BDDK: Dünya piyasalarında risk arttı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, ABD emlak piyasası kaynaklı global dalgalanma ile birlikte Ortadoğu'daki jeo-politik risklere de dikkat çekti.


BDDK, "Dünya piyasalarında genel hatlarıyla risklerin arttığı bir döneme giriliyor" uyarısında bulundu. Piyasalardaki dalgalanmaların bankacılık sektörünü çeşitli risklere maruz bıraktığına dikkat çeken BDDK, "Ancak bankacılık sektöründe risk yönetim kabiliyetinin arttığı ve karşı karşıya kalınan risklerin yönetilebilir düzeyde olduğu görülmektedir" dedi. BDDK, 'Finansal Piyasalar Raporu'nun 5. sayısını yayınladı. Mart 2007 verilerinin değerlendirildiği rapor, 'Ekonomik Çerçeve ve Gelişmeler', 'Finansal Sektör Değerlendirmesi' ve 'Bankacılık Sektörü Risk Değerlendirmesi' olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Raporda, öncelikle dünya ekonomisini değerlendirerek, dünyada son beş yıldır süren güçlü büyüme eğiliminin devam ettiği, ancak, son dönemde özellikle ABD emlak piyasasındaki gelişmelerin küresel ölçekte beklentilerin bozulmasına ve oynaklığın artmasına neden olduğunu hatırlatıldı. BDDK, ayrıca, finansal piyasaların içinde bulunduğu bu konjonktürün yanısıra Ortadoğu bölgesine yönelik jeo-politik risklerin devam etmesinin genel hatlarıyla risklerin arttığı bir döneme girildiğine dikkat çekti. Raporda, Türkiye ekonomisine ilişkin; yurt içi talepteki daralma ile 2006 yılının ikinci yarısından itibaren büyüme hızının nispi olarak yavaşladığı belirtilerek, şöyle devam edildi: "Bu dönemde devam eden yüksek dış talep, üretim artışının sürmesini sağlamıştır. Talep unsurlarındaki yavaşlama eğilimi toplam bireysel krediler tutarında da kendisini göstermiştir. Toplam üretim artışına ve yurt içi ekonomik aktiviteye ilişkin bekleyişlere de paralel olarak kredi hacmindeki genişleme de devam etmektedir. Türk finansal sistemine genel olarak bakıldığında, büyüme eğiliminin Mart 2007'de de sürdüğü görülmektedir." BANKACILIK SEKTÖRÜ AKTİF BÜYÜKLÜĞÜ 515,3 MİLYAR YTL'YE ÇIKTI Raporda, Mart ayı finansal sistemin toplam aktif büyüklüğü bir önceki yıl sonuna göre yüzde 5 oranında büyüyerek, 592,6 milyar YTL'ye, bankacılık sektörünün aktif büyüklüğünün ise aynı dönemde yüzde 3,2 oranında artarak, 515,3 milyar YTL'ye seviyesine çıktığı açıklandı. Mart 2007 verilerine göre, finans sektörün aktif büyüklüğünün GSYİH'ye oranı yüzde 99 düzeyinde iken, bankacılık sektörü aktiflerinin GSYİH'ye oranı yüzde 86,1 seviyesinde oldu. Finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve tüketici finansmanı şirketleri aktiflerinin ise GSYİH'ye oranı ise 3,3 düzeyinde gerçekleşti. "SERMAYE YETERLİLİK RASYOSU YASAL LİMİTLERİN OLDUKÇA ÜZERİNDE" Raporda, bankacılık sektörüne ilişkin finansal sağlamlık göstergelerine ilişkin olarak, "Sektörün yüksek oranlı sermayeye sahip olarak yasal limitlerin oldukça üzerinde sermaye yeterliliği rasyosuyla çalıştığını ve serbest sermayesini artırdığını göstermektedir" denildi. Kârlılık göstergelerindeki olumlu seyir Mart 2007'de de devam ettiği belirtilerek, raporda şu bilgilere yer verdi: "Kâr eden 44 bankanın sektörün toplam aktifleri içindeki payı yüzde 99'un üzerinde gerçekleşmiştir. Bankacılık sektörünün genelinde toplam işletme giderlerinin toplam gelirlere oranının düşmesi verimlilik açısından olumlu bulunmaktadır. Bankacılık sektörünün bilanço yapısı Mart 2007 itibarıyla incelendiğinde toplam aktiflerin 515,2 milyar YTL'ye yükseldiği ve kredi hacminin 230,4 milyar YTL'ye ulaşarak, bilanço içindeki payının yüzde 44,7'ye yükseldiği görülmektedir. Finansal aracılık fonksiyonunun daha etkili olarak yerine getirilmesi sonucunda mevduatın krediye dönüşüm oranı yılın ilk çeyreğinde yüzde 72,1 düzeyine yükselmiştir. Yılın ilk çeyreğinde bankacılık sektörünün Türk parası cinsi kaynakların toplam pasifler içerisindeki payı 2007 yılı Mart ayı itibarıyla yüzde 63; yabancı para kaynakların payı ise yüzde 37 olarak gerçekleşmiştir. Mart 2007 itibarıyla toplam mevduat hacmi yüzde 4 artarak 319,5 milyar YTL'ye ulaşmıştır. Ayrıca, 2006 Mart-2007 Mart döneminde bankacılık sektörünün toplam net kârı yüzde 24,6 artarak, 3,4 milyar YTL'ye ulaşmıştır. Aralık 2006 döneminde yüzde 21,9 olarak gerçekleşen sermaye yeterlilik rasyosu, Mart 2007 dönemi itibarıyla yüzde 22,2 olarak gerçekleşmiştir." "SEKTÖRDE RİSK ARTMIŞTIR, ANCAK RİSK YÖNETİM KABİLİYETİ DE ARTMIŞTIR" Raporda, "Bankacılık Sektörü Risk Değerlendirmesi" başlığında ise şu görüşlere yer verildi: "Türk Bankacılık Sektörü, günümüzün küresel piyasalarında çeşitli risklere maruz faaliyet göstermektedir. Ancak özellikle risk kültürünün yaygınlaştırılması ve derinleştirilmesiyle birlikte bankacılık sektöründe risk yönetim kabiliyetinin arttığı ve karşı karşıya kalınan risklerin yönetilebilir düzeyde olduğu görülmektedir. Risklerin yönetimi bankacılık sektörünün ve gözetim otoritesinin, sektörü ve çevre koşullarını etkin izlemesiyle sürdürülebilecektir. Tüm süreç içerisinde bankacılık sektörünün kendi iç değerlendirmesini gerçekleştirebiliyor olması ayrıca önem arz etmektedir." CİHAN
<< Önceki Haber BDDK: Dünya piyasalarında risk arttı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER