim seçimde oy kullanma hakkım yok. Oysa en doğal hakkımız. Çünkü biliyorlar ki biz yönetimi başarısız buluyoruz ve oy vermeyeceğiz. Ne yazık ki bazıları ülkenin başarılı olmasını istemiyor. Başarı isteseler milyon dolarlar vererek dışarıdan sporcu getirmezler. Dışarıdan ithal edilen sporcu da ilk 3'e bile giremiyor. Bu mu başarı? Oysa kendi ülkesinin sporcusuna 100 bin doları bile çok görürler.'' Süreyya Ayhan Kop, hakkında verilen 4 yıl, eşi ve antrenörü Yücel Kop için de 2 yıl yarışmalardan men cezasını hatalı bularak Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'ne (CAS) başvurmuştu. Milli atlet doping kullanmak, Yücel Kop ise sporcusunda doping çıktığı iddiasıyla suçlanıyor.