Her geçen gün daha çok demokratik değerleri benimseyerek değişen
Türkiye'yi Kınıklıoğlu, "NATO'nun güney kanadının bekçisi değil hem dünya hem de bölgesinde önemli bir güç halinde gelmiştir" diye tanımladı.
Washington'da Rumi Forum'un düzenlediği toplantının Todays Zaman gazetesi yazarlarından Andrew Finkel ile birlikte konuşmacısı olan Kınıklıoğlu, Türk-
Amerikan ilişkilerinde 2003 yılında yaşanan tezkere krizinin aşılması gerektiğini dile getirdi. Amerikalı yetkililerden, Türkiye'nin gerek bölgesinde gerekse global düzen içinde yeni konumunu anlamasını isteyen Kınıklıoğlu, bu bakış açısının iki
ülke ilişkilerine olumlu yönde etki sağlayacağına inandığını ifade etti.
Washington DC' de hala Türkiye'de yaşanan değişimi anlamakta zorlanan yetkililerin olduğuna dikkat çeken Kınıklıoğlu, "Eskisi gibi iki devlet yetkilisinin bir konu üzerinde genel hatlarıyla konuşup kabul etmesiyle işler artık yürümüyor. Türk kamuoyu 2003 yılında da olduğu gibi ilişkilere taraf olup belirleyici oluyor" şeklinde konuştu. Kınıklıoğlu, "Birçok Amerikalı bizzat Ankara'ya gelip yaşadığı değişimi yerinde görmesine karşın hala Türkiye'yi nereye koyacağı konusunda sıkıntı yaşadığına şahit oluyoruz. Türkiye'nin bölgesinde güçlü bir devlet olduğunu Amerika'nın bilmesini ve buna saygı duymasını bekliyoruz." dedi.
Türkiye'nin yeni konumunu anlamada Amerikalı diplomat ve düşünce kurumlarına daha fazla iş düştüğünü kaydeden Kınıklıoğlu, Türk yetkililerinin ABD'li meslektaşlarına bu konuda yardıma hazır olduğunun altını çizdi.
"BÖLGESEL SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDE İŞBİRLİĞİ GEREKİYOR"
Irak sorununda olduğu gibi Amerikalı diplomatların bölgesel dengelere daha dikkatli yaklaşımını isteyen
Suat Kınıklıoğlu, aksi durumda Orta Doğu'da arzu edilmeyen gelişmelerin yaşanacağını söyledi. Geçen yıl yaşanan
Lübnan krizine atıfta bulunan Kınıklıoğlu şöyle devam etti: "Washington, yaşanan sorunla ilgili olarak
Londra,
Paris, Berlin'i aradı. Biz, Amerikalı dostlarımızdan Ankara'yı da aramalarını beklerdik. Bu şekilde bir yaklaşım, ABD'nin Irak'ta yaşadığı sıkıntıların tekrarını önler."
Türk-
Amerikan ilişkilerinde en önemli sorun olarak ABD'nin
PKK konusunda bir şey yapmaması ve bunun kamuoyunda teröre
destek olarak algılanmasını gösteren Kınıklıoğlu, Washington'da bazı kesimlerin Türkiye'deki değişimi anlamakta zorlanmalarının da sorunlara sebep olduğunu söyledi
FINKEL: "AMERİKA, TÜRKİYE İLE OLAN İLİŞKİLERİNDE SOĞUK SAVAŞIN BİTTİĞİNİ BİLMELİ"
'Türk-Amerikan ilişkilerinde değişim ve Türkiye'nin bölgesindeki yeni konumu' başlıklı toplantıda konuşan Todays Zaman yazarlarından gazeteci Andrew Finkel, Amerikalı yetkililere
soğuk savaşın bittiği yönünde uyarıda bulundu. İkinci Dünya savaşı esnasında ormana düşen ve uzun yıllar orada kalan
Japon askerin hikâyesini anlatarak konuşmasına başlayan Finkel şöyle devam etti: "Türk-Amerikan ilişkilerinde de Amerikalı diplomatların durumu Japon askerinkine benziyor. Türkiye ile ilişki de soğuk savaş döneminin bittiğini Amerikalı yetkililer bilmeli. Ve artık Türkiye, komünizme karşı uydu bir devlet değil." 1
Mart tezkeresinin bir
kaza sonucu alınmadığına inandığını aktaran Finkel, böyle bir olasılığa Türkiye'nin uzun yıllardır hazırlandığını iddia etti.
AKP'nin son seçimlerle birlikte daha da güçlenerek tekrar iktidara geldiğine dikkat çeken Andrew Finkel, bu partinin
Anadolu insanının sesi olduğu için
halk tarafından büyük destek aldığını kaydetti. Soğuk savaş dönemini pratik anlamda algılayan partinin AKP oluşuna vurgu yapan Finkel, bunun da Türk-Amerikan ilişkilerine yansıdığını savundu. Finkel ayrıca ABD'li yetkililerin AKP ile ilgili olarak 'İslami ajandası' yönündeki kaygılarının da gereksiz olduğunu belirterek, bunun kanıtının da AB'ye giriş için sürdürülen
müzakereler olduğunu söyledi.
"ABD, PKK'YI İRAN'A KARŞI KULLANIYOR"
Amerika'nın
Kuzey Irak yönetimi ile olan iyi ilişkileri neticesinde PKK'ya karşı bir yaptırıma başvurmadığını dile getiren Finkel, bu durumun Türkiye tarafında rahatsızlığa neden olduğunu söyledi. "Amerika,
Kuzey Irak'ta konuşlanan PKK'yı İran'a karşı kullanıyor" diyen Finkel, aynı durumun Türkiye için söz konusu olmadığını ileri sürdü.
KINIKLIOĞLU: "ERMENİSTAN, SINIRIN AÇILMASINI İSTEMİYOR"
Toplantıya katılan
Ermeni bir gazetecinin, ABD Temsilcililer Meclisi'nde bekleyen
1915 olayları için soykırım olduğu yönündeki
yasa tasarısının geçmesi durumunda Türk-Amerikan ilişkilerinin nasıl etkileneceği yönündeki soruya Kınıklıoğlu da "Konunun üçüncü taraflarca yaşama sürecine sokulması sağlıksız." cevabını verdi. 1915 olayları için artık Ermeni diasporasının dayatmacı yaklaşımından vazgeçmesini
tavsiye eden Kınıklıoğlu, bu tutum ile hiçbir yere varılamayacağını söyledi.
Ermeni diasporasının tutumu nedeniyle
Ermenistan'ın enerji nakli üssü olma avantajını yitirdiğine dikkat çeken Kınıklıoğlu şöyle konuştu: "Türkiye, Ermenistan'ı da bloke eder bir durumda değildir. Ermenistan'a karşı hava sahamızı kapatmadık, birçok Ermeni vatandaşı Türkiye'ye gelerek kaçak çalışıyor. Türkiye'nin Ermenistan sınırını açacağını sanmıyorum. Zira bu hiç bir sorunun çözümüne katkı sağlamaz." Kınıklıoğlu, Ermeni hükümetinin iki ülke arasındaki sınırların açılmasını gerçekte arzu etmediğini, çünkü o durumda ülkenin normalleşerek Koçaryan rejiminin değişebileceğini öne sürdü.
CİHAN