İslam Konferansı Teşkilatı Genel Sekreteri
Ekmeleddin İhsanoğlu'dan Mescid-i
Aksa uyarısı geldi
Bugün'e önemli açıklamalarda bulunan İhsanoğlu, İKÖPAB’ın İstanbul'daki konferansının siyasi işlerle ilgili oturumunda,
Mescid-i Aksa'nın özellikle gündeme getirildiğini söyledi...
BUNLAR KABUL EDİLEMEZ
İsrail'in
yıkım tehdidine karşı Mescid-i Aksa'nın korunması için İKÖ olarak bugüne kadar birçok kınamada bulunduklarını belirten İhsanoğlu, “İsrail'in
Kudüs ve diğer
Filistin kentlerindeki kutsal yerlere ısrarlı saldırılar düzenlemesi, kutsal yerlerin tahrip edilmesi,
El Aksa Camii avlusuna girmesi ve namaz kılan insanlara saldırması kabul edilemez” dedi. İsrail'in uluslararası tepkilere aldırmadan Kudüs'ü
Yahudileştirme ve kentin İslami ve Arap karakterini ortadan kaldırmaya yönelik yasadışı önlem ve uygulamalarına dikkat çeken İhsanoğlu, “İsrail’in bu
bölgeye gelip ayrımcılığı başlatmasının ardından huzur bozuldu. Kutsal mekanlar
tehlike altında” uyarısında bulundu.
Ekmeleddin İhsanoğlu, İKÖ'nun
Kıbrıs'ı tanıması,
İran'ın zenginleştirilmiş
uranyum elde etmesi ve
helal gıdaya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
KIBRIS'TA ÖNEMLİ ADIM
“4. Konferansta,
KKTC'nin İKÖPAB nezdinde ‘Kıbrıs Türk Devleti’ ifadesiyle yer almasına ilişkin tasarı oy birliğiyle kabul etmesi önemli bir adım. Kıbrıs Türkleri kendi topraklarında da bütün insanların sahip olduğu haklara sahip olmalı.
Rumlar,
Annan Planı'na rağmen Kıbrıslı Türkleri’nin suçlu olarak gösterilmesini istiyor. İKÖ bunu tasvip etmiyor. Biz tarihi hakların korunmasını ve KKTC üzerindeki izolasyonların kaldırılmasını istiyoruz. Teşkilatın KKTC'yi tanıması 31. ve 32.
Dışişleri Bakanları Toplantısında alınan karar gereği oldu.
İRAN TEHLİKE ARZETMEZ
İran'la ilgili tartışmalarda yüzde 3.5 oranında zenginleştirilmiş uranyum meselesi işin ilk safhasıdır. Uranyumun ilmi araştırma, tıp, enerji üretiminde kullanılması söz konusu. Bu yüzde oranı hiç bir zaman her hangi bir tehlike arz etmeyeceği kanaatindeyim. Herkes
nükleer enerji hakkına sahip. Bunun da ilmi araştırma ve barışcıl hedefler çerçevesinde kullanılmasını istiyoruz. Ortadoğu'nun nükleer silahlardan arındırılmış bir bölge haline getirilmesini istiyoruz. Sadece bir ülkenin değil her ülkenin de Atom
Enerjisi Ajansı'nın belirlediği kaidelere uymasını istiyoruz.
HELAL GIDA STANDARDI
‘Helal gıda’ damgası rekabeti kızıştırıyor.
Türkiye bundan nasibi almalı. Bu piyasaya ağırlıklı olarak Uzakdoğu ülkeleri,
Avusturalya,
İzlanda da giriyor. Trilyonlarca doları bulan bu pazarda Türkiye gibi asırlar boyu tecrübesi olan bir ülkenin uzak durması çok tuhaf düşer. "Helal gıda" damgası konusunda Türkiye'de yapılan tartışmalar hiçbir ülkede yapılmamaktadır. Çünkü, bu tür tartışmalar kutuplaşmaya sebep olabilir. Bize has tuhaflıklardan biri olarak görüyorum. Mesela İngiltere'de ve ABD'de bir çok
ürün üzerinde " Helal Gıda" damgasını görebilirsiniz. Dahası Yahudilerin kullanımı için Kosher Products (Kosher Ürünleri) damgası mevcuttur.
Mirac'ın başlangıç noktası
Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Hz. Muhammed'in Allah'ın manevî huzuruna yaptığı yolculuğun başlangıç yeri ve Müslümanlar’ın ilk kıblesidir. Yahudi inancına göre Mescid-i Aksa’nın yerinde Hz. Süleyman’ın inşaa ettiği mabet bulunuyordu. Yahudiler Süleyman Tapınağı’nı kendi inanışlarına göre yeniden inşa etmek istiyor ve tapınaktan kalan Ağlama Duvarı’nda
ibadet ediyor.
Müslümanlar ise en kutsal ibadet yerlerinden biri kabul edilen tarihi Kubbetüs Sahra ve Mescid-i Aksa’da ibadet ediyor ve İslam’ın kutsal mekanlarını korumak istiyor.
BUGÜN