Gül, yaptığı konuşmaya, konuklarını İstanbul'da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı. Çırağan Sarayı olarak anılan toplantının yapıldığı binanın 1876'dan itibaren ilk Osmanlı Parlamentosuna ev sahipliği yaptığını söyleyen Gül, parlamentonun ömrünün başlayan savaş nedeniyle 2 yıldan az sürdüğünü, binanın yangınlar geçirdiğini, enkaza döndüğünü ve uzun yıllar yalnızlığa terk edildiğini belirtti. Gül, ancak Çırağan Sarayının bugün İstanbul'un en güzel binalarından biri olarak dünyanın dört bir yanından binlerce insana hizmet verdiğini ve eski kimlik ve görkemini muhafaza ettiğini ifade etti. "Konuşmama iyimser bir tonla başlamayı arzu ettiğim içindir ki Çırağan Sarayının geçmişine ve bugününe atıfta bulundum" diyen Gül, "Irak'ın ve bölgemizin geleceği konusunda iyimser olmak istediğimi söylemeliyim" diye konuştu. Bugün Irak'ın geçmişi ya da bugünkü durumunun yanı sıra Irak'ın ve bölgenin geleceği üzerinde durmak istediğini ifade eden Gül, beş yıl önce Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak yaptığı öneri üzerine, Irak'a komşu ülkelerin dışişleri bakanlarının ilk kez bu salonda bir araya geldiklerini hatırlattı. Gül, o toplantıda komşu ülkeler olarak Irak meselesinin barışçı yollarla çözülmesini sağlayıp sağlayamayacaklarını ele aldıklarını, müteakip toplantılarda ise savaş sonrasında Irak'a komşu ülkeleri ortak bir gündem etrafında bir araya getirmeyi amaçladıklarını anlattı. Geçen yıl Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı sıfatıyla komşu ülkeler platformunun uluslararası toplum ile daha sıkı bir işbirliği sağlamak üzere genişletilmesini önerdiğini belirten Gül, bu girişimi başlangıçta tereddütle karşılayan taraflar dahil herkesin ve uluslararası camianın bugün bu sürece sahip çıktığını görmekten memnuniyet duyduğunu kaydetti. Gül, şöyle devam etti: "Komşu ülkeler sürecinin temelinde yatan anlayış, kendi yaşadığımız coğrafyaya sahip çıkma sorumluluğunu yansıtmaktadır. Bu süreç, coğrafyamızda meydana gelen gelişmeleri olumlu yönde etkilememiz zorunluluğuna dayanmaktadır. Bölge ülkeleri ve bu ülkeleri yönetenler bölge kültürünü, sosyal alışkanlıklarını ve siyasi geleneklerini daha iyi bilmekte ve değerlendirebilmektedirler. Ancak bölge ülkelerinin bölgenin sorunlarını kendi kendilerine çözme cesaretine sahip olmaları gerekmektedir." Irak'ta bugün var olan noktada hala karışık bir tablonun bulunduğunu ifade eden Gül, hem kendi hem de bölge halkına en büyük zararı vermiş olan bir rejimin geç de olsa ortadan kalktığını belirtti. Gül, son 40 yıldır Irak halkının doğal ve insani kaynaklarının israf edildiğini, bütün insanlığa ait olan kültür mirasının tahrip olduğunu ve on binlerce Iraklı, Kuveytli ve İranlının hayatını kaybettiğini belirterek, "Bugün de masum Iraklılar, çeşitli milletlere mensup gazeteciler, insani yardım görevlileri, askerler can vermeye devam ediyor" dedi. Bugün başta Ürdün ve Suriye olmak üzere bölge ülkelerinin Irak kaynaklı ağır mülteci sorunuyla karşı karşıya olduğunu ifade eden Gül, "Irak'taki durum uyuşturucu ve silah kaçakçılığının bu ülkeye girmesine yol açmıştır. Yeni ve en vahim türünden şiddet ve terörizm dalgaları Irak'ı sarmıştır" diye konuştu. Irak'taki terörizmin sadece Irak halkına zarar vermekle kalmadığını belirten Gül, komşularının, bölgenin ve uluslararası toplumun da sorunu haline geldiğini söyledi. Bütün bu olumsuzluklara karşılık, umut verici gelişmelerin de olduğunu ifade eden Gül, Irak halkının yıllar sonra ilk kez canlı bir demokrasi deneyimi yaşadığını, seçilmiş bir hükümetin iş başına geldiğini, ulusal güvenlik kurumları ve serbest bir ekonomiyi tesis etme gayretlerinin başladığını kaydetti. Gül, bugünkü toplantıya katılan tüm ülkelerin yaklaşık 5 yıldır Irak meselesinin Irak halkının, bölge ve dünya barışının lehine halledilmesi için olağanüstü bir siyasi enerji harcadığını belirterek, büyük ekonomik kaynakların tahsis edildiğini bildirdi. Gösterilen bu gayretlerin henüz ideal sonucu vermemiş olmasının belki hayal kırıklığı yarattığını söyleyen Gül, "Bu durum cesaretimizi kırmamalı. Aksine son beş yılın tecrübelerinden istifadeyle, bu gayretleri tazelemeliyiz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Gül, bu toplantıda temsil edilen uluslararası veya çok uluslu kuruluşların da Irak meselesinde üyelerini ortak bir gündem etrafında toplayarak, geçen süreçte önemli katkılarda bulunduklarını, önümüzdeki dönemde bu kuruluşların daha da belirleyici bir rol oynamalarının gerekebileceğini sözlerine ekledi. AA