hamilelik süresi kabul edilen dokuz ay on günlük süreyi, "9 Ay 10 Gün" ismiyle
tescil ettirdi.
Himmet Yapılmış, 8 kardeşiyle birlikte Merter'de kurduğu ve 2000 yılından bu yana Osmanbey'de faaliyet gösteren mağazasının ismini
halk arasında genel kabul görmüş hamilelik süresi olan "9 ay 10 Gün" olarak tescil ettirdiğini söyledi.
Markanın seçilmesinin nedeninin hamilelikle özdeşleşmesi olduğunu belirten Yapılmış, hamile kıyafetleri ürettim ve
satışı yaptıkları için bu ismin en uygun
marka olacağını düşündüklerini ve müşterilerin gösterdiği ilginin ve şaşkınlığın da kendilerini doğruladığını" kaydetti.
Buna benzer bir projeleri daha olduğunu söyleyen Yapılmış, "ZAHA" ismini de tescil ettirmek üzere başvurumuzu yaptık. Zaha doğumla müjdelenen kadın manasına geliyor. Bu markayı almak için yaptığımız müracaata ZARA markası
itiraz etti. Ancak kabul edileceği görüşündeyim" dedi.
Markalaşma konusuna da dikkat çeken Yapılmış; "Dünya markaya koşuyor. Marka olmanın büyük ayrıcalığı var. Her şeyden önce markanız hukuki bir koruma altına alınıyor ve yaptığınız yatırımların boşa gitmesi engelleniyor. Çünkü tescil olmayınca marka ismi olarak
sektörde ve müşterilerde yaratılan
imaj başkaları tarafından istismar edilebiliyor. Henüz tescili bir markaya sahip olmayan meslektaşlarıma da önerim bir an önce başvurularını yapmaları ve
rekabet ortamına uyum sağlamalarıdır." dedi.
Tekstil sektöründeki sorunlara değinen Yapılmış, "Devlet bu sektöre yeterince eğilmediği için
Romanya, Çin,
Rusya ve
Polonya pazarlarımızı kapmaya devam ediyorlar."dedi. Özellikle Rusya'nın imalat yapmaya başladığına dikkat çeken Yapılmış, "Rusya, Türkiye'den
kumaş alıp imalat yapıyor. Hatta Türkiye'den bazı
tekstilciler Rusya'ya giderek kumaş satıyorlar. Tamamen yanlış. Ruslar buraya gelip almalılar. Aksi takdirde Türkiye'deki tekstilcilerin satış yapabilecekleri büyük bir müşteri potansiyeli engellenmiş olacak. Devletin bu konuda ciddi tedbirler alması, mümkünse
kota uygulamasına geçmesi lazım. Ayrıca örneğin inşaat sektöründe faaliyet gösterenler tekstil işine giriyorlar. Bu son derece yanlış. Ehliyeti olmayan kişiler bu işi yapmamalı. Herkes kendi işini yapmalı" dedi.
45 çalışanı olduğunu söyleyen Yapılmış, sözlerine şöyle devam etti: "Tekstil sektörü yaklaşık 4 milyon kişinin ekmek yediği bir sektör. Ancak sigortalı
işçi çalıştırma konusunda ciddi sıkıntılar var. Ayrıca
kriz durumlarında ilk iş olarak
işçi çıkarma yoluna başvuruluyor. Oysa ben mümkün olduğunca işçilerimi bağlı tutmaya çalışıyorum.
İşten çıkarma tek çözüm değil."
CİHAN