Gaetano Sallorenzo, Gelecek yıllarda 1 milyar dolarlık lüks
ürün satılmasının beklendiğini, kendilerinin de bu pazarda yer alacağını kaydetti.
Sallorenzo, ''Perakende Günleri''nde yaptığı ''lüks dünyasında yer almak'' başlıklı konuşmasında, bu yıl Calvin Klein'in tüm dünyadaki cirosunun 6 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini ifade ederek, Calvin Klein'in jeans, iç
giyim, ev dekorasyonu,
parfüm,
gözlük, mücevher, saat gibi çok değişik katmanlı bir
marka olduğunu söyledi.
Türkiye'de Eren Holding ile birlikte çalıştıklarını hatırlatan Sallorenzo, üretimlerinin yüzde 30'unun Türkiye'den geldiğini, önümüzdeki yıllarda 10-15
mağaza açabilecekleri Türkiye pazarının büyük potansiyel taşıdığını, bundan dolayı markanın tüm katmanlarıyla burada yer aldığını aktardı.
Rusya,
Hindistan ve Çin'de lüks
tüketime karşı büyük
iştah olduğunu ifade eden Sallorenzo, ''Ancak oralarda şık caddeler,
alışveriş merkezleri yok. Bu ülkede ise hızla çok sayıda alışveriş merkezleri açılıyor. Türkiye'de bize yakışan, şık caddeler, alışveriş merkezleri bulabiliyoruz.
İstinye Park, bunun en güzel örneği'' dedi.
''TÜRKİYE'DE POZİSYONUMUZ ÇOK GÜÇLÜ''
Türk
tüketicisinin lüks tüketim konusunda ''çok bilinçli'' olduğunu, bir markayı sadece marka olduğu için satın almadığını belirten Sallorenzo, ''Son dönemlerde bir
tartışma var; acaba Türkiye
Fransa ve İtalya'ya benzeyecek mi? Son 10 yılda böyle bir trend söz konusu. Hazırlıklı olmalı'' dedi.
Gaetano Sallorenzo, pozisyonlarının çok güçlü olduğu Türkiye'de istedikleri yere gidebileceklerini ve daha da büyüyebileceklerini dile getirerek, ''Türkiye'de lüks pazarı gittikçe büyüyor. Bu yıl lüks ürünlere 500 milyon dolar harcanmış. Gelecek yıllarda 1 milyar dolarlık lüks ürün satılacaktır. Biz de bu pazarda yer alacağız'' şeklinde konuştu.
''DÜNYA LÜKS ÜRÜN PAZARI 2006'DA 70 MİLYAR AVRO''
Ekonomi güçlendikçe lüks tüketimin arttığını anlatan Sallorenzo, Rusya'da son 5 yılda lüks tüketimin yüzde 45 artış gösterdiğini, 2006'da 70 milyar
avro olan dünya lüks ürünler pazarının, son 3 yıldır aynı şekilde
büyüme gösterdiğini söyledi.
Asya Pasifik ülkelerinin lüks tüketim için büyük fırsatlar sunduğunu,
Malezya,
Endonezya, Hindistan gibi ülkelerde lüks ürünlere talebin artacağını kaydeden Sallorenzo, lüks ürün tüketiminin en büyük pazarının
Avrupa olduğunu ifade etti.
Dünyadaki
yaşam tarzının ve buna bağlı olarak tüketici yapısının değiştiğine işaret eden Sallorenzo, ''Bugün lüks, herkese açık. Herkesin önünde. Markete gidip
makarna almak gibi Herkes lüks ürün alabilir. Hepimizin içinde lükse karşı iştah var. Tüm dünyada küresel
refah artıyor. İnsanlar para harcamak istiyor'' diye konuştu.
''KOMŞUYA BAKARKEN, ŞİMDİ ÇOK ZENGİNLERE ÖZENİLİYOR''
Günümüz dünyasında lüks ürünlere karşı iştahın hem kaliteli, marka olmak hem de sosyal
baskıdan kaynaklandığına dikkati çeken Sallorenzo, ''Sosyal baskı, beklentileri değiştiriyor. 60'lı yıllarda yandaki komşulara bakıyorken, onların aldığı otomobil konuşulurken şimdi çok daha zenginlere özeniliyor. Mesela (Şu
futbolcu Porsche almış) deniyor. Yatay değil, dikey baskı var. İnsanlar
sınıf atlamak istiyor. Üst orta sınıf gibi yeni tüketici grupları oluşuyor'' dedi.
Müşteri sadakatinin önemine de değinen Sallorenzo, bunun müşterilerin fantezilerinin gerçekleştirilmesiyle sağlanabileceğini, tüketiciyle kurulan duygusal bağ sonucunda oluşan duygusal markalanmanın gelecekteki en önemli trendlerden biri olacağını ifade etti.
''ŞİRKET KÜLTÜRÜ YOKSA HERKES KENDİSİNİ DÜŞÜNÜR''
Büyük şirketlere danışmanlık hizmeti veren Jennings Solutions Başkanı Jason Jennings ise, ''hızlı yavaşı yer'' başlıklı konuşmasında, yazdığı kitapta ''küçüğü yiyen büyük değildir, yavaşı yiyen hızlı olandır'' konusunu işlediğini aktardı.
Dünyanın en hızlı ve en iyi performans gösteren şirketlerine ilişkin yaptıkları araştırmada, söz konusu şirketlerin başarısının altında parayla hiç ilgisi olmayan sebeplerin yattığının görüldüğünü anlatan Jennings, sebeplerin ağırlıklı olarak büyük ve cesur olmakla ilgili olduğunu kaydetti.
ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, burada çalışan kesimin yüzde 67'sinin yaptığı işi beğenmediğini ve işe isteyerek gitmediğini ortaya koyduğunu belirten Jennings, şöyle devam etti:
''Bu,
toplum açısından vahim. Tepe
yönetim maalesef çalışanlarını işe bağlayamıyor, bir davaya neden olamıyor. Davaya sebep olmak, bir iş kültürü oluşturabilmektir. Siz bir şeyler yaparken, üretirken başkaları daha hızlı ve daha ucuza yapabilecek, sizi
taklit edebilecek, çalabilecek. Bir şey var ki, asla çalınamaz. Şirket kültürü asla çalınamaz, taklit edilemez. Şirketin kültürü yoksa, emin olun ki herkes kendisini düşünür.''
Bu arada, konferansta, Tescilli Markalar Derneği Başkanı
Selçuk Güzenge tarafından
Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanlığına verilen, taklitle mücadele ödülü, Daire Başkanı İsmail Çalışkan'a sunuldu.
AA