Terör
örgütünün Irak'ın kuzeyindeki kamplarında 10 yıl kaldıktan sonra pişmanlık duyarak örgütten kaçan A.S,
Diyarbakır'da ailesinin yanında bir süre kaldıktan sonra Diyarbakır
Cumhuriyet Başsavcılığı'na geldi. Görevlilere
nöbetçi savcı ile görüşmek istediğini söyleyen A.S, savcının kapısını çalarak, bir konuda görüşmek istediğini söyledi.
Savcının, ''buyurun'' demesi üzerine içeri giren A.S, ''
Ben 10 yıldır örgütteydim. Pişmanlık duyarak örgütten kaçtım. Size teslim olmak istiyorum'' dedi.
Savcının, çay ikramı ve iyi davranışı üzerine rahatlayan A.S, 10 yıl boyunca
terör örgütünün kamplarında yaşadıklarını anlatmaya başladı.
Kadın teröristi bir süre dinleyen savcı,
Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ni arayarak, durumu bildirdi. Cumhuriyet Savcısı'nın odasına gelen polis memurlarının ''hoş geldin'' demesinin ardından üzerindeki korkuyu tamamen atan A.S. ifadesi alınmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
Emniyet Müdürlüğündeki ifadesinin ardından tekrar teslim olduğu savcının odasına geri getirilen A.S, TCK'nın ''etkin pişmanlık'' maddesini içeren 221. maddesinden faydalandırılarak serbest bırakıldı.
-''GÖSTERİLEN İLGİ RAHATLATTI''-
Savcı ve görevli polis memurlarından beklenmediği bir ilgi gördüğünü belirten A.S, şunları anlattı:
''Teslim olmadan önce çok tedirgindim. Çünkü örgütteyken bize 'teslim olursanız, size işkence yaparlar' demişlerdi. Bu nedenle ilk etapta polise teslim olmak istemedim. O nedenle savcıya gittim. Ama savcının konuşması beni rahatlattı. Savcının
telefon görüşmesinin ardından odaya gelen polisleri karşımda görünce titremeye başladım. Ancak onlar yüzüme bakarak, 'hoş geldin' deyince çok şaşırdım. Benimle tokalaşan polislerin bu davranışı çok hoşuma gitti. Bu zamana kadar örgüttü ve ailemde bana değer verilmemişti.''
-BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN SÖYLEMLERİ ETKİLİ OLDU-
Lise son
sınıf öğrencisiyken, ailesinin kendisine şiddet uyguladığını bunun kendisini arayışa sürüklediğini ve daha sonra aynı okulda eğitim gören iki kız öğrencinin telkinleri sonucu örgüte katıldığını kaydeden A.S, şunları anlattı:
''Ben örgütteyken, biri kadın diğeri erkek 2 örgüt üyesiyle Sarım Çayı'nı geçmeye çalıştık. El ele tutuşmuştuk. Benim elimi tutan 'Rozerin' kod adlı kadın örgüt üyesi dengesini kaybederek düştü. Güçsüz olduğum için onu tutamadım. O da suda boğuldu. Örgüt bu ölümden beni sorumlu tuttu. Bu nedenle dayak yedim. Evde de dayak yiyordum, örgütte de. Yani hayatımda hiçbir şey değişmedi. Örgütün kamplarında yaşadığım sıkıntılara dayanamayarak kaçtım.
Kaçakçılara para verdim onlar da beni kaçak yollardan Türkiye'ye getirdiler. Ben de Diyarbakır'a gelip ailemin yanına yerleştim. Bir süre ailemle kaldıktan sonra teslim olmaya karar verdim.''
''Etkin pişmanlık'' uygulamasını ailesinin yanına geldikten sonra öğrendiğini kaydeden A.S, ''Ben örgütteyken hiçbir eyleme katılmadım.
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ve
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın söylemlerini televizyonda izledim. Onlardan etkilenip teslim olmaya karar verdim'' dedi.