Bağdat'ta geçen ay
Amerikan özel güvenlik şirketi
Blackwater'ın hiçbir
tahrik altında kalmadığı halde 17 sivili öldürmesinden sonra dün de bir başka
yabancı özel güvenlik şirketi korumaları bir
araç içindeki iki kadını öldürdü.
Özel güvenlik şirketleri, çoğu
Iraklı tarafından, sivilleri vurup öldürebilecek, dokunulmazlığı olan özel ordular olarak görülüyor. Zaten bu firmaların, ABD'nin 2003'te
Saddam Hüseyin yönetimini devirmesinden sonra 2004'teki işgal yönetimi sırasında yayınladığı kararnameyle Irak yasaları karşısında yargı muafiyeti bulunuyor.
Irak, ülkede çoğu ABD ve Avrupa'dan 180'den fazla özel güvenlik şirketi bulunduğunu bildirirken, bu şirketlerin
sözleşmeli alışanlarının sayısının da 25 ila 49 bin olduğu tahmin ediliyor.
Adının Hasan olduğunu söyleyen bir Iraklı, özel güvenlik şirketleri çalışanlarının kendilerini yolda araçlarının ışıklarını yakarak ve üzerlerine silahlarını doğrultarak durdurduklarında nasıl korktuklarını şöyle anlatıyor:
''Tabii ki korkuyorum. Hiçbir şey göremiyorsunuz, ancak onların silahları sizin üzerinize doğrultulmuş halde. Belki de rastgele ateş açacaklar ve öldürüleceğiz.''
Muhanad adındaki bir Iraklı da
Başbakan Nuri el Maliki liderliğindeki hükümeti suçlayarak, ''devlet güçsüz olduğunda, ülkede güvenliğin kontrolü sağlayamadığında güvenlik şirketlerinin de serbestçe sokaklarda dolaşacağını'' söylüyor.
Bütün bu olanların, hükümetin gücüyle bağlantılı olduğu yorumunu yapan Muhanad, hükümetin sadece kendisini ve arkadaşlarını koruma saplantısında olduğu, bu arada vatandaşların da
kurban haline geldiği suçlamasında bulunuyor.
Kasi adındaki Iraklı da özel güvenlik şirketlerini, insanların ya da korudukları heyetlerin güvenliğini sağlamak için çalışmaktan ziyade bir
mafya olarak gördükleri söylüyor. Kasi, insanların bu özel güvenlik şirketi çalışanların önünden caddeyi geçmekten korktuğunu anlatıyor.
Bağdat'ta geçen ay Amerikan Blackwater güvenlik şirketinin adının, 17 sivilin öldürülmesi olayına karışmasından sonra dün de 2 Iraklı kadını öldürenlerin Avustralyalı bir güvenlik şirketinin çalışanları olduğu ortaya çıkmıştı.
Irak hükümeti, Blackwater güvenlik şirketinin öldürdüğü siviller için ABD'den her kurbanın ailesine tazminat ödemesini ve bu firmanın tüm sözleşmelerini iptal etmesini istemişti.
ŞİRKETLERİN YARGI MUAFİYETİ
Irak dışında ABD'de de yargı dokunulmazlığı bulunan özel güvenlik şirketleriyle anlaşmalı iş yürütmenin Amerikan yönetimi tarafından ''pratik bir çözüm'' olarak ortaya konulduğu haberleri yer almıştı.
Cumhuriyetçi Partinin geçen kasım ayındaki seçimlerde kongredeki çoğunluğu Demokrat Partiye kaptırmasından sonra görevden alınan ABD'nin eski
Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'ın, Amerikan askerleri yerine anlaşmalı özel şirketlerle çalışma yöntemini devreye sokan kişi olduğu belirtilmişti.
Bir Amerikan askerinin, silahlı bir çatışmaya karıştığında ve sivilleri öldürdüğünde bunun hesabını askeri
mahkeme önünde vermek durumunda kaldığına, ancak ABD Savunma Bakanlığı'nın (
Pentagon) sözleşmeli ''güvenlik şirketinin'' genellikle eski askerlerden oluşan çalışanlarının, böyle bir eyleme karıştığı zaman, ''
dokunulmazlık'' yasasının işlediğine dikkat çekilmişti.
ABD'nin, Irak işgalinin ardından geçiş yönetimini idare etmek üzere Irak'ta görevlendirdiği Paul Bremer, görevden alınmasından kısa bir süre önce yayınladığı bir kararnameyle Irak'taki sözleşmeli personele yargı dokunulmazlığı getirmişti.
Amerikan kongresinin bu ayki bir raporunda, Amerikan özel güvenlik şirketi Blackwater'ın 2005'ten bu yana 195 ateş açılması olayında yer aldığı; sözleşmede kuvvet kullanımının sadece
savunma amaçlı olacağı yer almasına rağmen, bunların yüzde 85'inde de ateşi ilk açan olduğu belirtilmişti.
AA