Hastaların ölme arzularını gerçekleştirmek için başka ülkelere gitmek zorunda kalmaması gerektiğini savundu.
Başkent Berlin'de yeni icadını tanıtan Kusch, makinenin ötenazi isteyen hastalar için en uygun yöntem olduğunu söyledi. 'İntihar makinesi' ilaçları yavaş yavaş enjekte etmeye yarayan
serum ile hastanın bu düzeneğe müdahale etmesine imkân sağlayan bir düğmeden oluşuyor. Robert Kusch, doktorlar tarafından hazırlanacak zehrin, düğmeye basmasıyla birlikte hastanın kanına karışacağını belirtti. Kusch'a göre, bu yöntemle doktorlar ötenazi nedeniyle sorumlu tutulamayacak ve bütün sorumluluk birkaç dakika içinde hayatını kaybedecek hastaya ait olacak.
Alman politikacılar, sağlık yetkilileri ve özellikle kiliseler ise Kusch'un yeni icadına tepki gösterdi. Alman Lutheran Kilisesi Başkanı Wolfgang Huber,
intihar makinesinin ahlâka, Hıristiyanlığın insana bakışına ve yasalara aykırı olduğunu savundu. Huber, toplumun kurtulma umudu kalmayan hastalar için ötenazi yerine onların acılarını hafifletme seçeneği üzerinde durması gerektiğini söyledi.
Robert Kusch intihar makinesi fikrini, Fransa'da ötenazi talebi reddedildikten sonra intihar eden
Fransız hastayla ilgili tartışmaların devam ettiği bir sırada ortaya attı. Yüzünde
tümör oluşan Fransız Chantel Sebire,
mahkeme ve hükümetin doktorlara ötenazi izni vermemesinden sonra 19 Mart'ta ölü bulunmuştu.
Avrupa ülkelerinin çoğunda olduğu gibi Almanya'da da ötenaziye
yardım eden doktorlara
hapis cezası veriliyor. Bu yüzden ölmek isteyen hastalar, ötenazinin kanunlara uygun olduğu İsviçre'ye gidiyor.
CİHAN