Yazıcı,
İzmir liman gümrüğünün içinde bulunan
araç konteyner t
arama (X-Ray) sistemlerinin açılış töreninde, "Ülkeyi, kısır çekişmelere çekecek bütün sabotajlara inat dünyaya açtık." dedi.
Bakan Yazıcı,
Avrupa Birliği (AB) sürecinde mali
yardım 2004 yılı programında başlayan ''Türk
Gümrük İdaresi'nin Modernizasyonu-2" projesi' kapsamında yatırımı tamamlanan İzmir,
İstanbul Ambarlı,
Mersin ve
Samsun limanları ve Gürbulak
Sınır Kapısı'ndaki arama hangarları ve araç konteyner tarama (X-Ray) sistemlerinin açılış törenine katıldı. Gümrüklerin
modernizasyonu sonrası, 2002'de 343 kilogram olan eroin yakalama miktarının 2007 yılında 2 bin 722 kilograma ulaştığı, bunların piyasa değerinin yaklaşık 155 milyon dolar olduğu belirtildi. Gümrük
Müsteşarlığı'nın çalışmalar kapsamında uzun vadede bütün kara ve
deniz sınırlarının tarama sistemleriyle donatılması, hava limanlarının
bagaj x-ray, büyük antrepolara koli ve paket tarama sistemleri konulmasını hedeflediği kaydedildi.
İzmir Limanı'ndaki törende konuşan Bakan Yazıcı,
Gümrük Birliği ile başlayan süreçte
Türkiye'nin geçen yıl ihracatta 37 milyar dolardan 107 milyar dolara çıkarak cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamlarına ulaştığını, küresel pazarda söz sahibi olunması konusunda önemli bir kapının aralandığını söyledi.
Hükümet olarak güven ve istikrarı tesis edip Türkiye'yi uluslararası sermayenin cazibe merkezi haline getirdiklerini anlatan Yazıcı, dünya ticaret hacminin baş döndürücü hızla geliştiği, küreselleşen dünyada olguların sadece ekonomi ve ticareti değil, organize suçlar ve bundan beslenen uluslararası terörizm gibi konuları da gündeme getirdiğini aktardı. Gümrük İdaresi'nde yapılan
modernizasyon projeleriyle kurumun, gümrükte bekleme süresi bakımından dünya ortalamalarının altında
hizmet verir hale geldiğini kaydeden Yazıcı,
teknik anlamada en iyi derecede olduğunu söyledi.
Gümrüklerin idari kapasitelerinin artırılması konusunda uluslararası mali
işbirliği projelerine büyük önem verdiklerini ifade eden Bakan
Hayati Yazıcı, Güm-Kart ile
mobil ve
elektronik imza kullanımına geçildiğini aktararak, "
Kaçakçılıkla mücadele kapasitesinin geliştirilmesine yönelik modern teknolojiye dayanan x-ray tarama sistemleri, nükleer madde detektörleri, uzaydan araç takip sistemleri, yüksek hızlı deniz botları gibi birçok güvenlik sistemi kullanımı artırılarak kaçak yakalama oranlarında
rekor kırılmıştır. Yine de bunların, dünyanın hızlı değişen dinamiklerine tamamen karşılık verdiğini söylemek zordur. Bunun farkında olan Gümrük teşkilatımız, başlattığı modernizasyon hamlesini sürdürecektir. Hükümetimiz de bu hızlı değişim sürecini desteklemek amacıyla bu sene AB müktesebatının geldiği aşamadan hareketle hazırlanmış Gümrük Kanunu değişikliklerinin ve
Gümrük Müsteşarlığı Teşkilatı Kanunu'nun çıkarılmasını sağlama konusunda kararlılık içindedir.'' şeklinde konuştu. Bakan Yazıcı, AB'yi de bu açıdan son derece önemsediklerini belirterek, ''Bizim insanımız, bu standartlarda zenginlik ve özgürlüğü çoktan hakketmiş durumdadır. Gelinen bu noktada artık belki, 'Türkiyesiz bir AB'nin anlamı nedir?' sorusunun sorulması gerekiyor. Türkiye Maastricht ve
Kopenhag kriterleri bağlamında önemli açılımları gerçekleştirmiş, bu doğrultuda emin adımlarla yürümektedir.'' dedi. Tam üye olunmasıyla Türkiye'nin
doğu sınırının aynı zamanda AB'nin de doğu sınırı olacağını anlatan Yazıcı, ''Biz bu vizyona göre adım atmaktayız. AB'nin de bu vizyonu bizimle paylaştığını, projelerimize verdiği önemli katkılardan anlıyor ve teşekkür ediyoruz.'' diye konuştu.
Törene katılan Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Marc Pierini ise Gümrük Birliği sayesinde 12 yılda Türkiye ile AB arasındaki ticaret hacminin hızla arttığını ve Türkiye'nin dünyayla olan ticaret hacminin yarısını oluşturduğunu ifade etti. Türkiye'nin AB ile ticaretindeki açığın ise toplam açığın yüzde 13'üne tekabül ettiğini kaydeden Pierini, bunun karşılıklı dengeli bir ticaret olduğu söyledi. Gümrük Birliği sayesinde AB müktesebatı ile uyumun diğer alanlara göre çok daha yüksek olduğunu kaydeden Pierini, bunun giriş
müzakereleri açısından önemli olduğunu vurguladı.
Müzakerelerin yolunda gittiğinin altını çizen Pierini, "Tarama raporlarının çoğu tamamlanarak Türk yetkililere sunulmuştur. Altı fasıl açılmıştır. Slovenya'nın başkanlığı altında iki tane daha açılması gerekiyor. En azından iki tanesi de sonbaharda Fransa'nın başkanlığında açılacaktır. AB ve Türkiye'deki politik sözler, her iki taraftaki algılamaların istikrarını bozabilir. Müzakereler hiçbir şekilde askıya alınmamıştır, Türkiye veto edilmemiştir. 35 faslın müzakere edilmesi, Kopenhag kriterlerinin yerine getirilmesi gerekiyor. Bu aynı zamanda ulusal politik tartışmayı da yansıtmaktadır.'' dedi. Türkiye'de üyelik öncesi programlar kapsamında 1.4 milyar Euro'luk aktif projelerin uygulandığını, buna bu yıl 540 milyon Euro'nun ekleneceğini kaydeden Pierini, eşleştirme programlarının da aktif şekilde devam ettiğini kaydetti.
Gümrük Müsteşarı
Emin Zararsız da tamamlanan projeyle İzmir ile birlikte İstanbul Ambarlı, Mersin ve Samsun limanları ve Gürbulak Sınır Kapısı'na beş araç ve konteyner tarama sistemi, İzmir ve Mersin limanlarına arama hangarları yapıldığını, bugün hepsinin hizmete gireceğini ifade etti. Yatırımın yüzde 75'inin AB, 25'inin ise iç kaynaklı olduğunu kaydeden Müsteşar Zararsız, projelerin toplam bedelinin 76 milyon 449 bin Euro'ya ulaştığını açıkladı.