Müşerref, Weill Cornell Tıp Okulu'nu ziyaret ettikten sonra yaptığı açıklamada, İsrail'i tanımalarının,
İslam dünyası ile Batı ülkeleri arasında
köprü vazifesini görme ümitlerini sona erdireceğini belirtti.
Müşerref, kendilerini İslam dünyasından tecrit edecek herhangi bir girişimde bulunamayacaklarını ve İsrail'i ancak bağımsız bir
Filistin devletinin kurulmasından sonra tanıyabileceklerini kaydetti.
Konuşmasında
terörle mücadele konusuna da değinen Müşerref, Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgalinin 1989 yılında son bulmasıyla Batı ülkelerinin
Pakistan'ı ter kettiklerini belirtti ve “Bizi herkes terk etti. Afganistan'dan kaçan 20-30 bin mücahid ve sınıra dayanan 4 milyon göçmenle başa çıkmak zorunda kaldık. Mücahidler daha sonra
El Kaide ile bütünleşti" dedi.
ABD'deki 11
Eylül terör saldırılarından sonra
terörle mücadele konusunda müttefik haline geldiklerini anlatan Müşerref, bu konudaki eleştirelere anlam veremediğini, terörle mücadelede kendilerinden fazla çaba harcayan olmadığını kaydetti.
Pakistan Devlet Başkanı
Pervez Müşerref, anılarına yer verdiği “Ateş Hattında” adlı kitabıyla geniş yankı uyandırmıştı. ABD'nin,
11 Eylülden sonra kendilerini, “a bizimle olursun, ya da ülkeni taş devrine döndürürüz” diyerek tehdit ettiğini ifade eden Müşerref,
İngiliz istihbaratını da yeteri kadar
işbirliği yapmamakla suçlamış, ABD'nin
Irak işgalini eleştirmişti.