Ward, ''tüm
Patriot sisteminden oluşan yeni nesil uzun menzilli hava
savunma sistemini,
yabancı askeri satışlar yöntemiyle
Türkiye'ye en kısa sürede yerleştirmeye hazırız'' dedi.
IDEF 2007 Savunma
Sanayi Fuarı çerçevesinde
Ankara'ya gelen
Lockheed Martin yetkilileri,
savunma sanayine ilişkin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin, coğrafi konumu itibarıyla hava ve
füze savunma sisteminin önemini vurgulayan Lockheed Martin Başkan Yardımcısı John Ward, ''uzun menzilli hava savunma sistemlerimiz konusunda Türk yetkililere ayrıntılı bilgiler verildi ve Türk yetkililer, uzun menzilli
bölge hava ve füze savunma sistemimizin performansından memnun kaldılar'' dedi.
PAC-3 SİSTEMİ...
Tüm Patriot füze sisteminden (PAC sistemi) oluşan yeni nesil
uzun menzilli füze sisteminin, Türkiye'nin uzun menzilli hava ve füze savunma sisteminin tüm ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olduğunu belirten Ward, ''bu süreçte, Türk sanayinin de en çok katkıyı sağlayacak şekilde hava ve füze savunma sistemine dahil olmasını amaçlıyoruz'' şeklinde konuştu. Ward şöyle devam etti:
''
Roketsan, Alp Havacılık gibi şirketlerle görüştük ve sanayi
işbirliği çerçevesinde füze ve hava savunma sisteminde güçlü bir işbirliği gerçekleştirmek istiyoruz.
Tümüyle anlaşmaya varıldıktan sonra, füze ve hava savunma sistemini, en hızlı şekilde Yabancı Askeri Satışlar yöntemiyle Türkiye'ye vererek, sistemi en kısa sürede yerleştirmeye hazırız.
Tüm hava tehditlerine karşı Türkiye'nin bölge hava ve füze savunma sistemindeki yeni nesil Patriot gelişmiş yeteneği PAC-3 sistemi, füze fırlatıcılarına 16 füze birden yerleştirilebilme ve yüksek düzeyde isabet gücüne sahip bulunuyor.
PAC-3 füze sistemi, kitle
imha silahları için silahlandırılmış Taktik Balistik Füzelere karşı en iyi savunmayı sağlar.''
F-35 VE F-16'LAR...
Öte yandan, Lockheed Martin'in
Orta Doğu ve
Afrika Bölgesi Başkanı James Jamerson ise F-16 ve F-35'ler hakkında bilgi verdi. Jamerson, F-35'lerin Türkiye ile sanayi işbirliği şeklinde gerçekleştirileceğini belirterek, ''uçağın ana gövde
üretimi TAI-
TUSAŞ Türk Havacılık ve
Uzay Sanayi tarafından yapılacak'' dedi.
Üretilen ilk F-35 uçağıyla ilgili 19 tane
test uçuşu yapıldığını ve sürecin programlanandan çok daha hızlı yürüdüğünü belirten Jamerson, bu sürecin hızlı gitmesinin Türkiye'nin de menfaatine olduğunu vurguladı. Jamerson, ''5. Nesil olan F-35, Türkiye'nin hava savunmasını rakipsiz hale getirecektir'' şeklinde konuştu.
İlk F-35 teslimatını Türkiye'ye, 2014'e kadar yapabileceklerini tahmin ettiklerini vurgulayan Jamerson şöyle devam etti:
''2014'e kadar olan süreçte, Türkiye'nin hava savunmasında, yeni temin edilecek olan 30 adet 'F-16 Blok 50 ' uçağı, hava gücü açısından Türkiye'yi daha güçlü hale getirecektir. Çünkü bu F-16'lar en son sisteme sahip F-16'lardır.''
''TAI, TÜM F-16'LARIN BAKIM VE ONARIMINI YAPABİLİR''
Jamerson, TAI'nin F-16'larla ilgili yetenek düzeyine ilişkin soruya verdiği yanıtta ise TAI'nin, tüm dünyadaki F-16'ların
bakım ve onarımını yapabilecek kapasiteye sahip olduğunu söyledi.
Jamerson, TAI'nin F-16'ların üretim sürecinde, piyasa ihtiyaçlarına yönelik çalıştığını belirterek, TAI'nin bu tecrübesini, diğer F-16'ların bakım ve onarımında kullanabileceğini kaydetti. James Jamerson, TAI'nin bu tecrübesi nedeniyle, F-35'lerin gövde üretimini gerçekleştirebilecek bir yeteneğe sahip olduğunu da vurguladı.
TAI, önceki iki
sipariş kapsamında, Ankara yakınındaki fabrikasından, bugüne kadar 278 adet F-16 uçağının teslimatını gerçekleştirdi. 24 ülkede kullanılan F-16'lar, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu beş ülkede, 4300'den fazla üretildi. F-16'yı üreten ve F-35'in de ana yüklenicisi konumundaki Lockheed Martin Şirketi'nin 2006 yılı satışları 39,6 milyar dolar düzeyinde bulunuyor.