Atiye, bu amaçla Cidde'ye gelecek olan
Dışişleri Bakanı Ali Babacan'la KIK üyesi 6 ülkenin dışişleri bakanın biraraya geleceklerini ve bir mutabakat zaptı imzalayacaklarını belirtti. İmzalanacak mutabakat zaptında
ekonomik, politik ve güvenlikle ilgili
işbirliği konularının bulunacağının altını çizen Atiye, bu zaptın da KIK ve
Türkiye arasında serbest ticaret anlaşmasına giden yolu açağını vurguladı.
Türkiye ile KIK üyeleri 2005 yılından beri serbest ticaret anlaşması imzalamak için görüşmelerde bulunuyor.
Dünyanın en büyük petrol üreticisi Suudi Arabistan'la, petrol ve
doğal gaz üretiminde ön sıralarında bulunan ülkeleri
Kuveyt,
Katar,
Birleşik Arap Emirlikleri,
Bahreyn ve Umman'ın üyesi olduğu
Körfez Işbirliği Konseyi, özellikle
AK Parti hükümetinin iktidara gelmesinden sonra Türkiye ile daha yakın ilişkiler geliştirmeye çalışıyor.
Körfez ülkeleri, özellikle İran'a karşı bölgenin en güçlü ülkesi olarak kabul edilen Türkiye'nin bir denge olacağını belirtiyor ve bu yüzden de
Ankara ile ekonomik ilişkilerinin yanısıra siyasi diyaloglarını geliştirmeye çalışıyor. Türkiye'nin bölgede önemli bir role sahip olduğunu vurgulayan Atiye, Ankara'nın bunu dengeli ve ılımlı bir temelde yürüttüğünün de altını çiziyor.
Son yıllarda petrolden büyük gelirler elde eden Körfez ülkelerinde 5 trilyon dolar civarında birikmiş fon olduğu tahmin ediliyor ve bu fonların da
Avrupa ya da ABD yerine yeni adres arayışı içinde olduğu belirtiliyor.
Özellikle Türkiye'deki siyasi krize parallel olarak Batılı ülkelerden gelen
sermaye akışında yavaşlama hatta azalma olurken, Körfez ülkelerinin Türkiye'de gerçekleştirdiği yatırımlara büyük bir hız verdiği gözleniyor.
Resmi rakamlara göre bu yıl
ocak-haziran döneminde Türkiye'ye gelen Körfez sermayesi 1.617 milyar doları buldu. Körfez ülkelerinin artan taleplerini karşılamak için başta tarım ürünleri olmak üzere pek çok alanda Türkiye'de yatırım yapmak istediği ifade ediliyor.
Körfez ülkeleri çok sayıda milyar dolarlık turizm projeleri de yürüterek ülkelerini geleceğe hazırlamaya çalışıyor. Türkiye hem bu projelerde yer almak ve hem de gittikçe büyüyen sanayisine
pazar bulmak için dünyanın en hızlı gelişen
piyasaları arasında yer alan Körfez ülkelerini stratejik olarak değerlendiriyor.
(CİHAN)