AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarının katıldığı Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi,
AB Komisyonu tarafından 2004 yılında hazırlanan
KKTC'ye mali
yardım tüzüğünü, AB Daimi Temsilciler Komitesi'nin (COREPER) cuma günü vardığı uzlaşma doğrultusunda doğrudan ticaret tüzüğünden ayırarak onayladı. KKTC'nin ve Türkiye'nin tepki gösterdiği haliyle onaylanan mali yardım tüzüğüyle ilgili yazılı bir açıklama yayımlayan AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi
Olli Rehn, şunları kaydetti: “Bu sayede enerji ve çevre gibi acil ihtiyaç duyulan alanlarda AB'nin yardımı mümkün olacak. Gerçekleştirilecek birçok somut projeyle
Kıbrıslı Türkler AB'ye yakınlaştırılacak. Yardım Tüzüğü ayrıca, Kıbrıs sorununun kapsamlı çözümünün ardından AB Komisyonu'na, Kıbrıs Türk toplumunun AB hukukunu hazırlanması yetkisi veriyor.” Yardım Tüzüğü'nün onaylanmasıyla Kıbrıs Türk toplumu üzerindeki izolasyonların kaldırılması yolundaki ilk adımın atıldığını savunan Rehn, Ada'nın yeniden birleştirilmesinin de kolaylaştığını iddia etti.Genişleme komiseri Rehn açıklamasında, AB Konseyi'ne Doğrudan
Ticaret Tüzüğü'nün de onaylanması çağrısında bulunurken, AB Komisyonu'nun uzun süredir
Birleşmiş Milletler önderliğindeki kapsamlı bir çözüme
destek verdiğini hatırlattı.
AB DÖNEM BAŞKANI AVUSTURYA
AB Dönem Başkanı
Avusturya'nın
Dışişleri Bakanı
Ursula Plassnik de yaptığı yazılı açıklamada, mali yardım tüzüğünün onaylanmasıyla Kıbrıslı Türklerin 139 milyon
avro mali yardım almalarının önünün açıldığını bildirdi.
Açıklamasında, “
Mali yardımın Kıbrıslı Türklerin
yaşam koşullarını gözle görülür şekilde iyileştireceğini” belirten Plassnik, “Tüzüğün onaylanmasıyla biz de AB olarak yükümlülüğümüzü yerine getirmiş olduk” dedi.
Kıbrıs Rum lideri Tasos Papadopulos'un geçen hafta Viyana'ya resmi ziyareti sırasında, “kendisinin ve
Başbakan Wolfgang Schüssel'in konuya ilişkin yoğun görüşmeler yaptığını” anımsatarak, ”Tüzüğün bugün onaylanmasında Papadopulos ile yaptıkları görüşmelerin de katkısı olduğunu” kaydetti.
“Kıbrıs sorununa, iki tarafın da kabul edebileceği bir çözüm bulunması, hepimizin yararına olacaktır” diyen Plassnik, “Mali yardım tüzüğünün onaylanmış olmasının, BM himayesi altında yapılacak Kıbrıs görüşmelerine yeni bir hareketlilik kazandırmasını umduğunu” kaydetti.
Plassnik'in konuya ilişkin yazılı açıklamasında, mali yardım tüzüğünün onaylanmasının “siyasi koşullara bağlı olduğu” yolunda bir ifadeye yer verilmedi.
Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, önceki gün Plassnik ile yaptığı bir görüşmede, “AB'nin KKTC'ye yapacağı mali yardımı siyasi koşullara bağlayan tüzüğün onaylanmamasını” istemiş ve tüzüğün bu haliyle KKTC tarafından kabul edilmeyeceğini bildirmişti.