'Türkiye'nin suları sorunlu ve sonlu'

Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı İsmet Cengiz, susuzluğa karşı tedbirler bir an evvel alınırsa, Türkiye'nin gelecekte ihtiyaç duyacağı suyu karşılayabileceğini belirtertti.


Cengiz, ''Unutmayalım ki sularımız sorunlu ve sonludur'' dedi. Cengiz, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin yarı kurak bir iklim kuşağında yer almasına rağmen, ''bir kuraklık ülkesi'' olduğuna dikkati çekerek, ''Su kaynaklarının bulunduğu bölgelerle nüfus ve endüstrinin yoğunlaştığı bölgelerin dağılımı uyumsuz'' dedi. Türkiye'nin toplam yenilenebilir su potansiyelinin, yaklaşık 234 milyar metre küp olduğunu, ancak tüketilebilecek yüzey suyu potansiyelinin 98 milyar metre küp, yer altı suyu potansiyelinin de 12 milyar metre küp olarak hesaplandığını söyleyen Cengiz, bu durumda, tüketilebilir yüzey ve yer altı suyu potansiyelinin, yılda ortalama 110 milyar metre küp olduğunu belirtti. Cengiz, ''Nüfusu yaklaşık 70 milyon olan Türkiye'de, kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı yılda yaklaşık bin 570 metre küptür'' diyerek, uluslararası kriterlere göre kişi başına düşen bin ile 3 bin metre küp arasındaki suyun, ''su sıkıntısı olan ülke'' kapsamına girdiğini hatırlattı. ''2050 yılında, bu oranın 700 metre küp'e düşeceği öngörülmektedir. UNESCO'nun hazırladığı ve tatlı su kaynaklarının değerlendirildiği 'Dünya Su Gelişme Raporu'na göre, kullanılabilir su miktarı açısından da Türkiye, dünyada 45. sıradadır'' diyen Cengiz, kısa vadede bir ulusal su politikasının belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Cengiz, ''Tüm kamu kuruluşları ve özel sektör firmalarınca açılan su sondaj kuyularına ait bilgilerin, Devlet Su İşleri (DSİ) bünyesinde bir veri bankasında tutulmasının yararlı olacağını söyleyerek, jeolojik ve hidrojeolojik etüdü yapılmamış sahalarda da su temin amaçlı sondaj kuyularının açılmaması gerektiğine işaret etti. ''Yer altı suları rezervini doğru ve sağlıklı olarak belirleyebilmek için insan hatasını ortadan kaldıran, limnigraf aletleriyle yer altı suyu seviye gözlemlerine gidilmeli ve yer altı suyu rezervleri gözden geçirilmelidir'' diye konuşan İsmet Cengiz, ilgili kanunda değişikliğe gidilerek, yer altı sularının korunmasına yönelik ''ciddi ve caydırıcı önlemler''in getirilmesi ve kontrolsüz kuyu açılımlarının önlenmesi gerektiğini kaydetti. Batı ve Güney Anadolu'daki doğrudan denize boşalan yer altı sularının da araştırılıp, bölgede artış gösteren su talebi göz önünde bulundurularak, ülkeye kazandırılmasının ''fevkalade'' önemli olduğunu vurgulayan Cengiz, ''Kuraklık da ulusal afet mevzuatımıza dahil edilmeli, uzun vadeli politikalar oluşturulmalıdır. İnsanlarda 'su tasarrufu' bilinci oluşturulmalıdır'' dedi. ATIK SULAR GERİ DÖNÜŞTÜRÜLMELİ Cengiz, ülkedeki tatlı su kaynaklarının yüzde 10'unun içme suyu olarak tüketildiğini ifade ederek, ''İçme suyunda, atık sularımız özellikle su kıtlığı çekilen yerlerde yeniden kullanılabilir hale getirilmeli, şehir ve sulama şebekelerinde kaçakların önlenmesine yönelik tedbirler alınmalıdır'' diye konuştu. Tatlı su kaynaklarının yüzde 20'sinin sanayi sektöründe, yüzde 70'nin ise tarım alanlarını sulamada kullanıldığını ifade eden Cengiz, ''Tarım alanlarımızda aşırı sulanma sebebiyle tuzlanma ve çoraklanma yaşanmaktadır. Tarımsal faaliyetlerde toprağın jeolojik yapısına uygun sulama yöntemi seçilmeli, kıt su kaynakları yönetimi bağlamında salma sulama terk edilerek, basınçlı sulama yöntemlerine geçilmeli ve çiftçiye, sulama konusunda eğitim verilmelidir'' dedi. Cengiz, uzun vadede ise entegre su yönetimi anlayışıyla bir havzada yer alan tüm su kaynakları dikkate alınıp, havza bazında hidrojeolojik çalışmalar yapılmasının ve o havza için en uygun su yönetim modelinin oluşturulmasının önemine işaret etti. Söz konusu tedbirler bir an evvel alınırsa, Türkiye'nin gerek şimdi, gerekse gelecekte ihtiyaç duyacağı suyu karşılayabileceğini belirterek, ''Unutmayalım ki sularımız sorunlu ve sonludur'' dedi. AA
<< Önceki Haber 'Türkiye'nin suları sorunlu ve sonlu' Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER