'İş milli güvenlikse ekonomimiz çok güçlü'

Mehmet Şimşek: Her türlü kaynağı güvenlik güçlerimize sunacağız. Hiç kimsenin hiçbir kaygısı olmasın.


Hazineden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, olası bir sınır ötesi operasyonun Türk ekonomisine etkisine ilişkin sorulara karşılık, ''Önemli olan Türkiye'nin milli güvenliğidir. Bu konu için gerekli her türlü kaynağı güvenlik güçlerimize sunacağız. Hiç kimsenin hiçbir kaygısı olmasın'' dedi. IMF ve Dünya Bankası'nın güz dönemi toplantıları için Washington'da bulunan Şimşek, Türk gazeteciler için bir basın toplantısı düzenledi. Şimşek, Türkiye'nin olası sınır ötesi operasyon ihtimalinin ekonomik yansımalarına ilişkin soruları yanıtlarken, ''Türkiye o kaygılarla hareket etmez. İş milli güvenliğe geldiği zaman, Türk ekonomisi güçlü bir noktada, bunu kaldıracak güçte'' dedi. Şimşek, ''Hakkari'de hain bir saldırı sonucu şehit düşen askerlerimize Allah'tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum. Şehitlerimizin ailelerine ve tüm milletimize başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Acımız büyük, ama Türkiye güçlü bir ülkedir ve terör belasının üstesinden gelecektir'' diye konuştu. Artık kimsenin eskisi gibi bir adada yaşamadığını, dünya piyasalarına entegre olduğunu, bir karar ve açıklamanın başkalarını da etkilediğini belirten Şimşek, petrol fiyatlarındaki artışın ise Türkiye'nin açıklamalarından ziyade, dünyadaki arz talep dengesine bağlı olduğunu kaydetti. Mehmet Şimşek, ''Milli güvenlik için biz gerekli kaynağı tahsis ederiz. Tabii sonucuna da katlanırız'' diye konuştu. Türkiye'nin potansiyeli büyük bir ülke olduğunu ve özgüveninin yüksek olduğunu belirten Şimşek, ''ufak tefek inişlerin ve olayların'' yatırımcıların uzun dönem perspektifini değiştirmeyeceğini, yatırımların gelmeye devam edeceğini kaydetti. Türkiye'nin yabancı doğrudan sermaye yatırımlarını çekmede son birkaç yılda çok ciddi bir başarı yakaladığını belirten Şimşek, bunun tesadüfi olmadığını, yatırım ortamlarının iyileştirilmesi, kalıcı reformlar, güçlü ekonomik performans ve AB perspektifinin katkısının büyük olduğunu söyledi. Şimşek, ''Tabii biz yatırımların, üretken kapasitemizi artıracak oranlara gelmesini isteriz. Ama önce birinci sınıf bankacılık, telekomünikasyon hizmetleri sunacağız, teknoloji alt yapımız olacak. Bunlar olmadan, Türkiye'ye başka şirketleri çekmemiz kolay değil. Biz bütün sektörlerde rekabetin artırılmasından yanayız. Rekabet verimlilik demek'' dedi. İdeal olarak Türkiye'nin teknoloji şirketleri ve imalat sanayicilerini çekmek istediğini belirten Şimşek, bundan sonra, üretken kapasiteyi artırıcı yatırımların Türkiye'ye gelmesini beklediklerini kaydetti. -IMF İLE İLİŞKİLER- IMF ile ilişkilerin geleceği konusundaki bir soruya karşılık Şimşek, ''İlişkilerin gelecekteki formatı konusunda bu aşamada spekülasyon yapmak için çok erken. Mayıs 2008'e kadar programımız devam ediyor. Biz, ekonomik programı başarılı bir şekilde uyguluyoruz, sonuçları ortada. Önce şu programı, yedinci gözden geçirmeyi başarılı atlatalım, ondan sonra bu konuyu irdeleriz'' dedi. Bunun siyasi bir karar olacağını belirten Şimşek, ''Biz IMF'nin üyesiyiz, her halükarda ilişkimiz olacak. Şu an itibariyle biz IMF'ye borçlarımızı önemli ölçüde ödedik. Bu bakımdan finansman ihtiyacımız yok'' dedi. Yedinci ve sekizinci gözden geçirmelerin birleştirilmesinin söz konusu olmadığını belirten Şimşek, yedinci gözden geçirme için bir takım teknik çalışmaların devam ettiğini, IMF ve Dünya Bankası toplantıları çerçevesinde ara verildiğini kaydetti. Şimşek, ''IMF mali desteğine ihtiyacımız olmadığı kanısındayım. Biz, Türkiye'de yapacağımız reformlar ve ekonomik politikalarla Türkiye'yi öyle güçlü bir noktaya getireceğiz ki bir daha bu türden programlara ihtiyaç olmasın. Bu konuda epey mesafe katettik. Daha yapacağımız çok şey de var. İkinci ve üçüncü nesil bir çok reformun ortaya konulması gerekiyor. Siyasi irade var'' diye konuştu. ABD'deki temaslarında Ermeni tasarısının gündeme gelip gelmediği ve tasarı geçerse ABD'ye karşı ekonomik yaptırımları içeren bir soruya karşılık Şimşek, bu konunun resmi temaslarında gündeme gelmediğini söyledi. Şimşek, ''Özel bir takım temaslarda gündeme geldiyse de biz haklı davamızın sonuna kadar arkasındayız. Ümit ediyorum ki bu tasarı geçmez, inşallah bir daha gündeme gelmez'' dedi. ABD'nin, Türkiye'nin dostu ve müttefiki olduğunu belirten Şimşek, ''Biz sağduyunun galip geleceğine inanıyoruz ve Amerikan yönetiminin, tasarının geçmemesi yönündeki çalışmalarını da takdir ediyoruz'' dedi. Şimşek, IMF üst düzey yetkilileriyle temaslarında, Stand-By düzenlemesinin yedinci gözden geçirmesi kapsamında gelinen son nokta ve önümüzdeki günlerde yapılması planlanan teknik çalışmaları ele aldıklarını belirterek, ''Bildiğiniz gibi 4-17 Ekim tarihleri arasında Ankara'da gerçekleştirilen görüşmelere, IMF-Dünya Bankası yıllık toplantıları nedeniyle Washington'da devam etme kararı verilmişti. Burada yaptığımız temaslarla çalışmalarımızı daha ileri bir noktaya taşıdık. Gözden geçirme çalışmalarına önümüzdeki günlerde Türkiye'de devam edilecektir'' dedi. IMF ile yapılan toplantılarda ayrıca, IMF bünyesinde yürütülen kota ve yönetim reformu, uluslararası mali piyasalardaki son gelişmeler ile 2009 yılında Türkiye'de yapılması planlanan IMF ve Dünya Bankası yıllık toplantılarına ilişkin hazırlıkları değerlendirme imkanı bulduklarını anlatan Şimşek, yatırımcılarla yapılan görüşmelerde ise küresel ekonomik gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti. ABD Merkez Bankası'nda yaptığı görüşmelerde, dünyanın ekonomik görünümü ve uluslararası finans piyasalarındaki dalgalanmayla ilgili görüş alışverişinde bulunduğunu anlatan Şimşek, Avrupa Komisyonu yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde ise anayasa reformu takvimiyle, hükümetin gelecek aylarda hayata geçirmeyi planladığı yapısal reformlar ve orta vadeli makroekonomik politikaları ele aldıklarını anlattı. AB'nin, Türkiye'deki reform sürecine olan katkısının daha da derinleştirilmesi için atılması gereken adımları görüştüklerini belirten Şimşek, Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick ile görüşmesinde ise Türkiye'nin banka ile 2008-2011 yılları arasında yürüteceği ''ülke işbirliği stratejisi programına'' ilişkin görüş alışverişinde bulunduğunu anlattı. Şimşek, söz konusu programın, üretken yatırım projeleriyle ileriye dönük reform programını destekleyecek finansman paketlerini içereceğini kaydetti. Avrupa Yatırım Bankası ile kasım ayı başında ''evsahibi ülke anlaşması'nın'' imzalanması hususunda mutabakat sağladıklarını belirten Şimşek, ''Bu anlaşmanın imzalanıp yürürlüğe girmesini takiben, Avrupa Yatırım Bankası, ilki İstanbul'da, ikincisi Ankara'da olmak üzere Türkiye'de iki ofis açacaktır. Ofislerin faaliyete geçmesiyle son yıllarda gerek kamu projelerine gerekse özel sektör yatırımlarına önemli ölçüde finansman sağlayan Avrupa Yatırım Bankası'nın faaliyetlerinin daha da artmasını bekliyoruz'' dedi. AA
<< Önceki Haber 'İş milli güvenlikse ekonomimiz çok güçlü' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER