ÖSYM Başkanı Prof. Dr.
Ünal Yarımağan, yaptığı açıklamada, tüm uyarılarına karşın sınavlara cep
telefonuyla girilmesinin önlenemediğini, ayrıca görevlilerin de zorluk yaşadıklarını belirterek,
adayların yanlarındaki cep telefonlarını sınav binasına girerken görevlilere teslim etme uygulamasını da kaldırmayı düşündüklerini bildirdi.
Mevcut durumda sınavlara cep telefonuyla girilmesinin
yasak olduğunu anımsatan Yarımağan, adayların cep telefonlarını binaya girişte görevlilere teslim ettiklerini belirtti. Adayların yanlarında telefon getirmelerinin sakıncaları olduğunu anlatan Yarımağan, tüm uyarılara rağmen telefonla sınava girenler bulunduğunu, bazı adayların ya telefonlarını görevliye vermek istemediklerini ya da sınavdan sonra almayı unuttuklarını kaydetti.
Sınava telefonla girilmesi halinde, telefon kapalı bile olsa adayın sınavının iptal edildiğini vurgulayan Yarımağan, ''Diyelim ki kişinin cep telefonu kapalı ama sınavın bitmesine 5 dakika kalan gözetmen cep telefonu olduğunu anlarsa onu hemen rapora yazıyorlar ve o adayın sınavı iptal ediliyor'' dedi.
-CEP TELEFONUYLA KOPYA-
Bazı adayların da ''kötü niyetle'' yanlarında cep telefonuyla sınava girdiklerini ifade eden Yarımağan, cep telefonuyla
kopya çekildiğinin tespit edildiğini anlattı. Yarımağan, ''Son yapılan Üniversitelerarası
Kurul Yabancı Dil Sınavı'nda (ÜDS) bir kişi cep telefonuyla yakalandı. Bu kişi, sınavının iptal edilmesinin ötesinde polise de teslim edildi. Sınavın iptal edilmesinin yanı sıra suç teşkil eden bir durum varsa polise teslim ediliyor'' diye konuştu.
Cep telefonuyla
kopya çekme olaylarının genellikle organize olaylar olduğunu ifade eden Yarımağan, sınavlara cep telefonuyla girilmesini engellemek için çeşitli önlemler alındığını belirtti. Yarımağan, şunları kaydetti:
''Adayların yanlarında cep telefonu getirmesini tamamen yasaklamayı düşünüyoruz. Yani telefonu yanında getirip de kapıda görevliye teslim etmek olmayacak. Şu andaki uygulamamız, adayın yanındaki telefonu sınav binasına girişte görevlilere teslim etmesi. Teslim alma uygulamasını hepten kaldırmayı düşünüyoruz. Cep telefonuyla sınava gelenleri sınava hiç almamayı düşünüyoruz. Adaylar, sınava tek başlarına geliyorsa telefonlarını evde bıraksın ya da beraberlerinde birisi varsa ona teslim etsinler. Çünkü yanında telefon getiren kişi de ya kıymetli olduğu için telefonunu görevliye vermek istemiyor ya giderken unutuyor ya da görevli kendisine sormazsa yanında telefonla sınava giriyor. Kötü bir niyeti olmasa bile canı yanıyor. Çünkü telefonu kapalı bile olsa sınavı iptal ediliyor. İnsanların sınava gelirken cep telefonsuz gelmeye alışması lazım.
Ayrıca görevliler de bu durumdan rahatsız. Çünkü bir binada sınava 500 kişi giriyorsa ve bunların 200'ü telefonunu görevliye teslim ederse, bunların telefonunu karıştırmadan sahiplerine vermek çok zor. Bu sorumluluk istiyor. Onlar da pek istemiyorlar bu işi yapmayı.''
-SINAVLARDA TUVALET İZNİ-
Yarımağan, sınavlarda
tuvalet izni uygulamasına ilişkin de bilgi verdi. Bu uygulamayı 2006 yılında ÖSS'de başlattıklarını anımsatan Yarımağan, gerçekleştirdikleri diğer tüm sınavlarda bu uygulamanın geçerli olduğunu belirtti.
''Tuvalet izninin'' istismar edilip edilmediğinin sorulması üzerine Yarımağan, bu konuda sınav görevlilerinden dikkatli olmalarını istediklerini ve bazı
yetkiler verdiklerini anlattı. Yarımağan, şöyle konuştu:
''Salon başkanına yetki veriyoruz. 'İkna olmazsanız izin vermeyin' diyoruz. 'Özellikle ikinci, üçüncü defa izin isteyene vermeyin' diyoruz. Normal koşullarda üç saatlik bir sürede epeyce kişinin bir kere tuvalet ihtiyacı olabilir ama aynı sürede iki-üç kere gitmesine gerek yoktur. Öyle bir şey isteyen varsa ona kuşkuyla bakmak lazım.
Ayrıca görevlilerimize bazı taktikler de veriyoruz. 'Aday tuvalete gittiğinde siz de gidin' diyoruz. Çünkü hepsi
kabine girmeyebilir. Tuvalete gitme amacı belki sadece yüzünü yıkamak için de olabilir. Görevlilerimize 'Yüz yıkanan yere siz de girin ama kabine girmek istiyorsa kendi istediği değil, sizin gösterdiğiniz yere girmesini isteyin' diyoruz. Bunlar kopya çekmeyi önlemek için.''
Yarımağan, rahatsızlığı bulunan adayların doktor raporuyla önceden ÖSYM'ye başvurmaları halinde,
özürlü salonlarında sınava alındıklarını anlattı.
Bugüne kadar tuvalette kopya çekme olayı yaşanıp yaşanmadığı sorusu üzerine Yarımağan, bazı ihbarlar geldiğini, ancak böyle bir tespitlerinin olmadığını söyleyerek, şöyle devam etti:
''Zaten tespit etsek de üç kişi kopya çekiyor diye 1.5 milyon kişiye ıstırap çektirmek doğru olmaz. O yüzden ben bu uygulamadan vazgeçmiyorum. Bundan yararlanmaya çalışan üç-beş kişi olabilir ama üç-beş kişiyi yakalamak amacıyla tuvaleti geldiği için sınavın son bir saatinde verimli olamayan 100 bin kişi varsa eğer o yüz bin kişiyi cezalandırmış olmak doğru değil. Yüz bin kişiyi mi cezalandıracaksınız, üç-beş kişiyi mi cezalandıracaksınız? Ben 100 bin kişiyi cezalandırmak istemem. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Zaten kopya çekmek isteyen, aklı fikri bunda olan bir kişi her türlü imkanı kullanmaya çalışıyor.''
-''EN FAZLA 'BAKARAK' ÇEKİLİYOR''-
Yarımağan, en fazla kopya çekme olayının ''etrafındakilere bakmak'' şeklinde olduğunu belirtti. Bu tür kopya olaylarının bilgisayarda taratma yöntemiyle ortaya çıkarıldığını kaydeden Yarımağan, adaylara farklı soru
kitapçık türleri dağıtarak da önlem aldıklarını ifade etti.
Sınavlarda kopya olaylarının yaygın olmadığını vurgulayan Yarımağan, ''Bu kadar büyük kitlenin girdiği sınavda veya sınavlarda hiç kopya olayı olmamasını sağlayamıyorsunuz ama alınan önlemlerden dolayı bu yaygın da değil. Oldukça sınırlı sayıda. En fazla önündekine, etrafındakine bakarak kopya çekiliyor. Bunu da epeyce önledik. Bunun ardından cep telefonuyla kopya çekme geliyor ama alınan önlemlerle bu da ancak 1.5 milyon kişinin girdiği sınavda üç-beş kişi'' diye konuştu.
Kopya olayları konusunda kendilerine birçok ihbar geldiği, ''Şu kişi kopya çekecek'' şeklinde ihbarlar yapıldığını belirten Yarımağan, tüm ihbarları değerlendirdiklerini, ancak büyük kısmının asılsız çıktığını anlattı.
Yarımağan, ''Eğer 'şu kişi kopya çekecek' diye isim verilen bir ihbar gelirse mutlaka değerlendiriyoruz. Mesela son yapılan ÜDS'de böyle bir ihbar geldi. O zaman biz bir kişiyi görevlendiriyoruz, salon başkanına söylüyoruz ve onu rahatsız etmeden göz denetiminde tutuyoruz'' dedi.
AA