Tuğba
Özay'ın avukatı Edip
Önder,
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi heyetine verdiği
itiraz dilekçesinde, müvekkilinin bahsedilen örgüte üyeliğinin ve yardımının söz konusu olmadığını savundu.
Suç örgütüne yönelik
telefon dinlemelerinde, Özay'ın 2-3 defa görüşme yaptığının saptandığı ve bunların da
suç örgütüyle ilgili iddialar doğrultusunda olmadığı ileri sürülen dilekçede, telefon konuşmalarının tamamı incelendiğinde, konuşmalarda hiçbir şekilde ''suç işleme'' ve ''azmettirme'' gibi eylemlerin yer almadığı öne sürüldü.
Dilekçede, Tuğba Özay'ın yaralanma ile sonuçlanan bir olaya neden olmasının ''azmettirici'' olmayı gerektirmediği iddia edilerek, söz konusu saldırıda yaralanan kişilerin de Özay için görüşmeye giden kişiler olduğu ve bu durumda azmettiriciliğin olmayacağı savunuldu.
Özay'ın suç işleme kastının kesinlikle söz konusu olmadığı ileri sürülen dilekçede, Özay'ın
teknik takip altındaki kişilerle doğrudan diyaloğu olmadığı, yaşanan olaylar zincirinin tamamen dostane bir görüşme talebini kapsadığı, bunun da suç örgütü kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtildi.
Dilekçede, Özay'ın suçlamadan
beraat edeceğine inanıldığı, tutuklamayı gerektirecek kuvvetli bir delilin bulunmadığı iddia edilerek, daha fazla
mağdur edilmemesi için serbest bırakılması istendi.
Bu arada, Paşakapısı
Kadın Tutukevi'nde
tutuklu bulunan Özay'ın, yakınlarından cezaevinde okumak için kitap istediği öğrenildi.
AA