Yeni hükümeti kuracak parti aynı zamanda
Hollanda’nın gelecekteki mülteci ve entegrasyon
politikasına da damgasını vuracak.
Hollanda’da hükümet
sürpriz bir açıklama yaparak, çarşaf ve burkanın
yasaklanmasını istediğini duyurdu. Açıklama hükümet ortağı Liberal Partili (VVD) Göç Bakanı Rita Verdonk’tan geldi. Verdonk, hükümetin güvenlik ve nizama aykırı olduğu için çarşaf ve burkanın kamuya açık yerlerde taşınmasının yasaklanması taraftarı olduğunu söyledi. Bakan, hükümetin en kısa sürede bunu düzenleyen yasa tasarısını hazırlayacağını da sözlerine ekledi.
Hollanda'da
seçimlerde favori olan Balkanende’nin
Hristiyan Demokrat Çağrı Partisi’yle Sosyal Demokrat
İşçi Partisi (PvdA) sert bir politika uygulamaktan yana. Her iki partinin programı arasındaki benzerliklere rağmen, mülteci ve entegresyon politikalarında birebir örtüşmedikleri gözleniyor.
Hristiyan Demokratların tartışmalı önerileri
Balkanende’nin muhafazakar partisinin tartışmalı birkaç önerisini Sosyal Demokrat İşçi Partisi lideri Wouter Bos’un frenleme ihtimali yüksek. Bu öneriler arasında, Hollanda vatandaşlığına geçecek olanların devam etmesi gereken kurslar, çifte vatandaşlığın engellenmesi ve burkanın yasaklanması bulunuyor. Hollanda Parlamentosu’nda geçmişte yapılan oylamalar, burkanın yasaklanmasıyla ilgili oylamada gerekli çoğunluğun sağlanabileceğinin sinyalini vermişti. Ancak yapılan son kamuoyu anketleri, böylesi bir yasa tasarısına verilen desteğin azaldığını gösteriyor. Yani böyle bir yasa tasarısının parlamentoya gelmesi halinde oylamanın sonucunun ne olacağını söylemek mümkün değil.
Mülteci politikası sertleşebilir
Kesin olan Baş
bakan Balkanende’nin orta-sağ
koalisyonunun seçimlerden zaferle çıkması halinde, Hollanda mülteci politikasını daha da sertleştireceği.
Hükümetteki muhazakar politikacılar, örneğin koalisyon ortağı Liberal Parti’li Göç Bakanı Rita Verdonk, bunun sinyalini vermekten çekinmiyor. Verdonk, 2003 yılında göreve geldiğinden bu yana
aile birleşimi nedeniyle Hollanda’ya gelenlerin sayısının yılda 40 binden 2400’e düştüğünü gururla söylüyor. Bakan bir gazeteye verdiği demeçte, “Göçü
kontrol altına aldık. Bu, böyle de kalmalı. Gerçekten mülteci olanlar bu ülkeye gelsin ama birçok kişi Hollanda zengin olduğu için buraya gelmek istiyor” diyor.
Göçmenlere tepki arttı
Hollanda’da özellikle
yaşlı kesim arasında mültecilerle ilgili uygulamaların sertleştirilmesini isteyenlerin oranı yüksek. 2004 yılında yönetmen Theo
Van Gogh’un çektiği bir film yüzünden radikal dinci Hollanda vatandaşı bir
Müslüman tarafından öldürülmesi, göçmenlere öfkenin artmasına yolaçtı. İktidardaki politikacıların uyum yasalarının sertleştirilmesi yönündeki
çağrı ve planları, ülkedeki Müslümanların endişelerini arttırıyor. Hollanda’da yaşayan Müslümanların çoğu, giderek daha fazla dışlandıklarından yakınıyor. Ülkede
oy kullanma hakkına sahip 16 milyonun yüzde 6’sını Müslümanlar oluşturuyor.
Mart ayında yapılan yerel seçimlerde Müslüman seçmenlerin en çok desteklediği parti Sosyal Demokrat İşçi Partisi oldu. Ancak partinin bu seçimlerde de aynı başarıyı yakalayacağı
şüpheli. Parti lideri Bos’un, Mart seçimlerinin ardından, “Partimiz göçmen partisi değildir” açıklaması, ülkedeki Müslüman seçmenlerin tepkisini çekti.
İşkence skandalının seçimlere etkisi
Öte yandan seçimlere kısa bir süre kala Hollandalı askerlerin Iraklı tutuklulara işkence skandalının ortaya çıklası, ülkede rahatsızlığa yolaçtı. Hollandalı askerlerin Iraklı tutukluların uyumasını engellemek için üzerlerine su döktükleri ve gürültülü odalarda uyumaya zorladıkları iddia ediliyor. Bu iddiaların Balkanende’nin partisinin başarısına yansıyıp yansımayacağını seçimler gösterecek.
Seçimlerin erkene alınmasının nedeni
Hollanda’da genel seçimlerin erkene alınmasına neden olan krizin temeli,
Somali asıllı milletvekili Ayaan Hırsi Ali ile göçmenlere karşı sert tutumuyla tanınan Göç Bakanı Rita Verdonk arasında yaşanan olaylara dayanıyor. İslamı eleştiren Hırsi Ali’nin Hollanda vatandaşlığına geçişte makamlara bazı yanlış bilgiler verdiğini
itiraf etmesinin ardından Göç Bakanı, Hırsi Ali’nin vatandaşlığının geri alınabileceğini açıkladı. Liberaller, Rita Verdonk’un tutumunu çok sert ve abartılı bularak eleştirince Verdonk, Hırsi Ali’nin Hollanda vatandaşlığının iptal edilmesi tehdidini geri çekti, ancak krizden geriye dönüş mümkün olmadı.