Geleneklerini ve kültürünü
yabancı etkisinden sıkı sıkıya koruyan, yılda belirli sayıda turist kabul eden ve sigaranın tamamen
yasak olduğu tek
ülke olan Butan, yüzyıllık mutlak monarşiden sonra dünyanın en yeni
demokrasisi olmak için
sandık başına gidiyor.
Ancak
halk, demokratik seçimlerin yapıldığı günde bile "Kral, babamız gibi. Hepimiz babamızı
tercih ederiz" diyor.
600 bin nüfuslu ülkedeki 300 binden fazla
seçmen yine de demokrasiye geçişi tamamlayacak adım olarak, parlamentonun alt kanadı
Ulusal Meclisin 47 üyesini belirlemek için sandık başlarında uzun kuyruklar oluşturdu.
Butan'da parlamentonun üst kanadı Ulusal Konsey'in 25 üyesi için seçimler aralıkta yapılmıştı.
Seçime katılan iki parti; Demokratik Halk partisi ile Butan Barış ve Refah Partisinin halka verdiği söz ise aynı: Ekonomiyi geliştirirken Butan'ın mirasına saygılı olmak...
"Kıymetli"
krallarının yerini siyasetin almasının neler getireceğini bilmeyen seçmenler ise hem heyecanlı hem de kaygılı.
Devlet memuru bir seçmen, kralın kendilerine demokrasi olanağını tanıdığını, çünkü Kralın ileri görüşlü ve
bilge olduğunu söylüyor, sözlerini "Biz kralımızı tercih ederiz" diyerek tamamlıyor.
Tahtını oğlu Jigme Keşar Namgyal Wahgchuck'a bırakan Kral Jigme Singye Wangchuck, Asya'nın dev ülkeleri
Hindistan ve Çin arasında sıkışıp kalan ülkesinin geleceği için demokrasiye geçişin gerekli olduğuna karar vermişti. Eski Kral, Butan'ın anayasası niteliğindeki yarım asırlık kraliyet kararnamesinin yerini alacak anayasa çalışmalarına 2001'de başlamıştı.
28 yaşındaki yeni Kral Jigme Keşar Namgyal Wangchuck, devletin başı olarak kalacak, ancak parlamentonun devlet başkanını azil yetkisi olacak.
Nüfusunun yüzde 75'ini
Budist, yüzde 25'ini Hinduların oluşturduğu Butan, dünyaya pencerelerini yavaş yavaş açmaya 1960'larda başladı.
O dönemde yol, elektrik, hastanenin olmadığı, ihtiyaçların
takas yoluyla sağlandığı, yabancıların ülkeye girişine izin verilmediği Butan'a televizyon bile 1999'da girdi.
AA