Her fırsatta vatan
etiket' title='hain haberleri'>hainliği yaftası yapıştırılan
Sultan Vahdettin Han'ın Şam'daki mütevazı mezarı, Türkiye'den gelen ziyaretçilerin
akınına uğruyor.
Anadolu insanı, Sultan Vahdettin'in mezarı başında fatiha okuyup dua ederek
vefa borcunu ödüyor.
Vahdettin hakkında ortaya atılan bu iddialara rağmen Suriye'ye
seyahat için Türkiye'den gelenler, kendi atasının mezarına uğramadan Suriye'den ayrılmıyor. Türkiye'den çeşitli tur operatörlerinin Suriye'ye düzenlediği seyahatlerde Şam'a gelen vatandaşların ilk uğrak yerlerinden biri
Süleymaniye Camii ve caminin bahçesinde mütevazi bir şekilde bulunan Sultan Vahdettin Han'ın mezarı oluyor.
Ankara'dan İzmir'e, Hatay'dan Ordu'ya, Konya'dan Mardin'e kadar Türkiye'nin birçok yerinden seyahate gelen vatandaşlar Sultan Vahdettin Han'ın mezarı başında fatiha okuyarak dua ediyor. Ülke için
hizmet veren atalarına bu şekilde vefa borcu ödediklerini ifade eden vatandaşlar, "Zaman kimin hain olup olmadığını gösteriyor. Sultan Vahdettin Han hain olsaydı onlarca yıl geçmesine rağmen mezarı bu kadar ziyaretçi akınına uğramazdı" görüşünü dile getiriyor.
Ordu'dan turla Suriye'ye gelen ziyaretçilerden Mustafa Aktürk, Sultan Vahdettin'in mezarının Şam'da olduğunu yeni öğrendiklerini ifade ederek, öğrenmeleriyle beraber Sultanın mezarını ziyaret ettiklerini söylüyor. Sultan Vahdettin ile ilgili birçok iddia duyduklarını dile getiren Aktürk, "Sultan Vahdettin tarihte anlatıldığı gibi olmadığını zaman zaman duyuyoruz. Suriye'ye gelen ziyaretçilerin mezarına akın etmesi kendisine duyulan sevgiyi gösteriyor. Her ne kadar aleyhinde konuşulsa halkımız bu tür iddialara itibar etmiyor." diye konuşuyor.
Suriye'de Büşra
Turizm Müdürü ve araştırmacı yazar
Erol Çalı ise çarpıcı tespitler ortaya koyuyor. Sultan Vahdettin'in ziyaretçi akınına uğramasının, Anadolu halkının ecdadına ne kadar düşkün olduğunun bir sembolü olduğunu kaydeden Çalı, "Geçmişte herhalde kendi atasına
hakaret ekmiş başka bir millet yoktur" diyerek iddialar karşısındaki sitemlerini dile getiriyor.
"Bir insanın hain olması için bir insana büyük makam ya da yüklü miktarda paralar
teklif edilir. Bu para ya da makam sevdasıyla hainlik yapabilir" görüşünü dile getiren Çalı, "Sultan Vahdettin bunun karşılığında ne almıştır ki bu etiket yapıştırılıyor?" sorusunu yöneltiyor.
Araştırmacı yazar Erol Çalı, Mareşal Fevzi Çakmak ile Sultan Vahdettin arasında geçen bir diyalogu şu şeklide anlatıyor:
"Sultan Vahdettin, bir gün Fevzi Çakmak'ı saraya çağırıp 'Paşam bana vatansever bu vatanı kurtarmaya namzet
paşaların listesini getir.' der. Bunun üzerine kendisine bir liste arz edilir. Vahdettin, 'Paşa,
Mustafa Kemal Paşa hırsız mıdır' diye sorar. Bunun üzerine Fevzi Çakmak, 'Haşa Padişahım' diye
cevap verir. Vahdettin, 'Bir namussuzluğu, ahlaksızlığı var mıdır?' ve 'Beceriksiz ve kabiliyetsiz midir?' şeklindeki sorularına da aynı cevabı alır. Fevzi Çakmak ayrıca '
Hayır efendim. O hepimizden bilgili, kabiliyetli ve dinamiktir' diye ekler. Bunun üzerine de Vahdettin, 'O halde bu listeye niçin onun adını yazmadınız?' diye sorar.
Fevzi Çakmak ise 'Padişahım, Mustafa Kemal Pasa yenilikçi, bilhassa öteden beri
Cumhuriyet taraftarıdır' der. Padişah Vahdettin, elindeki kağıdı atar gibi masanın üzerine bırakır. Ayağa kalkıp pencereye
döner. Limanda demirli İtilaf devletlerine ait gemilerini göstererek: 'Paşa, Paşa. Bu gemileri görmek kanıma dokunuyor. Bu memleket kurtulsun da isterse Cumhuriyet olsun. Kendine selamla birlikte tebliğ ediniz, haftaya
Cuma günü Mustafa Kemal Paşa'yı göreceğim' der.
"Hata da etseler, yanlış da yapsalar bunlar bizim milletimizin büyükleridir. Dünyanın neresine giderseniz gidin bu insanlar bizi utandıracak bir şey yapmamışlar' diyen Çalı konunun bu pencereden değerlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
CİHAN