Diyarbakır 3. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki
duruşmaya, aralarında 36 polis, 26
jandarma, 1 doktor ve 9 cezaevi görevlisinin bulunduğu tutuksuz yargılanan 72
sanık katılmadı. Duruşmada, sanık ve müdahil avukatları hazır bulundu.
Savcı, sanıklardan 62'sinin eyleme doğrudan katıldıkları ve zaruret halinde sınırın aşılması suretiyle öldürme kastı olmaksızın birden fazla kişiyi öldürmeye sebebiyet vermek suçunu işlediklerini iddia ederek, 62 sanığa TCK'nın 452/1. maddesi gereğince 18 yıla kadar
hapis cezası verilmesini, diğer sanıkların ise
beraatını istedi.
Sanık avukatları ise süre talebinde bulundular ve olayın gerçekleştiği tarihteki cezaevi savcısı ile cumhuriyet başsavcısının dinlenmesini talep ettiler.
Önceki duruşmada süre verildiğini ve buna gerek olmadığını belirten savcı ise dönemin başsavcısının dinlenmesi isteğinin de reddedilmesini istedi.
Mahkeme, sanık avukatlarının taleplerini,
mahkemeye, olayın esası konusunda etki yapmayacağını belirterek reddetti.
Sanık avukatlarından Hakkı
Kurtuluş, daha önceki yazılı savunmalarını tekrarladıklarını, sanıkların tamamen meşru müdafaa durumunda hareket ettiklerini belirterek, beraat talebinde bulundu.
Duruşmada söz alan müdahil avukatlar
Sezgin Tanrıkulu ve
Meral Danış Beştaş, gereken bilgilerin toplandığını kaydederek, mahkemeden yargılamanın sonuçlandırmasını istedi.
Mahkeme heyeti, sanıklar
Hamza Altıntaş, Mahmut Kızışar ve Nesimi Özbaş'ın mahkumiyetlerini gerektirir bir
delil elde edilmediğinden; diğer sanıklar Fethi Ahmet Onat, Recep Alaca, Aziz
Güven, Halil Uygun, Mahmut Çaça ve Şakir Tanrıseven ve cezaevi Doktoru
Serdar Gök'ün de zaman aşımından beraatlerine karar verdi.
Diğer 62 sanık hakkında ise TCK'nın 450. ve 452/1. maddelerinde düzenlenen suçları işlediklerine kanaat getiren mahkeme heyeti, sanıklara 18 yıl ağır
hapis cezası verdi. Daha sonra 4616 sayılı madde uygulanarak sanıkların cezalarında üçte iki
indirim yapıldı. İyi hal durumunu düzenleyen 59. maddenin uygulanmasıyla sanıkların cezaları 5 yıla indirildi. 62 sanık, ayrıca 3'er yıl kamu hizmetlerinden
men cezası aldı.
Duruşma sonrası basın mensuplarına açıklama yapan müdahil Avukatı Sezgin Tanrıkulu, 10 yıldan uzun süren yargılama süresince müdahil tarafın hiçbir talebinin dikkate alınmadığını savunarak, adam öldürmekten yargılanan sanıkların bir gün bile hapis yatmadan beraat etmiş olduklarını söyledi.
Kararın adalete uygun olmadığını ileri süren Tanrıkulu, şöyle konuştu:
''Soruşturmaların etkin olarak yapılamadığı, bu davada kamu görevlilerinin nasıl beraat ettirildiği konusu ileride belki
ders olarak okutulacaktır. 2001 yılında çıkarılan ve kamuoyunda '
Rahşan Affı' olarak bilinen 4616 sayılı
kanun maddesiyle insanlığa karşı suç işleyen sanıklar, bir gün bile yatmadan kurtulmuş oldu.''
Tanrıkulu, kararı temyize götüreceklerini sözlerine ekledi.
Diyarbakır E Tipi
Cezaevi'nde 1996 yılında çıkan olayda, 10
tutuklu ölmüş, 24'ü de yaralanmıştı.