Sağlık Bakanlığı
Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Turan Buzgan, bir grup basın mensubuna yaptığı açıklamada Ankara'da su
kesintilerinin başladığı tarihten itibaren 640 noktada günlük su analizleri yaptıklarını, sudaki
klor miktarının uygun oranda çıktığını söyledi. Buzgan, ana su borusunun patlamasının ardından yaşanan su sıkıntısının sona ermesinden sonra da analizlerin yapılacağını aktardı.
İSHAL VAKALIRINDA ÖNEMLİ BİR ARTIŞ YOK
Turan Buzgan, kesinti öncesi haftada 3 bin 634 akut kansız sulu ishal, 13'te akut kanlı ishal vakalarına rastlandığını belirterek, kesinti olduğu dönemde bu sayının 9'u akut kanlı ishal vakası olmak üzere 3 bin 726'ya çıktığını söyledi. Şu ana kadar harhangi bir ishal salgını görülmediğini kaydeden Buzgan, "Bu bundan sonra salgın riski kalktı anlamına da gelmiyor." diye konuştu.
Buzgan, vatandaşları kaçak
kuyu suyu konusunda uyardı. Bu suların bazı
hastalıklara neden olabileceğini belirten Buzgan, negatif basıncı önlemek
için su kesintileri sırasında muslukların ve hatta vanaların kapalı tutulmasını istedi.
Turan Buzgan,
arızadan sonra 6 saat boyunca akacak suyun, kaynatılmadan içilmemesi gerektiğini vurguladı. Buzgan, "Suyun içine
yabancı maddeler karışmış olabilir. İllaki böyle olacak diye bir şey yok ama yine de
tedbir almakta yarar var" diye konuştu. Arıza sonrasında ilk 3- 5 dakika akacak su ile
tuvalet temizliği yapılabileceğini,
çiçek sulanabileceğini dile getiren Buzgan, daha sonra rahatlıkla el yıkanabileceğini ve
banyo yapılabileceğini söyledi.
Buzgan, Bakanlığa bağlı
hastaneler ile tıp fakültelerinin ihtiyaçlarını tespit ettiklerin belirterek,
ASKİ'nin istenilen her durumda
tankerlerle buralara su takviyesi yaptığını anlattı. Bu nedenle ameliyatlarda herhangi bir sorun yaşanmadığını dile getiren Buzgan, üniversite hastanelerinde acil olmayan hasta ameliyatlarının ertelendiğini duyurdu. Buzgan, ASKİ yetkililerinin kendilerine hastanelerin susuz kalmayacağı garantisi verdiklerini söyledi. Buzgan hastane katlarına
damacana su yerleştirdiklerini de duyurdu.
İbn-i Sina Başhekimiyle gece boyunca görüştüklerini ve hastaneye ASKİ'nin 21 tanker su aktarımı yaptığını kaydeden Buzgan, hastane enfeksiyonu oluşmaması için bu önlemlerin şart olduğunu ifade etti.
KIZILIRMAK SUYUNU TAKİPTEYİZ
Buzgan,
Sağlık Bakanlığı olarak Kızılırmak suyun takipte olduklarını belirtirken, Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı içme ve kullanma suları yönetmeliğinde suda bulunacak sülfat oranının en fazla, litrede 250 miligram olması gerektiğini söyledi.
Kızılırmak suyunda Kesikköprü
barajına girerken yapılan kontrollerde litrede 355 miligram sülfata rastlandığını baraj çıkışında ise bu oranın 293'e düştüğünü ifade eden Buzgan, az da olsa yükseklik bulunduğunu bu değerlerin de diğer sularla karışması ve suyun işlenmesi durumunda düşeceğini ifade etti.
Buzgan, yüksek orandaki sülfatın, suyu sertleştireceğini ve tadını acımsı yapacağını, müsil etkisi yaratarak insanlarda ishale neden olabileceğini kaydetti. Buzgan, Kızılırmak suyunun Kırıkkale'de içme suyu olarak kullanıldığını hatırlattı.
Salgınların önlenebilmesi için su analizlerinin sık sık yapılması gerektiğini söyleyen Buzgan şu uyarılarda bulundu:
"-Belediyeler süper klorlama yöntemi kullanılmalı,
-Kontrolsüz su kaynaklarına dikkat edilmeli,
-Alkol bazlı temizleyicilerle eller sık sık yıkanmalı,
-Saklama kabındaki sular güneşe konmamalı bu
kanser vakalarının görülmesine de neden olabilir,
-
Damacana suların su pompaları ve yeşil
sebze, meyveler katkısız
çamaşır suları ile hazırlanan (1 litre çamaşır suyuna 9 litre su ekleyerek) klor solüsyonu ile temizlenmeli."
CİHAN