Egebank'ın eski sahibi Yahya Murat
Demirel'in de aralarında bulunduğu 5 sanığın, haklarında daha önce verilen
beraat kararlarının
Yargıtayca bozulması üzerine, bu kez ''zimmet'' suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar
hapis cezasına çarptırılmaları istendi.
İstanbul 4. Ağır
Ceza Mahkemesindeki
duruşmada, tutuksuz
sanıklardan
Şaban Ayhan Tatlıgil hazır bulundu. Davanın diğer tutuksuz sanıkları Yahya
Murat Demirel, Hüsnü
Barbaros Olcay, Gökalp Baştürk ve Emine Mehtap Ceylan ise duruşmaya katılmadı.
Esas hakkındaki görüşünü açıklayan İstanbul
Cumhuriyet Savcısı
İlker Yaşar, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun bozma kararında,
Türkiye Halk Bankasının suç tarihinde Genel Müdür Yardımcısı olan Hüsnü Barbaros Olcay ile
Yahya Murat Demirel ve Gökalp Baştürk'ün, Demirel'in sahibi olduğu şirketlere kaynak yaratmak için organizasyon oluşturduklarının belirtildiğine dikkati çekti.
Demirel'e ait Dempa Uluslararası Dış
Ticaret A.Ş, Dempanel Entegre
Orman Ürünleri
Sanayi A.Ş, Üniversal
Yatırım Holding A.Ş. ve Era Finansal
Kiralama A.Ş.'ye tahsis edilmemesi gereken
krediler verildiğini anlatan Savcı Yaşar, sanıklar Şaban Ayhan Tatlıgil ile Emine Mehtap Ceylan'ın da bu şirketlerin yetkilileri olduklarını bildirdi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunca kaldırılan
Yargıtay 11. Ceza Dairesinin kararında da sanıkların fikir ve
eylem birliği içinde off-shore bölgelerinde paravan şirketler kurduklarının bildirildiğini kaydeden Savcı Yaşar, aynı kararda, bu şirketlerin hayali ihracat işlemlerine de dayanılarak 88 milyon 200 bin dolar ile 4 milyon 500 bin YTL gayri nakdi ve bir miktar nakdi kredi kullandırılarak bankanın dolandırıldığının bildirildiğini hatırlattı.
-''DOLANDIRICILIK DEĞİL ZİMMET''-
Savcı Yaşar, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin, eylemi ''
dolandırıcılık'' olarak nitelediğini ancak Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığının, Hüsnü Barbaros Olcay'ın bir kamu bankası olan Türkiye Halk Bankasının Genel Müdür Yardımcısı olması nedeniyle eylemin ''zimmet'' olarak değerlendirilmesi gerektiğine karar verdiğini, diğer sanıkların da bu eyleme iştirak ettiklerini bildirdiğini anlattı.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun da başsavcılığın talebi doğrultusunda Yargıtay 11. Ceza Dairesinin kararını kaldırarak, sanıkların eylemlerinin ''zimmet'' suçunu oluşturduğu görüşüyle beraat kararını bozduğunu hatırlatan Savcı Yaşar, sanıkların lehlerine olan yeni TCK'nın 247. maddesi uyarınca 9 ile 22,5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmalarını talep etti.
Duruşma, sanık avukatlarının
soruşturmanın genişletilmesi yönündeki taleplerini iletmeleri ve esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları amacıyla ertelendi.
-DAVANIN GEÇMİŞİ-
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Halk Bankasından, Yahya Murat Demirel'in bazı şirketlerine talep ettiğinden daha yüksek krediler çıkarıldığı, o dönem bankanın yöneticilerinden olan Hüsnü Barbaros Olcay'ın kredilerin verilmesi konusunda etkili olduğu, Olcay'ın daha sonra Demirel'in şirketinde çalışmaya başladığı anlatılıyordu.
İddianamede, Demirel'in şirketlerine sağlanan kredilerin bir kısmının geri döndüğü, buna rağmen bankanın 159 milyon dolar zarara uğradığı belirtiliyordu.
İstanbul 4.
Ağır Ceza Mahkemesi, 28
Kasım 2001 tarihindeki duruşmada, ''Halk Bankasını dolandırmak gibi bir kasıtlarının bulunmadığı'' gerekçesiyle 8 sanığın unsurları oluşmayan suçtan beraatına karar vermişti.
Yargıtay 6. Ceza Dairesi, bu kararı ''eksik soruşturma'' gerekçesiyle 16
Nisan 2002 tarihinde bozmuştu.
-YİNE BERAAT, YİNE BOZMA-
Mahkeme heyeti, yeniden yapılan yargılamanın 17
Aralık 2003 tarihindeki duruşmasında, üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü kuşkudan arınmış
delil elde edilemediği gerekçesiyle tüm sanıkların tekrar beraatını kararlaştırmıştı.
Bu kararı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesi, yerel
mahkemenin beraat kararını Hüsnü Barbaros Olcay, Gökalp Baştürk, Şaban Ayhan Tatlıgil, Emine Mehtap Ceylan ve Yahya Murat Demirel yönünden bozarak, sanıkların ''dolandırıcılık'' suçundan mahkum edilmeleri gerektiği görüşünü bildirmişti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise bu karara, sanıklar hakkında 4389 sayılı Bankalar Kanunu'ndaki ''zimmet'' hükümlerinin uygulanması gerektiği görüşüyle
itiraz etmişti.
Bunun üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulu, sanıkların Bankalar Kanunu'nun 22. maddesindeki ''zimmet'' suçundan yargılanmaları gerektiğine karar vermişti.