Bundan bir kaç yıl önce Mersin'deki Kız Kalesinde bulunan
kemikler üzerinde inceleme yapan
Ankara Üniversitesi
Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Adli Antropoloji Laboratuvarı Sorumlusu Prof. Dr. Ayla Sevim, çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.
Geç
Bizans dönemine ait olduğu tahmin edilen kemiklerden biri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, bunun 45-50 yaşlarındaki 1.75-1.80 boyundaki bir erkek iskeletine ait olduğunu saptadıklarını anlatan Sevim, söz konusu kişide eklem romatizmasından kaynaklanan, enfeksiyona bağlı kemik yıkımı bulunduğunu belirlediklerini söyledi. Sevim, yumuşak dokuları yok olmuş söz konusu erkeğe ait kafatasındaki elmacık kemiği ve diğer özelliklerinden yola çıkarak ''yüzlendirme'' yaptıklarını da belirtti.
Bu tür kemikler üzerinde yapılan çalışmalarda, aynı topraklar üzerinde yaşayan bireylerde tarihsel süreçteki değişimleri bulmaya çalıştıklarını anlatan Sevim, böylece
Anadolu toplumlarının akrabalık ilişkilerini de ortaya çıkarmayı umduklarını bildirdi. Sevim, incelenen kemiklerin, Anadolu topraklarındaki bireylerin birbirine benzer yapılarını ortaya çıkardığını ifade ederek, ''Aslında bu topraklar üzerinde çok farklı topluluklar yaşadığı için belirli bir insan tipinden bahsetmek çok güç'' diye konuştu.
AKSARAY'DA BULUNAN KEMİKLER
Adli Antropoloji ve Adli Diş Laboratuvarlarında görevli uzman Füsun
Yaşar da, 1 yıl önce
Aksaray Eskil'de bir yer altı
yaşam alanında bulunan kemikler üzerindeki çalışmalarının sürdüğünü söyledi.
Yaklaşık 100 yıl öncesine ve her iki cinsiyetten orta yaş grubundaki kişilere ait olduğu tahmin edilen kemikler üzerinde yapılan çalışmada, kafataslarından birinde travma saptadıklarını bildiren Yaşar, bunun söz konusu kişi kuyuya inerken meydana gelmiş olabileceğini anlattı.
Kemiklerin bulunduğu yerin nasıl bir yaşam alanı olduğunu henüz saptayamadıklarını kaydeden Yaşar, iskeletleri bulunan kişilerin orada ne amaçla bulunduğunu belirlemek üzere bölgede tekrar araştırma yapacaklarını bildirdi.