Trafik güvenliği ve sürücü davranışları konusunda çalışma yürüten ODTÜ Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nebi Sümer, yaptığı açıklamada, ülkede okul çevrelerinde kaza sayısının çok yüksek olduğunu söyledi. Okul çevrelerinin trafik güvenliği açısından en riskli bölgeler olduğunu vurgulayan Sümer, bu nedenle bu bölgelerle ilgili bir ''risk haritası'' çıkarılması gerektiğini bildirdi. Sümer, ''Ankara'da 4 pilot okulun çevresiyle ilgili yürütülen pilot çalışma son derece olumlu sonuçlar verdi. Bunun tüm okullara yönelik olarak yaygınlaştırılması gerekiyor'' dedi. Öğrencilerin evden okula gidiş gelişleri sırasında hangi yolu izledikleri, bu yolu izlerken ne tür zorluklarla karşılaştıkları ve taşıdıkları çekincelerin yapılacak anketlerle belirlenebileceğini anlatan Sümer, ''Risk haritasında okul çevresindeki geniş bulvarlar, işaretlenmemiş alanlar, 30 kilometrenin üzerinde hız yapılmaya müsait yollar tek tek yer almalıdır'' diye konuştu. Bütün bunların tespit edilmesinin ardından aileler, okul yönetimi ve trafik güvenliğinden sorumlu diğer yetkililerin bir araya gelerek gerekli önlemleri almaları gerektiğini belirten Sümer, şunları söyledi: ''Okul çevrelerindeki yollarda işaretlemeler ve uyarılar eksiksiz olmalıdır. Çocuk kaza geçiriyorsa kendisi değil, yetkililer suçludur. Türkiye'de ne yazık ki öğrencilerin trafik güvenliğinin sahibi yok. Bu ciddi bir kanun sorunu. Bunu emniyet mi, okul yönetimi mi, yoksa belediye mi sağlar belli değil. Okuldan çıkan çocuk arada kalmış durumda. Oysa gelişmiş ülkelerde bu güvenliği aile, okul ve yetkililer ortaklaşa tesis eder. Okul çevresinde yolda resmi görevli yoksa okul aile birlikleri bu işi kendisi üstlenir.'' ''SERVİSLER SIK SIK DENETLENMELİ'' Okul servislerinin çocuklar açısından gerekli güvenlik önlemleriyle donatılmasının da son derece önemli olduğuna işaret eden Sümer, bu taşıtlarda emniyet kemeri kullanımı ve rehber öğretmen bulundurulmasının zorunlu olduğunu kaydetti. Okul servislerinin hız limitine uymaları gerektiğini belirten Sümer, ''Yapılacak denetimlerde bu taşıtların hız limitine uyup uymadığı tespit edilmelidir. Okul servislerinin hız limitine uymaması durumunda çok ağır cezalar getirilmeli, bu sürücülere okul taşıtı kullandıkları sırada kural ihlali yaptıklarında verilen ceza, kendi kullandıkları araçla yaptıklarından çok daha ağır olmalıdır'' diye konuştu. Sümer, ayrıca dünyada okul çevresindeki yollarda uygulanan trafik cezalarının normal yollara oranla 3 kat daha fazla olduğuna dikkati çekti. ''OKUL GEZİLERİNİ YASAKLAMAK ÇÖZÜM DEĞİL'' Geçen eğitim yılında Kapadokya'ya okul gezisi düzenleyen İzmirli öğrenci, öğretmen ve velilerden bir çoğunun Aksaray yakınlarında geçirdikleri trafik kazasında yaşamlarını yitirmesinin Türkiye'yi acıya boğduğunu hatırlatan Sümer, aynı acının bir daha yaşanmaması için yetkililerle ailelerin üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeleri gerektiğini bildirdi. Söz konusu trajediden sonra gazeteleri tarayarak önceki günlerde farklı yerlerde meydana gelen kazaları incelediğini anlatan Sümer, ''Bu kazadan bir gün önce Konya'da öğrenci taşıyan bir başka otobüs de kaza yapmış. Ancak toplu ölüm olmadığından dikkatimizi çekmedi. Ülkemizde artık ancak toplu ölüm olduğunda trafik kazaları dikkatimizi çekiyor. Aynı günlerde muhtemelen kıl payıyla çok sayıda kaza atlatıldı ama biriken ihmallerin faturası o çocuklara kesilmiş oldu'' diye konuştu. Bu tür kazaların çok ciddi trafik ihlalleri ve denetim eksikliğinden kaynaklandığını anlatan Sümer, ''Okul gezilerini yasaklamak çözüm değil. Tam aksine öğrencilerin gezip öğrenmeye ihtiyacı var'' dedi. Okul gezilerinde çoğunlukla maliyetin göz önüne alındığını kaydeden Sümer, ''Ama maliyetin düşürülmesi için eski otobüs kiralanmamalı. Okul gezilerinde bir facia yaşanmaması için sürücünün yetkinliği ve gidilecek aracın uygun olup olmadığı iyice araştırılmalıdır. Yola çıkmadan önce de sürücü ve öğrencilere kurallar hatırlatılmalıdır'' şeklinde konuştu. AA