Adnan
Menderes Üniversitesi (ADÜ)
Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Engin
Akdeniz başkanlığında, ADÜ ile
Ege Üniversitesi (EÜ) Arkeoloji bölümlerinden öğrencilerin oluşturduğu 8 kişilik bir ekibin,
TÜBİTAK Sosyal ve Beşeri Bilimler
Araştırma Grubu destekli ''Prehistorik ve Protohistorik Çağlarda
Manisa ve Çevresi'' başlıklı yüzey araştırmasının 2008 yılı çalışmaları kapsamında bulunan resmin, yaklaşık 15 bin yıl öncesine dayandığı belirlendi.
Salihli Demirköprü Barajı çevresinde, Yeni Sindel köyü yakınlarında yer alan
kayalık arazideki bir kaya üzerinde bulunan resimlerin, kırmızı ve vişne çürüğü renklerinde kök
boya ile yapıldığı görüldü.
Araştırma Ekibi Başkanı Doç. Dr. Engin Akdeniz, gazetecilere yaptığı açıklamada, bölgenin prihistorik çağ açısından son derece önemli bir yer olduğunu ifade ederek, Sindel Dağı ve
Sarıkaya ile Gökçukuru mevkilerinde gerçekleştirdikleri çalışmalar sonucu önemli bilgilere ulaştıklarını söyledi.
Buna göre, Sarıkaya'da daha önce üzerinde hiçbir bilimsel çalışma yapılmamış bir kaya resminin belirlendiğini kaydeden Doç. Dr. Akdeniz, resimde net olarak 3 elin görüldüğünü söyledi. Doç. Dr. Akdeniz, ''Üzerinde halen çalıştığımız, kırmızı boyanın hakim olduğu, vişne çürüğü renginde de izlerin bulunduğu resmin, prehistorik çağlara ait olduğu anlaşılmaktadır. Gökçukuru mevkisinde ise bu insanların
yaşam alanı olarak kullanımına uygun kaya sığınakları bulunmuştur'' dedi.
Resmin ortaya çıkarıldığı yere çok yakın bir noktada, Demirköprü Barajı'nın yapımı sırasında (1954-1960) çok sayıda ayak izlerinin bulunduğunu bildiren Doç. Dr. Akdeniz, şunları kaydetti:
''Bunların farklı olmasına karşın genel olarak bölgedeki buluntular, günümüzden yaklaşık 12-10 bin yıl öncesine dayandığı genel bir görüş olarak kabul edilebilir. Bu tarih M.Ö. 10-8 bin yıllarına denk gelmektedir. Ayak izleri ilk bulunduğunda 200 kadardı, ancak bugün arazide ancak 12 ayak izi kaldı. İnce kül örtüsü üzerinde henüz yumuşakken yürüyen insanların ve hatta hayvanların bıraktığı çıplak ayak izleri, daha sonraki patlamalar sırasında çevreye yayılan cüruf parçaları ile kaplanmıştır. Böylece bu ayak izleri zamanımıza kadar ulaşmıştır.
Acil bir şekilde korunması gereken bu ayak izlerini bırakan insanların yaşadıkları yerlere dair kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır.''
Doç. Dr. Akdeniz, ayak izleri, kaya resmi ve sığınaklar bir araya getirilip değerlendirildiğinde, yörede prehistorik çağ toplumlarına yönelik son derece önemli verilerin saptandığını belirtti.
-KATAKEKAUMENE-YANIK ÜLKE JEOPARK PROJESİ-
Öte yandan, Manisa'nın
Kula Belediyesi tarafından yürütülen ve Salihli'nin de içinde bulunduğu
Avrupa Birliği (AB) destekli Katakekaumene ''Yanık Ülke'' Jeopark
Projesi çalışmalarına yönelik açıklamada bulunan Proje Koordinatörü Prof. Dr. Yılmaz Savaşçın, projenin, bölgenin barındırdığı jeolojik, tarihi ve kültürel zenginliği tek
çatı altında toplayarak,
ülkenin ilk jeopark örgütlenmesinin kurulmasını amaçladığını kaydetti.
Bu şekilde UNESCO'nun Avrupa Jeopark ve Global Jeopark ağlarına katılımın sağlanması çalışmalarının yürütüleceğini ifade eden Prof. Dr. Savaşçın, ''Koruma ve dünya çapında
tanıtım çalışmalarının birlikte yürütüleceği proje ile alan içinde kalan yerleşimlerin yeni projeler ve yatırım imkanları ile geliştirilip geniş bir turizm potansiyeli oluşturulacaktır'' dye konuştu.
AA