O
pazar günleri absürd/fantastik olarak kategorize edilebilecek türde yazılar yazar ya kişilik bölünmelerinden diğer kişiliklerinin bunalımlarından, hayallerinden, hayali aşklarından filan bahseder ya dün günü olmadığı halde bu tür bir yazı yazdı. Birçok insanın aslında ona verilmiş bir rumuz olduğuna inandığı
Veli Dural diye bir insanın var olmadığını ispata girişti. Hemen her insanın rumuzla anılmakta olduğunu bildiği bir insanın, o anılan isimde aslında var olmadıklarını ispatlamaya kalkışmak onun bu yazısını Jorges Luis
Borges’in büyük ustalıkla işlediği ‘büyülü gerçekçilik’ türü bir yazının şaheserleri arasında rahatlıkla sayabiliriz. Bir insanın kendisini tanımlamak için uydurulmuş bir rumuzun tanımladığı insanın aslında var olmadığı gibi abuk bir işe kalkışması için ya gerçekten vahim bir kişilik bölünmesine uğraması gerekir ya da literatüre ciddi bir katkı yapmayı gerçekten kafaya koymuş olması.
Herkes kayıtlardaki V.D.’yi E.Ö. diye okumakta olduğu bir gün girişilen bu girişim, gerçekten yazın tarihine geçecek kadar müthiş bir fantastik
eylem.
Mesele burada kalsa iyi de
Türkiye tarihinin en büyük ayıplarından bir tanesini Pamukbank’a el konulması işlemini, sorumlu oyuncuların tam göbeğinde bulunan bir kişinin rumuzlar gerçek insanları ifade etmiyor diyerek boşlamaya kalkışması ayıp değil mi? Bu okuyucunun zekâsını küçümsemek değil mi, saygısızlık değil mi?
Zaten kimse rumuzların gerçek isimler olduğunu düşünmüyordu. Rumuz işte bu ne ifade ediyorsa odur. Siz V.D.’yi E.Ö. olarak, A.V.’yi ise T.K. (
Teoman Kerman) olarak okuyun bence her şey çok daha ilginç olacak, gerçeğe çok daha yaklaşılacak. Belki
Hürriyet Yayın Yönetmeni’nin hafızası da daha iyi çalışmaya başlar bu ipucundan sonra.
Sonra isterse o günleri çok daha derinden tartışabiliriz ama uyarıyorum fazla ‘yalan’ filan demeye kalkışırsa bizzat benim şahit olduğum olayları da anlatmaya başlarım. Son günlerde anlatılanları Hürriyet içinde herkes zaten biliyordu, onlara hiçbir şey
sürpriz olarak gelmedi. Onlara güzel gelen Pamukbank’a el konulması haberini
Aydın Doğan’a haber vermek için ‘Ben yalakalığımı yapayım da’ diye ifade edebilecek tek insanın, o üslubun kime ait olduğunu da herkes biliyor zaten tamam mı E.Ö.?
Serdar TURGUT - AKŞAM