Satıcı, 22 Temmuz seçimlerinin yarattığı güven ortamının, uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisini artırdığını, dolayısıyla döviz ve kaynak arttığı için kurların aşağı doğru gittiğini söyledi. Bu güvenin Merkez Bankası tarafından da değerlendirilerek faizlerin düşürülmesi gerektiğini ifade eden Satıcı, ''Geçen sene Mayıs ayında uluslararası piyasalarda çıkan çalkantı, Türkiye'de döviz kurunu tetikledi, yukarı doğru tırmanmaya başladı. Merkez Bankası bunu görüp, risk almadan 4 puanlık faiz artışı yaptı. Aynı şekilde güven ortamı doğduğunda, bu güven ulusal ve uluslararası yatırımcılar tarafından teyit edildiğinde Merkez Bankasının da süratle Türkiye'nin sırtına bindirdiği 4 puanlık faizi indirmesi gerekiyor. Gerekiyorsa Merkez Bankasının olağanüstü bir toplantıyla bunu değerlendirmesi gerekiyor'' görüşünü aktardı. Dolardaki düşüşün devam etmesinin Türkiye adına büyük bir tehlike olacağını savunan Satıcı, şöyle devam etti: ''Eğer faizler düşürülmezse, kur seviyeleri bu güven ortamında böyle devam eder. Bu, alımla olmaz. Merkez Bankası, nasıl ki kurlar Mayıs ayında yükseldiğinde faiz silahını çekip 4 puan birden artırmışsa şu anda da aynı şeyi yapması lazım. Yani Merkez Bankasının, şimdi faiz silahını çekip faizi süratle aşağıya doğru çekmesi gerekiyor. Başka bir yolu yok bunun. Bunu tartışmayız bile. Bunu hemen yapması lazım. Merkez Bankasının gönlü olana kadar memleketin canı çıkar. Bunlar hızla alınması gereken kararlar. Bunun bedelini vatandaş ödüyor. Bu vatandaş, Türkiye'ye, ihracata, istikrara güveniyor diye ceza mı ödeyecek?'' GÜVEN ORTAMI, FAİZ YOLUYLA TRANSFER EDİLMEMELİ Geçtiğimiz yılın Mayıs ayından bu zamana kadar 4 puanlık faiz artırımının, Türkiye'ye en az 10 milyar dolara mal olduğuna dikkati çeken Satıcı, ''Türkiye'nin bu yakaladığı güven ortamını, faiz yoluyla başkalarına transfer etmemesi lazım. Bu aslında 70 milyonun üzerine binmiş bir yüktür. Her bir puan faize ödediğimiz parayı, kendi çocuklarımızın geleceğinden ödüyoruz'' şeklinde konuştu. Türkiye'de ihracatçıların dalgalı kur politikasını benimsediğini, ancak bu kur modelinin yüksek faizle örtülendiğini kaydeden Satıcı, kuru aşağı doğru çeken yüksek faizin normal seviyeye gelmesi durumunda kurun da kendi doğal süreci içinde dalgalanabileceğini söyledi. Oğuz Satıcı, ''Bugün dalgalı kur rejiminin işlediğini söylemek herhalde şaka gibi bir şey olur. Dalgalı kur fiilen işlemiyor'' dedi. Türkiye'nin ayrıca, tekstil sektöründen vazgeçmesi gibi bir lüksünün olmadığını vurgulayan Satıcı, aralarında yabancıların da bulunduğu birçok ekonomistin geçmişte, ''2005 sonrasında Türkiye'de tekstil ve hazır giyim sektöründe yüzde 40 gibi dramatik düşüşler beklediğini'', ancak aksine bu sektörlerin büyüme gösterdiğini, gelecekte de Türkiye'nin tekstil ve hazır giyimdeki büyümesinin devam edeceğini söyledi. Satıcı, ''Hiç kimse bazı işleri, sektörlerin üzerine yüklemeye kalkmasın. Sektörleri tanımıyorlarsa, bilmiyorlarsa, gelsinler sektörü tanısınlar, tanıştıralım. Sektörle ilgili gerçek bilgiyi sektörün sahiplerinden alsınlar. Bir şablon üzerinden Türkiye'de sektörler üzerine kimse konuşmasın'' görüşünü dile getirdi. AA