Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Mühendislik Fakültesi
Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Erdoğan Kaymakçı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle kış aylarında
ısınmak amacıyla yakılan sobalardan sızan gazın ölümlere neden olabildiğini söyledi.
Türkiye'de ısınmak amacıyla konutlarda yüzde 85 oranında soba kullanıldığını, bunların yüzde 75'nde ise kömür yakıldığını anlatan Kaymakçı, şöyle konuştu:
''Karbonmonoksit, kömürün sobada tam yanmamasından oluşur.
Kömürün tam yanmasını sağlamak açısından, kullanılan kömüre uygun soba seçilmeli. Yakma yöntemi de yaşamsal önem taşımaktadır. Özellikle uçucu madde içeriği az
ithal kömürler alttan yakılmalı. Yerli kömürler ise üstten tutuşturulmalıdır. Tam yanmanın soba içinde gerçekleşmemesi durumunda oluşan zehirleyici gazın oda hacmine yayılması baca çekişinin az olmasından kaynaklanır.
Sobalardan sızan
karbonmonoksit gazından zehirlenmemek için kaliteli kömür kullanımına, baca
temizliğine, gece yanan soba üzerine kömür atmamaya ve lodoslu havalarda soba yakmamaya dikkat edilmelidir. Soba
yatak odalarına ve banyolara kesinlikle kurulmamalı.''
-BACA VE SOBA BORUSU UYARISI-
Kaymakçı, soba
borularının mümkün olduğunca kısa kurulması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
''Çekişini zayıflatmamak için boru, baca içine fazla sokulmamalı. İyi yanma için baca temiz olmalı ve çıkan gazların dağılabilmesi için en yakın binadan 6 metre uzaklıkta yer almalıdır. Yılda en az bir kere temizlenmesi gereken bacalarda, zehirli gazların oda içine gitmesini önlemek için
rüzgar yönüne göre yön değiştiren
kapak kullanılmasında yarar var. Borularda en az iki dirsek olmalı, üzerlerinde de
çatlak bulunmamalıdır.''
Verimli yanma için sobaların günlük temizlenmesi, yatarken yanmakta olan kömüre ilave konulmaması gerektiğini ifade eden Kaymakçı, sobanın dirsek ve boru ekleme yerleri ile baca giriş ağzının hava sızdırmaz olması gerektiğini kaydetti.
-KÖMÜR SATIN ALIRKEN DİKKAT-
Kömür satın alırken kül ve kükürt oranına, nem miktarına ve kalorisine dikkat edilmesinin şart olduğuna işaret eden Kaymakçı, şunları kaydetti:
''Nemi yüksek, kalorisi düşük kömürler verimsizdir. Kömürdeki nem miktarı artıkça yanma sonucu açığa çıkan ısı miktarı azalır. Satın alınan kömürün nemine mutlaka dikkat edilmeli. Nemi yüksek kömürle ısınmak için daha fazla kömüre ihtiyaç vardır. Isınmayı sağlayan kömürün kalorisidir. Kül ve nem oranı yüksek 2 ton kalitesiz kömür yerine, kalorisi yüksek 1 ton kömürle ısınmak mümkündür.
Kalori değeri
yerli kömür için en az 4 bin kilokalori, ithal kömürde ise 6 bin kilokalori olmalıdır. Külü ve nemi yüksek kömür, ısınma amaçlı yanlış tercihtir. Açıkta kömür satmak ve satın almak yasaktır. Torbada satılan kömürlerin ise
analiz değerlerinin tüketiciler tarafından sorulması gerekir. Kömür torbası içinden standart dışı ürünler çıktıysa mutlaka İl
Çevre ve
Orman Müdürlüğü ile belediyeye bildirilmelidir.''
-ZEHİRLENME VAKALARI-
Kaymakçı, karbonmonoksit zehirlenmesinden kaynaklanan
oksijen yetmezliğinin en çok sinirleri ve beyni etkilediğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
''
Zehirlenme vakalarında
baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, baş dönmesi, bulantı ve
halsizlik görülür. Belirtiler yavaş yavaş artar. Kişiler uzun süre zehirlendiğinin farkına bile varamazlar.
Suni teneffüs ve
kalp masajı gibi gerekli ilk müdahale yapılmadığı durumda, zehirlenmeye maruz kalan kişi yaşamsal açıdan ciddi
tehlike yaşar.''
Karbonmonoksit gazı ile dolu odanın hemen havalandırılması gerektiğini anlatan Kaymakçı, ''Zehirlenen kişi derhal zehirli ortamdan uzaklaştırılmalı. Kurtarıcı görevini üstlenen kişiler de oda içinden gaz temizlenmemesi durumunda 1 dakikadan fazla kalmamalıdır. Zehirlenen kişi 45 saniye içinde dışarıya çıkarılacak şekilde
kurtarma planı uygulanmalıdır'' dedi.
AA