Sarı-kırmızılı kulüpte 22
Mart Cumartesi günü gerçekleştirilecek Seçimli Olağan Genel
Kurul Toplantısı sonrası
başkanlık görevini yeni seçilecek isme bırakacak olan
Özhan Canaydın,
Galatasaray'ın önemli bir dönemine
imza attı.
Görev süresinde özellikle kulübün mali yapısının düzeltilmesi için çaba gösteren
Özhan Canaydın, istenilen noktalara ulaşılamamasına karşın bu konuda aşama kaydederken, sportif açıdan ise beklentilerin çok gerisinde kalmaktan kurtulamadı.
Galatasaray'ın 5 yılda 4 lig
şampiyonluk elde edip,
UEFA Kupası ile Süper Kupa'yı müzesine götürdüğü bir dönemin ardından başkanlığa gelen Özhan Canaydın, kendi döneminde 2 lig ve bir
Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşadı.
-SÜPER LİG'DE 2 KEZ ZİRVEYE ÇIKTI-
Özhan Canaydın, göreve gelmesinin ardından son 7 haftasına yetiştiği 2001-02
sezonunda
şampiyonluk yaşarken, ardından yeniden şampiyon olabilmek için 4 sezon daha beklemek zorunda kaldı.
Ligde 2002-03 sezonunu, 85 puanla şampiyonluğa ulaşan
Beşiktaş'ın ardından 77 puanla 2. sırada tamamlayan sarı-kırmızılı
takım, oldukça kötü bir dönem geçirdiği 2003-04 sezonunu ise
Fenerbahçe,
Trabzonspor, Beşiktaş,
Gaziantepspor ve
Denizlispor'un ardından ancak 6. bitirebildi.
Beklenenin aksine toparlanmakta zorlanan Galatasaray takımı, 2004-05 sezonunda 3. olmasının ardından, 2005-06 sezonunda ise
teknik direktör
Erik Gerets
yönetiminde tarihinin en yüksek puanını toplayarak, ezeli rakibi Fenerbahçe'nin son haftada Denizlispor deplasmanındaki puan kaybıyla tarihe geçecek bir şampiyonluk yaşadı. Bu şampiyonluk, Özhan Canaydın'ın tüm sezon
boyunca kulübün başında bulunduğu ilk ve tek şampiyonluk olma özelliği taşıyor.
Sarı-kırmızılılar, 2006-07 sezonunu Fenerbahçe ile Beşiktaş'ın ardından 3. sırada kapatırken, Özhan Canaydın'la tamamlanan 6 sezonda Galatasaray 2, ezeli rakipleri Fenerbahçe 3, Beşiktaş ise 1 şampiyonluk elde etme başarısı gösterdi.
-TÜRKİYE KUPASI'NDA TEK ŞAMPİYONLUK-
Galatasaray, tarihinde en çok müzesine götürdüğü
kupa olan
Türkiye Kupası'nda 6 sezonluk Özhan Canaydın döneminde 1 kez şampiyonluk yaşadı.
Türkiye Kupası 2002-03 sezonunda Malatyaspor'a çeyrek
finalde elenen sarı-kırmızılı
ekip, 2003-04 sezonunda ise 3. turda 5-0'lık
Çaykur Rizezspor mağlubiyetiyle kupaya
veda etmek zorunda kaldı.
Ezeli rakibi Fenerbahçe ile birlikte finale çıktığı 2004-05 sezonunda, kupayı 5-1 gibi farklı galibiyetle kazanmayı başaran Galatasaray'da bu başarı, Özhan Canaydın'ın en mutlu olduğu anlardan biri olarak
tarif ettiği zamanlar arasında yer aldı.
Fenerbahçe'ye 2005-06 sezonunda çeyrek finalde bu kez elenen sarı-kırmızılı takım, 2006-07 sezonunda ise Türkiye Kupası'nda bu kez
Kayseri Erciyesspor'a takılmaktan kurtulamadı. Bu sezon
yarı finale yükselen ve ilk maçta Gençlerbirliği'ne 1-0 yenilen Galatasaray, çeyrek finalde eşleştiği ezeli rakibi Fenerbahçe'yi, deplasmanda 0-0 sonuçlanan ilk maçın ardından, rövanşta 2-1 yenerek
eleme başarısı göstermişti.
-AVRUPA'DA HAYAL KIRIKLIĞI-
Özhan Canaydın döneminde Galatasaray, tarihinin aksine
Avrupa kupalarında hiçbir varlık gösteremedi.
UEFA Kupası ve Süper Kupa'nın kazanılmasının ardından sarı-kırmızılı ekipte
hedef Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu olarak belirlenirken, hedeflenenin aksine tarihi başarısızlıklara imza atıldı.
Şampiyonlar Ligi'ne katılınan 3 sezonda da grup sonuncusu olan sarı-kırmızılı ekip, 2 kez yer aldığı UEFA Kupası'nda da hayal kırıklığı yarattı.
Şampiyonlar Ligi'nde 2002-03 sezonunda
Barcelona,
Club Brugge ve
Lokomotif Moskova ile (H) Grubu'nda, 2003-04 sezonunda ise
Juventus,
Real Sociedad ve Olympicaos'la (D) Grubu'nda eşleşen Galatasaray, her iki grupta da sonuncu sırayı alırken, 2004-05 sezonunda ise Avrupa kupalarına dahi katılamadı.
UEFA Kupası'na katıldığı 2005-06 sezonunda
Norveç ekibi
Tromsö'ye daha 1. turda elenerek, 'Tromsö faciası' olarak adlandırılan başarısızlığı yaşayan sarı-kırmızılı takım, 2006-07 sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde
Liverpool,
PSV Eindhoven ve Bordeaux'nun bulunduğu (C) Grubu'nda yine son sırada yer aldı.
Bu sezon ise UEFA Kupası'nda varlık gösteremediği (H) Grubu'ndan oldukça şanslı bir şekilde çıkmayı başaran Galatasaray, 3. turda Bayer 04 Leverkusen'e 0-0 ve 5-1'lik sonuçlarla boyun eğerek talihini değiştiremedi.
-5 TEKNİK ADAMLA ÇALIŞTI-
Galatasaray Kulübü Başkanı olarak görev yaptığı 6 yıl içinde toplam 5 teknik adamla çalışan Özhan Canaydın'ın tercihleri
tartışma yaratırken, Mircea
Lucescu, Fatih
Terim, Gheorghe
Hagi, Erik Gerets ve Karl Heinz Feldkamp, Canaydın'ın birlikte çalıştığı hocalar oldular.
Kısıtlı kadrolara rağmen
Mircea Lucescu'yla Şampiyonlar Ligi'nde önemli başarılara imza atan Galatasaray'da lig şampiyonluğuna ulaşılmasına karşın Rumen teknik adamın görevine son veren Canaydın, yerine 'Gönüllerin
teknik direktörü' olarak adlandırdığı ve UEFA Kupası'nı kazanan kadronun da başında bulunan
Fatih Terim'i getirdi.
Sarı-kırmızılı takımın başında ikinci dönemini geçiren Fatih Terim,
yabancı oyuncu sirkülasyonunun oldukça fazla olduğu döneminde ligde ve Avrupa'da beklenenden çok uzak bir performans sergiledi. Takımın başında yer aldığı iki Şampiyonlar Ligi sezonunda da grup sonuncusu olan Fatih Terim, ligde ilk sezonunu 2. sırada tamamlamasına karşın ikinci sezonunu tamamlayamadan görevden ayrılarak yerini kulüp tarihinin en başarılı
futbolcularından biri olarak gösterilen
Gheorghe Hagi'ye bıraktı ve 2003-04 sezonunu sarı-kırmızılı ekip 6. sırada tamamlayabildi.
Galatasaray'ın elde ettiği tarihi başarılarda büyük pay sahibi olan Rumen
yıldız Gheorghe Hagi'nin bu kez takımın başına teknik direktör olarak gelmesinin ardından, teknik adamlık tecrübesi
eleştirilere neden oldu. 2003-04 sezonunun son haftalarında takımın başına gelen Hagi, takımın Avrupa kupalarında yer alamadığı 2004-05 sezonunda ligi Fenerbahçe ile Trabzonspor'un ardından 3. sırada tamamlarken, Türkiye Kupası'nı finalde Fenerbahçe'yi 5-1 yenerek kazanmasını bildi ancak yeni sezonda ise görevini Belçikalı çalıştırıcı Erik Gerets'e bırakmaktan kurtulamadı.
Sarı-kırmızılı kulüpte 2005-06 sezonunda takımın başına getirilen Erik Gerets, UEFA Kupası'nda 'Tromsö faicası'nı yaşamasına karşın, ligde başarılı bir yönetim sergiledi. Oldukça çekişmeli geçen sezonu son haftada Fenerbahçe'nin puan kaybetmesiyle şampiyon kapatan sarı-kırmızılı ekip, Gerets'le tarihinin en yüksek puanlarına da ulaşmış oldu. Erik Gerets'in ikinci sezonunda Şampiyonlar Ligi'ndeki grup sonunculuğu devam ederken, ligde de istenilen sonuçlar alınamadı. Sezon sona ermeden Belçikalı çalıştırıcının sözleşmesi uzatılsa da, sezon sona erdikten sonra bu kez göreve Karl Heinz Feldkamp'ın getirileceği açıklandı.
Galatasaray'da 1992-93 sezonunda da görev alan ve başarılı olan
Alman çalıştırıcı Karl Heinz Feldkamp, 74 yaşında takımın başına yeniden gelirken, önemli
transferlerle güçlendirilen kadro, 3. turda veda edilen UEFA Kupası'ndaki oyunuyla büyük eleştiri almasına karşın, ligde şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olarak yoluna devam ediyor.
Daha önce görev yaptığı Galatasaray ile Beşiktaş'ta sağlık problemlerini gerekçe göstererek görevinden ayrılan Feldkamp'ın, ilerlemiş yaşına rağmen takımın başına getirilmesi nedeniyle sarı-kırmızılı yönetim eleştirilere maruz kalırken, Alman teknik adamın benzer sorunlarla bazı maçlarda takımı antrenör Ahmet Akcan'a emanet etmek zorunda kalması da yine benzer bir durumun yaşanacağı kaygılarına neden oluyor.
-TRANSFERLER TUTMADI-
Özhan Canaydın'ın başkanlık yarışına girerken taraftarlara
vaat ettiği yıldız oyuncu transferi sözü, alınan oyuncuların beklenenden uzak bir performans sergilemesiyle tutulamamış oldu.
Sarı-kırmızılı ekibe yıldız oyuncu olarak alınan Felipe Roureiro, Flavio Conceiçao, Frank de Boer, Ali Lukunku, Christian Dionisio ve Fabio
Pinto gibi isimlerin sergiledikleri futbol taraftarı memnun etmezken, takıma katılan en önemli isim olan Frank
Ribery'nin ise ödemelerindeki gecikmeler nedeniyle elden kaçırılması, Özhan Canaydın'ın üzerindeki en önemli eleştiri noktalarından biri durumuna geldi.
Galatasaray'dan Marsilya'ya giden ve CAS'a yapılan tüm itirazlara rağmen sonuç alınamayan Ribery, bu sezon başında ise astronomik bir
bonservis bedeliyle Almanya'nın
Bayern Münih takımına transfer oldu.
Bu sezon kadroya dahil edilen yıldız isimlerden İsveçli oyuncu Linderoth beğenilen performansına karşın sakatlığı nedeniyle takımdan uzak kalırken, Brezilyalı oyuncu Lincoln'ün ise inişli çıkışlı grafiği dikkat çekiyor.
-MALİ SIKINTI DEVAM EDİYOR-
Özhan Canaydın'ın yönetime geldiği günden itibaren mesaisinin önemli bölümünü alan mali çalışmalara karşın,
ekonomik sıkıntılar tamamen giderilemedi.
Yoğun çalışmalar ve sıkıntılı dönemlerin ardından kulüpte ödemeler dengesini sağlayan Canaydın yönetimi, bankalara olan
kredi borçlarını da yeni bir takvime bağlanmasına karşın, son yapılan mali
genel kurulda kulübün toplam borcunun yaklaşık 224 milyon YTL, borç alacak farkının ise yaklaşık 184 milyon YTL olduğu açıklandı.
Faruk Süren döneminde AIG'ye satılan Galatasaray Sportif AŞ. hisselerini, kulüp üyelerinden
Ünal Aysal'a temlik ederek şirketin elinden almayı başaran Canaydın, yeniden hisselerin kulübe kazandırılması için gereken mali kaynağı sağlayamayınca, bu kez yeni yatırımcılara satmak zorunda kaldı.
Kulübe kaynak yaratmak amacıyla Riva arazisinin satışı için genel kuruldan
yetki alan Canaydın, ilerleyen dönemde bu arazinin değerinin çok daha artacağını
hesap ederek bu karardan ise vazgeçti.
-EN BÜYÜK ADIM YENİ STAT-
Galatasaray'da yılan hikayesine dönen yeni
stat projesine son noktayı koymak Özhan Canaydın'a nasip olurken, 2 yıl sonra tamamlanacak stadın kulübe maddi açıdan önemli bir gelir kazandırması bekleniyor.
Mecidiyeköy'deki Ali
Sami Yen Stadı'nın kullanım hakkını devrederek,
TOKİ tarafından Seyrantepe'de yaptırılmaya başlanan 52 bin
seyirci kapasiteli yeni stadın 49 yıllığına ücretsiz kullanım hakkını alan Galatasaray, 2 yıl sonra maçlarını burada oynamayı planlıyor.
Sarı-kırmızılı kulüpte yeni stadın isminin satışı da gündeme gelirken, yapılacak
kombine bilet satışlarından önemli bir kaynak yaratılması ve kulübün mali yapısında büyük düzelmelerin sağlanması planlanıyor.
Adı daha sonra Aslantepe olarak değiştirilen mevkiide yapımına başlanan yeni stat, Özhan Canaydın'ın yönetiminde Galatasaray'a bıraktığı en önemli
miras olarak değerlendiriliyor.
-AMATÖR BRANŞLAR SIKINTI YAŞADI-
Özhan Canaydın'ın ilk döneminde kulüpte yaşanan maddi sorunlardan amatör branşlar da önemli ölçüde etkilenirken, bazı branşlarda küçülmeye gidildi.
''Her branş kendi yağında kavrulacak. Herkes kendi gelirleriyle ayakta durmak zorunda'' ifadelerini kullanan Canaydın'ın döneminde en büyük darbeyi bayan basketbol takımı alırken, Avrupa'da ilk defa dörtlü final oynama başarısı gösteren ekip, kulübün 100. yılında ligden düştü. Sarı-kırmızılı ekipte ligden düşen bir diğer ekip ise geride kalan sezonda Voleybol Bayan Takımı oldu.
Özellikle son yıllarda basketbola olan yatırımı artıran ve önemli sponsorluk desteği alan Galatasaray'da yeniden TBBL'ye dönen bayan takımı, bu sezon
FIBA Avrupa Kupası'nda yarı final oynama başarısı gösterirken, erkek takımı ise
ULEB Kupası'nda 8'li Final'e kalmayı başardı.
-YÖNETİMDE SİRKÜLASYON-
Galatasaray'da toplam 3 dönem görev yapan Özhan Canaydın, toplam 37
yönetici ile çalıştı.
Her yeni dönemde yönetiminin önemli bir bölümünü değiştiren Özhan Canaydın'ın 3 dönemde de değişmeyen tek ismi Şükrü
Ergün olurken, 2 dönem yönetimde yer alan
Refik Arkan ise son dönemde başkan danışmanı sıfatıyla yine Canaydın'ın yanında yer aldı.
Özhan Canaydın'ın 3 döneminde Derya Taşdelenler, Niyazi Yelkencioğlu,
Cengiz Özyalçın,
Mehmet Helvacı,
Fatih Gökşen ve Ali Görsoy ise 2 dönem yöneticilik yaparken, Canaydın çalıştığı isimler şöyle oldu:
''
Alp Yalman, Özkan Olcay,
Şükrü Ergün,
Ali Dürüst,
Temel Aksoy, Özer Saracoğlu,
Mete Başol,
Burak Elmas, Refik Arkan, Derya Taşdelenler, Niyazi Yelkencioğlu, Orhan Yüzen, Mehmet Şencan, Bikem Ardakoç, Ahmet Ünüvar,Cengiz Özyalçın,
Ergun Gürsoy, Mehmet Helvacı, Turgay Kıran, Ahmet Özdoğan,
Emel Çabukoğlu, Yalçın Orhon, Adnan
Öztürk, Ahmet Raif Ünüvar, Fatih Gökşen, Ali Gürsoy,
Semih Haznedaroğlu, Mehmet Helvacı, Adnan
Polat,
Işın Çelebi, Celal Gürcan, Engin
Akçakoca, Atilla Kınay, Ahmet Dadehayır,
Haldun Üstünel,
Tunca Hazinedaroğlu, Vedat İrdelp.''