Bir süredir
kolon kanseri tedavisi gören ve Bakırköy'deki evinde 72 yaşında
vefat eden Sezgin'in cenazesi, yarın ikindi vakti
Ataköy 5. Kısım Camisi'nde kılınacak namazın ardından toprağa verilecek.
İstanbul'da 1936 yılında doğan Sezgin, orta öğreniminden sonra 1954 yılında İstanbul Radyosu Yurttan Sesler Korosu'nu kurmak için açılan sınava girdi.
Muzaffer Sarısözen, Mesut Cemil,
Münir Nurettin
Selçuk,
Behçet Kemal Çağlar ve Halil Bedii Yönetken gibi önemli isimlerden oluşan jüri karşısına çıkan Sezgin, 935 kişi arasında birinci oldu.
Daha sonra
radyoda nota solfej derslerine başlayan ve opera
sanatçısı Aydın Gün'den diyafram dersleri alan Sezgin, 4 türküden oluşan 15 dakikalık radyo programlarına başladı. Sezgin, hocası Muzaffer Sarısözen'in önerisiyle 1957-1963 yılları arasında
Ankara Radyosu'nda canlı yayınlara katıldı.
Çoğunlukla kendi derlediği türkülerden ve
yurttan sesler repertuvarından türkü ve uzun havalar okuyan Sezgin, 1960 yılında ilk plağı olan ve kendi derlediği ''Gele gele geldim bu kara taşa'' uzun havasını okudu.
1963 yılında İstanbul sahnelerinde çalışmaya başlayan Ahmet Sezgin'in bundan sonraki yaşamı sahne çalışmaları, plaklar,
Anadolu turneleri, yurt içi ve yurt dışı konserleri ile devam etti. 400'ün üzerinde
kaset ve plak çalışması bulunan Sezgin'e,
Yücel Paşmakçı,
Hamdi Özbay, Tuncer İnan, Mehmet Erenler, Musa Eroğlu, Arif Sağ, Nida Tüfekçi ve Zafer
Gündoğdu gibi saz sanatçıları eşlik etti. Orhan Gencebay'ın da kendisine 5 yıl sazıyla eşlik ettiği sanatçı, Gencebay'ın bestelerini plak yaparak konserlerinde okudu.
Türkiye'de 1964 yılında ilk arabesk şarkıyı,
Suat Sayın'ın ''Sevmek günah mı?'' adlı eserini okuyan Sezgin, yine aynı yıl ''Deryada bir salım yok'' adlı Gencebay parçasına ilk playbacki yaptı.
Folklor ekibiyle sahne çalışmaları yapan ''ilk sanatçı'' olan ve bir dönem tiyatro müzikleri de hazırlayan Sezgin, Filiz Akın ile ''Mirasyedi'' ve Sezer Güvenirgil ile ''Aşk yarası derindir'' isimli 2 filmde rol aldı.
Çeşitli kurum ve kuruluşlarda 100'ün üzerinde ödülü ve
altın plakları bulunan Ahmet Sezgin, derlediği 100'den fazla türkünün çoğunu TRT repertuvarına kazandırdı.
Sanatçının derlemesini yaparak TRT repertuvarına kazandırdığı bu türküler arasında, ''Hastayım ben gelemem'', ''Geldi
düğün kınası'', ''Küp içinde ayranım'', ''Yeşillim'', ''Gidin yare haber verin uçan kuşlar'', ''Şemsiyemin ucu kara'', ''Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır'', ''Turnam yükseklerden uçar'', ''Kerpiç kerpiç üstüne kurdum binayı'', ''Gele gele geldim bu kara taşa'', ''
Avcı vurmuş ceylanı'', ''Entarine peş olam'', ''Kız pınar başında testi doldurur'', ''Asmanın tepesinde kuru
üzüm olur mu?'', ''Kara duta yaslandım'', ''Gümüş telli sazım var'' gibi pek çok eser yer aldı.
Bağlamadan başka yaylı ve mızraplı tambur, ud ve piyano çalan Sezgin, evli ve 4 çocuk babasıydı.
(AA)