Diyarbakır Demokrasi Platformu Büyükşehir Belediyesi önünde toplanarak 53 DTP'li belediye başkanının Roj TV'nin kapatılmaması için
Danimarka Başbakanı'na
mektup gönderdiği gerekçesiyle mahkûm edilmesini
protesto etti.
Platformun Dönem Sözcüsü Ali Öncü, kararı "
demokrasi ve barışın bastırılması" olarak yorumladı.
Ceza ve
baskı mekanizmalarının hiçbir dönemde görülmediği kadar devrede olduğunu öne süren Öncü, kararın siyasi
linç olduğunu ve kabul edilemez olduğunu belirtti.
DTP Diyarbakır
Milletvekili Gülten Kışanak ve partinin il yöneticilerinin katıldığı açıklamanın ardından
platform temsilcileri Büyükşehir Belediye Başkanı Osman
Baydemir,
Yenişehir Belediye Başkanı
Fırat Anlı, Bağlar Belediye Başkanı Yurdusev Özsökmenler, Kayapınar Belediye Başkanı Zülküf Karatekin'i ziyaret etti.
Burada da konuşan Demokrasi Platformu Sözcüsü Öncü, başkanların tavrının demokrasi, barış hak ve
özgürlükler adına gösterilmesi gereken bir tavır olduğunu söyledi. Öncü, verilen cezaya karşı dayanışmak amacıyla ziyareti yaptıklarını kaydetti.
DTP İl Başkanı
Atalay, ortak geleceğe olan inançlarının zedelendiğini savundu. ''DTP'li belediye başkanları konuşmasını engelleyeceksin. Milletvekillerinin
siyaset yapmasını ve düşüncelerini ifade etmesini engelleyeceksin. Aynı şekilde partimize
kapatma davası açacaksın" diyen Atalay şöyle devam etti: "Son bir kaç aydır artan baskıların önceki yıllardan ayırd edici özelliği buradadır. Bütün demokratik alanların önü kapatılıyor. Bu toplumun bir sorunu varsa illa ki siyaset kanalıyla demokratik hukuki içerisinde dile getirecektir. Bunun da önünün kapatılması durumunda ne yazık ki başka araçlar meşrulaşacaktır. Geleceğe dair benim açımdan kaygı verici olan budur.
Umut ediyorum ki bu
ülke, bu hükümet aklı selim davranır ve bu kinci, bu düşmanca tavırları hukuktan azade, hukuk zemininden bağımsız bakış açısı bitirir ve vazgeçer.
Yargı ve adaleti
silah olarak kullanmaktan vazgeçer."
Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir de, ziyaretin kendilerine moral ve güç verdiğini söyledi.
Bedeli ne olursa olsun mücadelelerine devam edeceklerini dile getiren Baydemir, "Yurttaşlarımızın ana diliyle konuşması için çaba göstereceğiz. En nihayetinde 32 dişiyle gülebilmesi için gerekirse bu tür bedelleri de öderiz.
Sağlık olsun" dedi.
Belediye başkanlarının duruşlarının halkın duygularına
cevap olmak ve yeri geldiğinde sözcüsü olmak anlamına dile getiren Baydemir, şöyle konuştu: "Üzülerek ifade etmem gerekirse; maalesef ülkemizde düşünceyi ifade etme özgürlüğü, haber alma ve yayma özgürlüğü, temel hak ve özgürlükler, örgütlenme özgürlüğü gibi temel özgürlük alanlarında kat etmemiz gereken uzun bir mesafe var. Bu ortak bir çaba ile aşılır. Bunun için yargılanmak da var, birçok arkadaşımız gibi
sürgün olmak da var. Cezalara çarptırılmak da var. Bedeli ne olursa olsun mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Bu sorunun klasik yargı sorunu olarak değerlendirilmemesi gerekir. Sorunu bir mevzuat ve hükümet sorunu olarak görmek gerekir."
ROJ TV CEZASI DTP'LİLERİN ESPRİSİ HALİNE GELDİ
Baydemir'in konuşması sırasında Diyarbakır 5.
Ağır Ceza Mahkemesi'nin Roj Tv yargılamasında verdiği karar espri konusu yapıldı.
Osman Baydemir, "Herhalde tarihteki en pahalı mektuptur. 100 milyar, 100 bin YTL. Öyle pahalı bir mektup var mı tarihte bilmiyorum." dedi.
Demokrasi Platformu Sözcüsü Ali Öncü de "Başkan bu yönüyle bir katkı istemiyorsunuz, para katkısı istemiyorsunuz değil mi?" şeklindeki esprisine Baydemir, "Bütün dayanışmalara açığız" şeklinde cevap verdi.
Görüşme daha sonra basına kapalı devam etti.