Sanık
avukatları, Anvers Temyiz Mahkemesinden,
yetkisizlik kararı almasını, davaya temyiz aşamasından değil "sıfırdan" başlanmasını, dolayısıyla Anvers veya Bruges
Ceza Mahkemelerine aktarılmasını istedi. Avukatlar, "siyasi suçların" söz konusu olduğu iddiasıyla bu davanın
Ağır Ceza Mahkemesinde,
halk jürisi önünde görülmesi talebini de tekrarladı.
Terör örgütünün ve yargılanan üyelerinin Türk devletine karşı siyasi eylemlerde bulunduğunu savunan ve bu gerekçeyle "siyasi yargılama" isteyen
sanık avukatları, Türk devletinin bu davada müdahil taraf olmasına da karşı çıktıklarını bildirdi.
Avukatlar,
terör örgütünün ve üyelerinin
Türkiye'de işlediği suçların bu yargılamada dikkate alındığını, oysa
Belçika adaletinin ve polisinin Türkiye'de hiçbir araştırma yapmadığını da ifade etti.
Federal
Savcı Johan Delmulle, Belçika'dan yapılan planlarla Türkiye'yi
hedef alan bir
terör örgütünün söz konusu olduğunu, Türkiye ile Belçika arasındaki ikili anlaşmalar çerçevesinde terörizme karşı
işbirliği yapılacağını belirtti.
Türk devletini temsil eden Belçikalı avukat Dries Vincken, terör örgütünün ve üyelerinin bir yandan Türk devletini hedef aldıklarını ifade ettiklerini, bir yandan da Türkiye'nin bu davada müdahil taraf olmaması gerektiğini savunduklarını vurguladı.
Kapsamlı güvenlik önlemleri çerçevesinde yapılan, fotoğraf ve görüntü çekilmesine izin verilmeyen oturumda, sanıklardan Musa Asoğlu, Şükriye Akar Özordulu ve
Bahar Kimyongür hazır bulundu.
Mahkeme, sanık avukatlarının, savcılığın ve Türk devletinin avukatlarının görüşlerini değerlendirdikten sonra, yarınki oturumunda yetki,
katılım ve sürece ilişkin kararlarını açıklayacak.
YENİDEN YARGILAMA
Terörist Fehriye
Erdal ve terör örgütü
DHKP-C üyesi 10 sanığı Belçika'da işledikleri suçlardan yargılayan Bruges Ceza Mahkemesi, 28
Şubat 2006'da açıkladığı kararda,
Fehriye Erdal'a 4, örgütün başı Dursun
Karataş'a 5, sözcüsü Musa Asoğlu'na 6, Kaya Saz, Bahar Kimyongür, Zerrin Sarı ve Şükriye Akar Özordulu'ya 4'er yıl
hapis cezası vermişti. Gent Temyiz Mahkemesi de 7
Kasım 2006'da bu cezaları, bazılarını artırarak onamıştı.
Terör örgütü üyelerinden Musa Asoğlu, Kaya Saz, Şükriye Akar Özordulu ve Bahar Kimyongür cezaevinde bulunurken, Belçika'da bir ikamette göz hapsinde bulunduğu varsayılan ve karardan iki gün önce "izini kaybettiren" Erdal ile
Dursun Karataş ve Zerrin Sarı isimli
teröristler firarda sayılıyordu.
Mahkeme, sanıkları 10 yıl boyunca kamu haklarından mahrum etmeyi de kararlaştırmış, Asoğlu'nu 5 bin 500, diğerlerini 2 bin 500'er
avro para cezasına çarptırmıştı.
Bruges Mahkemesi, ayrıca DHKP-C'yi "terör örgütü" olarak nitelendirmiş ve Belçika'da adli alanda örgütün bu sıfatına resmiyet kazandırmıştı.
Bu kararlar üzerine
Yargıtaya başvuran sanıkların Belçika'da işlediği suçlar arasında
sahte kimlik kullanmak,
silah ve
patlayıcı madde bulundurmak, terör örgütü üyesi olmak, terör eylemleri planlamak ve
haraç toplamak gibi suçlar yer alıyor.
Belçika'da bazıları 1999 yılında suçüstü yakalanan, bazıları firarda olup gıyabında yargılanan ve geçen yıl ağır hapis cezalarına çarptırılan terör örgütü DHKP-C üyeleri hakkında verilen kararların tümü, geçen nisan ayında Yargıtay tarafından bir tek gerekçeyle bozuldu.
Yargıtay kararının ardından
tutuklu ve hükümlü teröristlerin tümü serbest bırakıldı, firardakiler hakkındaki kararlar da "adli bir hata yapıldığı" gerekçesiyle iptal edildi. Bu hata, Termondo Mahkemesi Yargıcı Freddy Troch'un, Bruges Ceza Mahkemesi başkanlığına atanmasından oluşuyor. Yargıtay, daha önce Türk asıllı teröristleri yargılayan ve sert kararlar vermesiyle tanınan bu yargıcın Bruges'e atanmasını "tarafsızlığın yitirilmesi" olarak değerlendirdi.
Yargıtay, sanıklar hakkında verilen kararlara yönelik hiçbir
eleştiri ve
itirazda bulunmadı.
Yargıtayın bu kararının ardından tüm sanıkların tekrar yargılanması süreci geçen hafta başladı. Bu sürecin yıl sonundan önce tamamlanması bekleniyor.
Anvers Temyiz Mahkemesinin yargılama sonunda vereceği karara sanıkların temyiz ve itiraz hakları bulunmayacak.