Ernaz Tesisleri'nde düzenlenen ve kurban kampanyasının anlatıldığı program büyük ilgi gördü. Programa Sakarya Vali Yardımcısı Muammer Aksoy, Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ali Erbaş, Adapazarı Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Erol Öztürk, Erenler Belediye Başkanı Cavit Öztürk, Sebat Eğitim İşletmeleri Genel Koordinatörü Ömer Özata, Sakarya Müftüsü Sinan Cihan ve seçkin işadamları katıldı. Programın misafir konuşmacısı olan STV Haber Editörü Abdullah Abdülkadiroğlu, kurban kampanyasını medya gözüyle değerlendirdi. Doğu ve Güneydoğu'dan güzel haber vermeye pek alışık olmadıklarını ifade eden Abdülkadiroğlu, şöyle konuştu: "Bu bölgede sansasyonel bir cinayet ya da büyük bir trafik kazası olduğunda ancak haber bültenlerinde yer buluyordu. Çünkü güzel haber yapacak şeyler yoktu. Kurban kampanyasıyla kaynaşma sağlandı. 2 kardeş kucaklaştı güzel haberler gelmeye başladı. O bölgedeki ilin valileri, belediye başkanları ilk kez sorunun çözümü adına somut bir adım atıldığını belirtiyor. Bu önemsenmesi gereken bir fotoğraf. Artık bu bölge insanı, Türkiye'nin batısında yaşayan, kendilerini seven insanlar olduğunu biliyor, geleceğe daha sağlam bakıyor. Yapılan iş çok büyük bir iş. millet sorunun çözümü için işin içine girmiştir." Kimse Yok Mu Derneği Sakarya Şubesi Genel Sekreteri Özcan İnan, derneğin faaliyetleri hakkında bilgi verdi. İnan, sadece Doğu, Güney Doğu değil, yurt içinde dereğin muhtaçlara kurban eti ulaştırdığını anlattı. Vali Yardımcısı Muammer Aksoy, Kimse Yok Mu Derneği'nin yurt içi ve yurt dışında ihtiyaç sahiplerine yönelik kurban kampanyası faaliyetlerini izlemekten dolayı büyük gurur duyduğunu söyledi. Böylesine yardımsever bir toplulukta birlikte olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade eden Aksoy, "Ülkemiz dünyanın geri kalmış ülkelerine göre daha iyi durumda. Ancak Türkiye'de ve ilimizde de fakirler, yoksullar bulunmaktadır. Aklımızın almayacağı kadar fakir insanlara rastlıyoruz. 20 metre kare teneke barada kanserli bir hastanın yaşam mücadelesini verdiğini görüyorsunuz. Onların devlet olarak yanlarındayız. Ama yetmiyor. Hayırsever insanların yardımıyla bu insanlara daha çok faydalı olabiliriz" dedi. SAÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ali Erbaş'da derneğin faaliyetlerinin takdire değer olduğunu belirterek Mehmet Akif Ersoy'un şu dizelerini hatırlattı: "Girmeden tefrika bir mellite, düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez." Toplantıda yurt içi ve yurt dışında kurban kesme kampanyasına katılan iş adamları da izlenimlerini anlattı. Afganistan'da kurban kesen Sakarya'nın seçkin işadamlarından Vecdi Çelebi, Afganistan'da insanların çok zor şartlar altında yaşam mücadelesi verdiğini söyledi. Vecdi Çelebi, bu insanlara yardım edilmesi gerektiğini belirterek, bir daha ki kurban bayramında o bölgelere 30-40 işadamıyla gitme kararı aldıklarını kaydetti. Çelebi, "Biz Kandar bölgesinde kurban kesimi yaptık. Çok yakın ilgi gördük. Bizi misafir etmek için birbirleriyle yarıştılar. Çok ilgi alakaya ihtiylacı olan bir yer." dedi. Afrika ülkelerinden Gana'da 10 arkadaşı ile kurban kesen işadamı İbrahim Uysal, 2 bin aileye et ulaştırdıklarını anlattı. Etlerin siyahi bir insan, ya da Arap değil, beyaz kişiler tarafından karşılık beklenmeden dağıtılmasının Gana'da çok farklı karşılandığını dile getiren Uysal, ülke insanlarının gözlerindeki sevinci ve ışığı görmelerinin kendilerini mutlu ettiğini söyledi. 500 sene batılı ülkeler tarafından sömürülen 7 milyon insanının köle olarak satıldığı ülkede bu faaliyetin taktirle karşılandığının altını çizen Uysal, gelecek kurban bayramında kurban hisselerini üçe katlayacakları müjdesi verdi. Uysal, ülkede bulunan Türk okulunun da çok sevildiğini sözlerine ekledi. Azerbaycan'da kurban kesen işadamı Osman Tetik ise kurbandan çok o ülkeye kurban olan eğitim gönüllülerinin yaptığı faaliyetlerden çok etkilendiğini duygulanarak ifade etti. Anadolu'nun bağrından kopmuş, oralara bir şeylerin sevgisini ulaştırmak için gidenleri düşündüğünü belirten Tetik, etrafa daha çok ışık saçılması gerektiğini düşündüğünü vurguladı. Mardin izlenimlerini anlatan Murat Turan ve Reşat Çetinkaya'da ilk kez ailelerinden uzak yerde kurban kestiklerini vurgulayarak "Bize kimse yokmu dediler. Biz varız dedik. Her şey çok güzel geçti. Milletimiz adına gittik. Emin olun bugün dünyanın bir ucuna git deseler giderim. Mardin Kızıltepe arasında görev yaptık. Bir yaşlı adam 'çocuklarınızı bıraktınız bize geldiniz.' deyip bizi kucakladı. Tek millet oldukça kimse sırtımızı yere getiremez. Bizde buna inandık" şeklinde konuştu.