Tarım ve
Köyişleri Bakanı
Mehdi Eker, TBMM'de Salı günü kabul edilen Tarım Kanunu ile ilk defa tarımda amaçlar, ilkeler, öncelikler ve
desteklerin
kanun ile belirlendiği, böylece uygulamaya bir bütünlük geleceğini söyledi.
Tarım Kanunu hakkında bilgi vermek üzere, basın mensupları ile kahvaltıda bir araya gelen Bakan Eker, “Tarım politikaları artık hükümetlerden bağımsız olarak uygulanacak. Kimse (O ne verirse ben 5 fazlasını veririm) diyemeyecek” dedi.
Türkiye için tarımın çok önemli olmasına karşın, şimdiye kadar desteklerin, önceliklerin, politikaların günübirlik kararlarla belirlendiğini hatırlatan Bakan Eker, “
Bakanlar Kurulu toplanıyordu, (Şu
ürüne şunu verelim, bu ürüne bunu verelim) diyordu. Bu yöntemle ürün planlaması yapmak mümkün olmuyordu” diye konuştu.
Kanunda tarımsal
üretimin amaçları belirlenerek, bu amaçlara, uluslararası taahhütlere uyularak, “katılımcılık, şeffaflık, sürdürülebilirlik” ilkeleri çerçevesinde ulaşılmasına yönelik politikaların uygulanmasının öngörüldüğünü anlatan Bakan Eker, politikaların öncelikleri arasında da “verimin ve kalitenin artırılması, ürün çeşitliliğinin sağlanması,
rekabet gücünün yükseltilmesi, tarımsal altyapının geliştirilmesi, bilgi-teknoloji kullanımının artırılması ve risk yönetimi mekanizmasının kurulması” bulunduğunu kaydetti.
Tarım sigortalarına sağlanacak devlet katkısının da kanunla garanti altına alındığını, kırsal kesimin sosyo-
ekonomik açıdan geliştirilmesinin kanunun amaçlarının öncelikleri arasında sayıldığını belirten Eker, kanun ile getirilen yenilikleri ise şöyle sıraladı: “Çiftçi eğitimi, danışmanlık ve yayım hizmetlerinin özel sektöre yaptırılması olanağı getiriliyor. Biyolojik çeşitliliğin, genetik kaynakların korunması ve biyogüvenlik kavramı kanuna girdi. Çağdaş pazarlama açısından önemli, tüzel kişiliğe haiz ürün konseyleri kurulacak. Sözleşmeli üretim geliştirilecek. Tarımsal destekler, politikalar, Bakan başkanlığında kurulan Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu tarafından belirlenecek ve yürütülecek.”
HAVZA BAZINDA DEĞİŞİK DESTEKLER UYGULANACAK
Kanun ile tarım havzalarının belirlenmesi ve havza bazında değişik desteklerin uygulanmasının öngörüldüğü açıklayan Bakan
Mehdi Eker, böylece,
çiftçilerin havzaya uygun ürün üretime yönlendirilerek, tarımsal üretim planlamasının da sağlanabileceğini kaydetti.
Eker, Türkiye'de 24 tane tarımsal havza bulunduğunu, her havzada hangi ürünün, nasıl üretilmesi gerektiğinin belirleneceğini ifade etti.
TARIMA, GSMH'NIN YÜZDE 1'İ KADAR KAYNAK AYRILACAK
Kanun ile tarıma sağlanacak desteklerin GSMH'nın yüzde 1'inin altında olmamasının hüküm altına alındığını da hatırlatan Bakan Eker, bugüne kadar tarıma ayrılan desteğin GSMH'nın yüzde 1'inin altında kaldığını vurgularken, şöyle devam etti: “Bu yıl itibariyle tarıma ayrılan destekleme miktarı, GSMH'nın binde 9'u civarında. Ancak,
OECD kriterlerini dikkate alırsak, bu oran yüzde 4,5. Çünkü OECD, tarım ürünleri
ithalatında,
yerli üreticiyi korumak için uygulanan gümrük vergilerini de tarıma desteğe dahil ediyor. Biz et ithalatında yüzde 220 gümrük vergisi uyguluyoruz. Yani yerli üreticiye bu kadar destek sağlamış oluyoruz. OECD,
yerli üretim ile ithal fiyatı arasındaki farkı destek kabul ediyor.”
Bakan Eker, bir soru üzerine, kanunun bu yıl çıkması nedeniyle, tarım desteklerine ayrılan kaynağın,
kanuni seviye olan GSMH'nın yüzde 1'ine yükseltilmesi için, yıl içinde kaynak artırma çalışması yapılması gerekeceğini ifade etti.
“2005 YILI DGD'Sİ YAKIN BİR ZAMANDA ÖDENECEK”
Kanunda, “doğrudan gelir desteği (DGD), fark ödemesi, telafi edici ödeme, tarım ürünleri sigortası katkısı, kırsal
kalkınma destekleri, çevre amaçlı tarım destekleri,
Ar-Ge ve hayvancılık destekleri” gibi desteklerin de sayıldığını kaydeden Bakan Mehdi Eker,
toprak sahipliliği ile ilgili olduğu için önceki yıllarda yüzde 85 düzeyinde olan DGD'nin toplam destekler içindeki payının, bu yıl yüzde 55 olmak üzere, giderek azaltılacağını anlattı.
Eker, 2005 yılı DGD ödemeleri ile ilgili bir soru üzerine, 2004 yılı için Ocak ayında 1 milyar YTL ödendiğini, 900 milyon YTL'lik
prim ödemesinin bu ay tamamlanacağını belirterek, 2005 yılı DGD'sinin de yakın bir zamanda ödeneceğini, çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
Prim ödemelerini geçen yıllara göre daha
erken ödediklerine de işaret eden Eker, bundan sonra da desteklerin önceden açıklanarak, çiftçinin ekeceği ürünü
tercih etmesinin sağlanacağını kaydetti.
“RUSYA'YA İHRACATTA BİR SORUN YOK”
Sorular üzerine
kuş gribi ile ilgili olumsuz bir gelişme olmadığını açıklayan
Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker,
Rusya'ya
sebze-
meyve ihracatında da bir sorun yaşanmadığını belirterek, şu bilgiyi verdi:
“Rusya'ya
Mart ayında gönderilen bir parti
mandalina-portakalda, limitlerin üzerinde pestisit (zirai ilaç kalıntısı) bulunmuş. Bunu bize bildirdiler.
Akdeniz Bölgesi'nde üreticileri, pazarlamacıları, ihracatçıları uyardık. Gerekli tedbirleri aldık. Dünyanın her yerinde böyle olaylar oluyor ve bu sorunun çözümünün bir mekanizması var. Ya ürünü geri gönderirsiniz ya da
imha edersiniz. Dünyada usul bu. Rusya ile bu sorunun çözümü için bir
protokol üzerinde çalışıyoruz, belli bir noktaya geldik. İşbirliği istedik. Biz gereğini yaptık, ihracatın durması söz konusu değil. Münferit bir olay. Bu tür haberlerde çok dikkatli olmak lazım. Ticari amaçlar nedeniyle farklı kullanılabiliyor. Türkiye gerekeni yaptı.”