Villepin'in bürosundan yapılan açıklamada, eski başbakanın,
davayı inceleyen
yargıç tarafından 27 Temmuzda sorgulanacağı ve hakkında ön
soruşturma açılmasının gündemde olduğu bildirildi.
Soruşturma yargıcının verdiği talimat doğrultusunda polis, eski başbakanın evi ve bürosunda geçen hafta
arama yapmış ve bazı belgelere el koymuştu. Villepin, evinde yapılan arama üzerine tatilini yarıda keserek Paris'e dönmüştü.
Fransa'da "Clearstream skandalıyla" anılan davaya ilişkin olarak, Villepin'in başbakanlık ve içişleri bakanlığı yaptığı dönemde, gizli servisi kullanarak, cumhurbaşkanlığı yarışındaki rakibi Nicolas
Sarkozy'yi yıpratmak isteği iddia edilmişti.
SKANDALIN ÖYKÜSÜ
Skandal, adını açıklamayan bir kişinin, savcılığa 2004 yılında gönderdiği ihbar mektubunda, "sağ ve sol partilerden önemli siyasetçilerin
yurt dışında gizli
banka hesapları bulunduğunu" iddia etmesiyle patlak vermişti.
İhbarda, "bu hesaplardaki paraların, Fransa'nın Tayvan'a 1991 yılında sattığı ve değeri 2,8 milyar doları bulan firkateynler için ödenen komisyonlar olduğu" ileri sürülmüştü.
Basın, mektubun, bu yılki
cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde, merkez sağda eski
Başbakan Dominique de Villepin ile eski İçişleri Bakanı
Nicolas Sarkozy arasındaki "bir iç hesaplaşma sonucu" veya "siyasi entrika amacıyla" kaleme alınmış olabileceği ihtimali üzerinde durmuştu.
Mektupta adının gizli banka hesabı bulunanlar arasında geçmesi üzerine Sarkozy, "kendisine haksız yere
suçlama yöneltildiği" gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.
Sarkozy'nin basına yaptığı açıklamalarda, cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde "önünü kesmek amacıyla" kendi partisinden ve
rakip partiden bir grubun "bu tür bir oyuna girmiş olabileceğini" ima etmesi, merkez sağda büyük yankı uyandırmıştı.
Villepin, ihbar mektubundaki iddiaları kullanarak, merkez sağdaki en büyük siyasi rakibi Sarkozy'i zayıflatmak istemekle suçlanmıştı.
Sarkozy'nin dışında Sosyalist Parti üyesi
Dominique Strauss-Kahn da ihbar mektubunda, Lüksemburg'daki Clearstream
kredi şirketinde gizli hesap bulundurmak ve kara para aklama faaliyetlerine karışmakla suçlanmıştı. Strauss-Kahn da Sarkozy gibi hakkındaki suçlamalara karşılık dava açmıştı.