Türkiye'de
seçimlerin ardından ortaya çıkan siyasi ve
ekonomik durum değerlendirildi.
CSIS merkezinde düzenlenen ve NDI
Avrasya programı Başkanı Nelson Ledsky'nin yönettiği, siyasi durumun değerlendirildiği birinci panelde, Yeni
Şafak gazetesi yazarı
Fehmi Koru,
Radikal gazetesi
Ankara Temsilcisi
Murat Yetkin ve
Hürriyet yazarı
Yalçın Doğan yer aldı.
Yeni Şafak gazetesi yazarı Fehmi Koru, Türkiye'de seçim sonuçlarının beklendiği gibi çıktığı değerlendirmesini yaparken,
Cumhurbaşkanlığı ve
TBMM başkanlığı görevlerini tek bir partinin mensuplarının üstlendiği bir ortamda
AK Parti'nin
politikalarını daha rahat yürüteceğini söyledi.
ABD'nin eski Ankara Büyükelçilerinden Mark Parris, panelin katılımcılarına, ''Türk
dış politikasının yürütülmesinde kim liderlik edecek?'' sorusunu yöneltti.
Gazeteci Koru, bazılarının, yıllardır
Dışişleri Bakanlığı görevini yürüttüğü için, şimdi Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül'ün dış politikada sesini yükseltmesini bekleyebileceğini, ancak kendi inanışına göre, Gül'ün sahne arkasında kalmayı
tercih edeceğini söyledi. Hürriyet yazarı Yalçın Doğan, bu soruya, dış politikanın
Dışişleri Bakanı Ali
Babacan tarafından yürütüleceği
yanıtını verirken, Murat Yetkin ise, ''dış politikada önderlik
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'da olacak'' dedi.
Bir katılımcının,
İran meselesinin yakın gelecekte ABD ile Türkiye arasında problem olabileceği yönündeki sorusuna karşılık Koru, bazılarının AK Parti hükümetini
Amerikan yanlısı olmakla bazılarının da Amerikan karşıtlığıyla suçladığını, ancak kendisinin, hükümet çevrelerinde ve parlamentoda pek çok kişinin ABD'ye değer verdiğini ve dış politika önceliklerini ABD'yi de memnun edecek şekilde sergilemek istediklerini bildiğini ifade etti. Koru,
Irak Savaşı sırasında Türkiye ile ABD arasında bazı problemlerin olduğunu belirtti ve ABD'nin İran'a savaş açması sözkonusu olursa sadece hükümetin ABD'ye karşı tutumu yüzünden değil Türk halkının bölgede herhangi bir savaşa karşı tutumu yüzünden, herhangi bir hükümetin yüzde 100
destek vermesinin zor olabileceğine işaret etti. Murat Yetkin de aynı soruya
cevap verirken, Irak'ta zaten sıkıntıların yaşandığı bir ortamda İran'a savaş açmanın iyi sonuçlar doğurmayacağını ima ederek, ''Türkiye için böyle bir şeyi desteklemenin teşviki nedir? Türkiye neden
işbirliği yapsın?'' dedi.
YAŞAM TARZI
Bir katılımcının, Türkiye'de
alkol yasağı, kadınların gelecekten endişe etmesi gibi tartışmaları gündeme getirmesi üzerine Koru, ''bazıları olup biten birkaç olayı abartıyor. Kimsenin hayatına müdahale yok. Benim inancıma göre, yapılan ne varsa anayasa ve kanunlar çerçevesinde yapılacaktır'' dedi. Kimsenin, ülkenin kurulu düzenini bozmayı istemediğini belirten Fehmi Koru, kendini daha önce
ihmal edilmiş, kenarda bırakılmış hisseden bazılarının, bunun acısını çıkarmaya çalışıyor olabileceğini, ancak münferit olayların abartıldığını kaydetti.
Yalçın Doğan ise günlük hayatın tehlikede olduğunu ve özel
yaşamlara, yaşam tarzına müdahalenin sözkonusu olduğunu söyledi. Doğan, bazı marketlerin
içki satmadığını, laik devletten adım adım sapmaların sözkonusu olduğunu ve ramazan dolayısıyla Anadolu'da gündüz açık
lokanta bulmanın mümkün olmadığını savunurken, ''ben
demokrasiden memnunum ama demokrasi benim yaşam tarzıma uyduğu, müdahale etmediği sürece'' dedi. Doğan, Türkiye'de muhalefetin yetersiz olduğunu da savundu.
Son olarak, diğer
Müslüman ülkelerin, Türkiye örneğinden nasıl yararlanabileceği sorusuna yanıt veren Murat Yetkin, ''Müslüman bir toplumda demokrasi,
laiklik olmadan işlemez'' yanıtını verdi.
Ekonomik durumun tartışıldığı ikinci panelde konuşan Türkiye Ekonomik ve Politik
Araştırmalar Vakfı (
TEPAV) Ekonomik İstikrar Enstitüsü Direktörü ve
Merkez Bankası eski başkanı
Süreyya Serdengeçti ve TEPAV İcra Direktörü
Güven Sak da Türkiye'deki ekonomik gelişmenin, bundan sonra da başarıyla sürmesinde yapısal reformların devamının önemini vurguladı.
AA