Avrupa,
Asya ve
Afrika kıtaları arasındaki 4 önemli kuş yolundan 2'sinin geçtiği Türkiye'de, insanların olumsuz yöndeki müdahalenin yanı sıra son süreçte küresel ısınmanın da etkisiyle sulak alanlarda oluşan sıkıntıların, göçmen su kuşlarının karşılaştıkları riskin boyutunu artırdığı bildirildi.
Doğa Derneği Sulak Alan Envanter Sorumlusu Ortaç Onmuş, göçmen su kuşlarının Türkiye'de konakladığı sulak alanların büyük ölçüde kuruduğunu, deltalarda da kuraklık sıkıntısı yaşandığını söyledi.
Bu yıl yapılan sayımda, Türkiye'de 87 alanda 95 farklı türden yaklaşık 1 milyon 629 bin su kuşunun kışladığını belirten Onmuş, kuraklığın bu şekilde devam etmesi, sulak alan ve deltaları tehdit eden unsurların ortadan kaldırılmaması halinde, önümüzdeki yıllarda bu sayının önemli oranda azalacağına dikkati çekti.
Bu kuşların konakladığı
Beyşehir ve Burdur gölleri ile
Gediz Deltası gibi önemli alanların tehdit altında olduğunu belirten Onmuş, ''
Küresel iklim değişikliğine bağlı mevsimsel sıcaklık artışı, sulak alanların kurutulması,
baraj yapımı ve söz konusu alanların tarım arazilerine dönüştürülmesi gibi nedenler, su kuşlarının popülasyonunu tehdit ediyor'' dedi.
Su tasarrufu sağlanması amacıyla son zamanlarda baraj kurulması önerilerinin ortaya atıldığını anımsatan Onmuş, şöyle konuştu:
''Bu bize göre hiç iyi bir fikir değil. Hayatın kaynağı olan sulak alanları hor kullanmamalıyız. Hatalı su ve tarım politikaları sonucu, son 50 yılda, Türkiye'de
Marmara Denizi büyüklüğüne eş değer 1.5 milyon hektar sulak alan kurutuldu. Yani, bu kendi çabalarımızla sulak alanları kuruttuğumuz anlamına geliyor.
Sulak alanların kuruması, yer altı kaynağına da zarar veriyor. Biz baraj yapılması fikrine de karşı değiliz. Bu yatırımların, uygun
bölge ve projelere göre seçici davranılarak yapılmasından yanayız. Aynı zamanda
bataklık olan yerde
sivrisinek olur fikrinin de değişmesi gerekir. En
küçük sulak alan parçasının bile korunması gerekir.''
26 YILDIR AZALMA YAŞANIYOR
Onmuş, göçmen kuşların göç yolunda dinlenebilecek alanların geri kazanılması için DSİ'nin
ülke genelinde çalışma yapması gerektiğini de söyledi.
Bu projenin hayata geçirilmesinin, su kuşları da dahil olmak üzere birçok türün neslinin azalması önündeki tehlikeyi ortadan kaldıracağını belirten Onmuş, aynı zamanda üniversiteler ve konuyla ilgili
sivil toplum örgütleriyle ortak hareket edilmesi gerektiğini bildirdi.
Kuş türlerindeki belirgin boyutlara ulaşan azalmanın 26 yıl önce başladığını ifade eden Onmuş, şunları kaydetti:
''İçinde bulunduğumuz sıkıntıya yıllar önce dikkat çekilmeye başlandı. Ancak, kuraklık kapıya dayanıp su kesintileri başlayınca aklımız başımıza geldi. Türleri tehdit altında olan kuş türlerinin korunması ve sayılarının artması için acilen üreme ve beslenme alanlarının restorasyonunun yapılması gerekir.''
Onmuş, telli
turna, mezgeldek, su çulluğu, çizgili ishak kuşu,
balık baykuşu, kıl
kuyruk bağırtlak, alaca yalıçapkını ve çöl toygarı, dik kuyruk ve sürmeli kız kuşu gibi türlerin neslinin yok olmak üzere olduğunu kaydetti.
AA