Yeşilçam'ın duayeni uğurlandı

Tedavi gördüğü hastalık nedeniyle dün vefat eden Türk sinemasının usta yönetmeni Atıf Yılmaz Batıbeki için Beyoğlu Emek Sinemasında tören düzenlendi.


Yılmaz'ın dostları, sevenleri ve vatandaşların katıldığı törene, ünlü yönetmenin cenazesi getirilmezken, beyaz karanfillerle süslü fotoğrafı sahneye konuldu. Sunuculuğunu Müjde Ar'ın yaptığı törende ilk olarak Nebil Özgentürk'ün, 1999 yılında ''Bir Yudum İnsan'' adlı programda Atıf Yılmaz Batıbeki'yi konu aldığı bölümden bir parça sunuldu. Belgeselin gösterimi sırasında Batıbeki'nin uzun yıllar hayat arkadaşlığını yaptığı eski eşi Deniz Türkali ve yakın sanatçı dostlarından bazılarının gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Törende, kısa bir açış konuşması yapan Müjde Ar, ''Sinemamızın daima genç kalmış bir ustasını yolcu etmek için buraya geldik. Yılmaz, biz oyunculara unutulmaz karakterleri canlandırma fırsatı verdi'' dedi. OYUNCU DOSTLARI Müjde Ar, daha sonra Batıbeki'nin filmlerinde rol alan oyuncuları ve dostlarını tek tek sahneye çağırdı. Türkan Şoray, ''Duygularımı tek kelimeyle ifade etmek istersem, çok üzgünüm. Öncelikle bir yakınımı, dostumu kaybettim'' dedi ve sözlerinin ardından sahneden ağlayarak ayrıldı. Lale Mansur da ''İnşallah hepimiz ondan feyz almışızdır. Hepimizin başı sağ olsun'' diye konuştu. Tarık Akan, ''Ne mutlu bana ki Yeşilçamlıyım, sinemacıyım ve ustalarım Atıf Hocalar ve öncekiler... Ustalarımdan almış olduğum çok önemli bir nokta var. Şunu öğrendim ki Yeşilçam hiçbir zaman laiklikten taviz vermemiş, iyi veya kötü filmlerini üretmiştir. Bundan sonra da öyle olacaktır'' dedi. Hale Soygazi de, salona girdiğinde Atıf Yılmaz Batıbeki'yi salonda bir yerlerde oturuyormuş gibi hissettiğini belirterek, onun ölümüne inanmanın çok zor olduğunu söyledi. Cihan Ünal ise 80'li yılların başında ''Mine'' filmiyle başlayan dostluklarının bugünlere kadar geldiğini anlatarak, ''Her zaman dünyaya ve ülkemize karşı sorumluluk bilincinde olan bir insandı. Çevremizde karşılaştığımız kabalıklara ve kalınlıklara karşın, daima ince, zarif bir çiçek gibiydi, hep öyle kalacak'' diye konuştu. Nur Sürer de gözyaşlarıyla yaptığı konuşmasında, ''Sinemada kadınların en büyük sevgilisini kaybettiğini düşünüyorum. Hepimizin sevgilisi öldü'' dedi. Fikret Hakan, dünyada 50 yıl boyunca gündemde kalmayı başaran nadir sinema adamlarından birinin Atıf Yılmaz Batıbeki olduğunu dile getirdi. Sahneye ağlayarak gelen Nurgül Yeşilçay da Atıf Yılmaz Batıbeki'den ''sanatın asık suratlı yapılmayacağını'' öğrendiğini belirterek, sahneye ağlayarak gelmesine gönderme yaptı ve ''Belki de şimdi bana kızıyordur'' diye konuştu. Yönetmen Ümit Ünal da 1985'de asistanlığını yaptığı Batıbeki'den öğrendiği en önemli şeyin, ''iş konusunda hiç bitmeyen merakı ve ilgisi'' olduğunu ifade ederek, onun, herkesin ''Atıf Ağabeyi'' olduğunu anlattı. Yönetmen Erden Kıral da ''Atıf Ağabey bir olaydı, bir fenomendi. Ondan örnek alacağımız o kadar şey varki. Bir dönem kapandı Türk sinemasında'' diye konuştu. Atıf Yılmaz Batıbeki'nin hastalığı sırasında doktorluğunu yapan Jan Klod Kayuka da doktorlar için hastalarıyla bir sınır belirlemenin önemine değinerek, ''Atıf Bey, benim sınırı saptayamadığım bir insandı. Zamanla dostum oldu'' dedi. Törenin ardından, Müjde Ar'ın çağrısı üzerine törene katılanlar kortej oluşturarak, cenaze namazının kılınacağı Teşvikiye Camii'ne gitmek üzere Atatürk Kültür Merkezi önünden kalkacak otobüslere kadar yürüdü. Kortejin önünde yürüyen ve Atıf Yılmaz'ın resmini taşıyan torunu Ceren'in zaman zaman hıçkırıklarla ağladığı görüldü. Anma törenine, Atıf Yılmaz Batıbeki'nin kızı ressam Kezban Arca Batıbeki, Murathan Mungan, Çolpan İlhan, Ali Özgentürk, Bedri Baykam, Bülent Kayabaş, Murat Belge, Deniz Türkali'nin kızı Zeynep Cassalini, Rutkay Aziz, Ercan Karakaş, Kartal Tibet, Fatma Girik, Mehmet Ali Alabora ile sanat dünyasından çok sayıda kişi katıldı.
<< Önceki Haber Yeşilçam'ın duayeni uğurlandı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER