İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Kültür A.Ş Genel Müdürü
Nevzat Bayhan, yaptığı açıklamada, insanların sınırlı ömürlerinde gezebilecekleri, görebilecekleri mekanların da sınırlı olduğunu belirterek, bu nedenle Miniatürk'ün kurulduğunu söyledi.
Dünyanın çeşitli yerlerinde 30'a yakın Miniatürk
kent bulunduğunu ancak hiçbir ülkenin
Türkiye kadar kültürel bir geçmişe sahip olmadığını ifade eden Bayhan, Türkiye'nin kendi coğrafyası içinde güzelliğini ve zenginliğini koruduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin zenginliklerinin sergilendiği Miniatürk'te,
Cumhuriyet dönemi,
Osmanlı dönemi ve günümüz eserlerinin yer aldığını anlatan Bayhan, ''Etnik farklılık gözetilmeksizin, kültür ve sanatımızda var olan, insanlarımızın görmek için can attığı
maketleri Miniatürk'e taşıdık. Buradaki amaç, insanları bambaşka bir dünyaya davet etmek. Sadece İstanbul değil, Türkiye ve Osmanlı coğrafyasındaki mekanları da görme fırsatı verdik. Ayrıca, Türkiye ve İstanbul'a önemli bir katma değer sağladık'' diye konuştu.
-120 MAKET SERGİLENİYOR-
Miniatürk'ün bulunduğu alanın, geçmişte İstanbul'un metruk yerleri arasında bulunduğunu, projenin hazırlanması için öncelikle
Haliç'in temizlendiğini anımsatan Bayhan, şöyle devam etti:
''Buralar insanların gelip geçmeye üşendiği yerlerdi. Çünkü Haliç kokuyordu. Bu kokudan dolayı kimse burada barınmak istemiyordu. Haliç'in temizlenmesinin ardından bölgeye yakışacak bir proje için hazırlıklara başlandı. Zemin alüvyonlu bir toprağa sahip olduğu için fazla yapılaşma gerektirmeyecek olan Miniatürk için 2005 yılında harekete geçildi. İlk olarak 70 maket hazırlandı. Maket sayısını zamanla 120'ye çıkardık. Burası sadece gezilip görülen bir alandan ziyade yaşayan bir mekan haline dönüştürüldü. Miniatürk, kültürel mekan olarak da vazife görüyor.''
Bayhan, Miniatürk'ün kurulduğu yıllarda
ulaşım sorunu yaşandığını ancak yaptıkları girişimler sonucu karadan, denizden ve havadan ulaşımın sağlandığını anlattı.
Miniatürk'ün,
Ayasofya Müzesi,
Sultanahmet Camisi,
Topkapı Sarayı ve Yerebatan Sarnıcı'ndan sonra turistlerin uğrak yeri haline geldiğini belirten Bayhan, bunun turizme ciddi anlamda katkı sağladığını dile getirdi.
Bütün maketlerin ziyaretçileri hayretler içinde bıraktığını anlatan
Nevzat Bayhan, şunları kaydetti:
''Miniatürk, Türkiye'nin özeti, mekanların küçültüldüğü insanların yüceltiliği bir yer. Bu felsefeyle insanların Miniatürk'ü gezmesini istiyoruz. Burada ziyaretçilerimiz, her maketle ilgili 6 dilde bilgi edinebiliyor. Rehbere ihtiyaç duyulmadan, 2 saatlik tur yapılabiliyor. Miniatürk, 15 milyon dolara mal oldu. Zaman içinde kendisini amorti etti. Büyük bir turist akını yaşandı. Miniatürk masraflı bir yer. Bir bebek gibi itinayla
bakım istiyor maketler. Açık mekanda oldukları için sıcağa ve soğuğa maruz kalıyorlar. Çevresel etkiler oluyor.''
Bayhan, Miniatürk'ü 5 yılda 3 milyon 516 bin 776 kişinin ziyaret ettiğini, bunun 3 milyon 463 bin 860'ının
yerli, 52 bin 916'sının
yabancı turist olduğunu bildirdi. Bayhan, ziyaretlerden 11 milyon 231 bin 650 YTL gelir sağlandığını söyledi.
2008 yılında 425 bin 301 kişinin ziyaret ettiği Miniatürk'ten 1 milyon 332 bin 138 YTL elde edildiğini anlatan Bayhan, yılda bir milyon ziyaretçi hedeflediklerini kaydetti.
-YENİ MAKET PROJELERİ-
Miniatürk'e yeni maketler kurulması için çeşitli illerden talepler geldiğini anlatan Bayhan, maket maliyetini karşılayacak illere mekan sağlayacaklarını söyledi.
Van,
Diyarbakır,
Mersin,
Kastamonu ve Çanakkale'den çeşitli teklifler geldiğini belirten Bayhan, ''Maket yapımı konusunda ilgili firmaların bulunması konusunda da yardımcı oluruz'' dedi.
Miniatürk'ün, 2010
Avrupa Kültür Başkenti sürecini yaşayan İstanbul için bir kazanım olduğunu vurgulayan Bayhan, bu mekanların sadece ziyaretçi sayısıyla değil, yöreye, ülkeye yaptıkları katkı payıyla ölçülmesi gerektiğini belirtti.
-MİNİATÜRK-
2003 yılında ziyarete açılan ve 60 bin metrekarelik alan üzerine kurulan Miniatürk'te, İstanbul,
Anadolu ve bugün Türkiye sınırları dışında kalan Osmanlı coğrafyasından toplam 120 maket sergileniyor.
Yurt içinde 10,
yurt dışında 3 atölyede üretilen eserlerin yapımında, sanayide kullanılan plastik bazlı, açık hava şartlarına uygun malzeme kullanıldı. Maketler yerleştirilmeden önce Miniatürk
test alanında bekletilerek, açık hava şartlarına uygunluğu bir kez daha test edildi.
Ayasofya'dan Selimiye'ye, Rumeli Hisarı'ndan Galata Kulesi'ne,
Safranbolu Evleri'nden Sümeli (
Sümela) Manastırı'na, Kubbet-üs Sahra'dan
Nemrut Dağı Kalıntıları'na dek pek çok kültür ve medeniyetin izlerinin bir araya geldiği parkta, bugün artık yerlerinde olmayan Artemis Tapınağı, Halikarnas Mozolesi, Ecyad Kalesi gibi eserler de yeniden canlandırıldı.