Davanın bugünkü
duruşmasına,
sanık Aydın ve avukatı Bülent Acar ile müdahiller Bayındırlık ve
İskan Bakanlığı ve
Karayolları Genel Müdürlüğü avukatları katıldılar. Duruşmaya
tanık olarak çağrılan, Aydın'ın şirketi Yolalan İnşaat'tan taşınmaz satın alan Uzakdoğu İnşaat Firması'nın
yetkilileri Şefik İskenderoğlu ve Osman Öztürk'ün, belirtilen adreste bulunamadıkları kaydedildi.
Duruşmada, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı avukatları, Aydın'ın
bakanlığı dönemi öncesindeki mal varlığı ile ilgili bilirkişi incelemesi yapılması yönündeki taleplerini yinelediler. Söz alan Aydın'ın Avukatı Bülent Acar, Aydın'a isnat edilen suçlardan olan “özel tip
ihale” konusunda görüşlerini dile getirdi. Acar, mevcut yasalara göre özel tip ihalenin “
teknik bir iş” olduğunu, yetkili bakanın teknik konularla ilgili herhangi bir yetki ve sorumluluğu bulunmasının mümkün olmadığını savundu.
İhalelerde
firma belirlenmesine ilişkin iddialara da
yanıt veren Acar, bu konunun da “teknik bir iş” olduğunu, firmaların idare tarafından belirlendiğini belirterek, ihaleler ve firma belirlenmesi konularında bakanın yalnızca onay verdiğini ifade etti. Acar, bakanın yalnızca idarenin yaptığı işleri onaylayarak yürürlüğe koyduğunu kaydetti.
Bir bakanın şekli denetimden sorumlu olduğunu, idareden ne getirilmişse o bilgileri denetlemekle yükümlü bulunduğunu anlatan Acar,
usulsüzlük yapıldığı iddia edilen ihalelerin
Maliye Bakanlığı vizesi aldığını ve
Sayıştay tescilinden geçtiğini belirtti.
İhalelerdeki puanlama kriterlerine ilişkin suçlamalarla ilgili olarak da Acar, puanlama kriterlerinin sadece bir onay işlemi olduğunu, bunun daha önce tanık olarak dinlenilen
bakanlık bürokratlarınca da beyan edildiğini bildirdi. Puanlama kriterlerine ilişkin işlemin Bakanlık merkez ve taşra teşkilatına dağıtımının yapılmadığını söyleyen Acar, bunun aksinin de ispat edilemediğini söyledi.
MALVARLIĞI
Malvarlığı konusundaki suçlamalara da değinen Acar, Aydın'ın 1995-1999 dönemindeki mal varlığı nedeniyle yargılanamayacağını daha önce söylediklerini anımsattı. Aydın'ın şirketi Yolalan İnşaat'ın Uzakdoğu firması ile yaptığı işin
faturalarını
Yüce Divan'a sunduklarını anımsatan Acar, bu işle ilgili
belge istenmesinin gerekli olmadığını iddia etti. Acar, bu nedenle davanın uzamasını istemediklerini anlattı.
Koray Aydın'ın, 1997 yılında yaptığı bu işlemlerin daha sonra yaptığı iddia edilen yolsuzlukların kaynağı olduğunun düşünüldüğünü söyleyen Acar, “Herkesin kafasında bu var. Bu işlemler 1997'de yapılmış bitmiş. Bakan o zaman bakan değil, ticaret adamı.
Milletvekili olacağını, partisinin iktidara geleceğini ve bakan olacağını o dönemde bilmesi gerekiyor ki yapmayı tasarladığı yolsuzlukları da içine koyacağı bir kaynağı 1997'de yaratıyor. Bu
akıl ölçüleri dışında bir iddiadır. Soruşturma yalnızca bu nedenle uzamamalı” diye konuştu.
Acar, Aydın'ın 1999-2001 yılları arası olan Bakanlığı döneminde
malvarlığında çok net şekilde azalma olduğunu savunarak, bu dönemle ilgili bilirkişi incelemesine de gerek olmadığını belirtti.
Duruşmaya verilen aradan sonra ara kararı açıklayan Yüce Divan Başkanı Tülay Tuğcu, Uzakdoğu şirketinin, Yolalan Şirketi'nden satın aldığı taşınmazların fatura ve defter kayıtlarının, şirketin firma tescil kaydının,
vergi beyannamelerinin ilgili kurumlardan istenmesine ve firma temsilcilerinin tanık olarak çağrılmasına karar verildiğini bildirdi.
Tuğcu, Aydın'ın Dikmen'de yaptığı evlerin satışına ilişkin belgelerin de tapudan istenmesinin kararlaştırıldığını ifade etti. Duruşma, 31
Mayıs 2006'ya bırakıldı.