Sağlık Bakanı Recep
Akdağ,
Türkiye'de hekim sayısının yeterli olup olmadığı tartışması yaşandığını belirterek, ''
Türkiye Cumhuriyeti hekim yetiştiremeyecek, bunları istihdam edemeyecek ve bunlara
ücret veremeyecek kadar güçsüz mü?'' dedi.
Tıp Bayramı nedeniyle
Leyla Gencer Sahnesi'nde düzenlenen ''Yılın Doktorları''
ödül töreninde konuşan
Recep Akdağ, son 4 yılda sağlık alanında önemli atılımlar yapıldığını belirterek, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın arkasında
sağlık çalışanları olarak hekimler, hemşireler ve ebelerin durmaması durumunda bu noktaya gelemeyeceklerini söyledi.
Geçmiş yıllarda sağlık alanındaki sorunlar yüzünden umutların biraz yitirildiğini, sağlık ocakları ve hastanelerde görev yapan hekimlerin birçok sıkıntıları bulunduğunu ifade eden Akdağ, ''Bu sıkıntılar tamamen ortadan kalkmış mıdır?
Hayır, ama çok büyük mesafeler aldık'' dedi.
112 acil sağlık
hizmetleriyle bugün
ülkenin her köşesine ulaşılabildiğini kaydeden Akdağ, hava
ambulans sisteminin bu yıl içinde devreye sokulması için çaba gösterildiğini ve ilk etapta 16 noktada bulunmasının planlandığını bildirdi.
2002'de sağlık ocakları ve hastanelere 165 milyon civarında başvuru olduğunu, bu sayının geçen yıl 300 milyona ulaştığını belirten Akdağ, bunun Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın eseri olduğuna dikkati çekti.
Sağlık çalışanlarına hakları olan ödemeleri yapmak için çaba gösterdiklerini, ancak hala bunu istedikleri ölçüde yapamadıklarını ifade eden Akdağ, ''Yaptıklarımız ananızın ak sütü gibi
helal olsun. Bu hayırlı işler sağlık ailesinin eseridir'' diye konuştu.
-TÜRKİYE'DEKİ HEKİM SAYISI-
Türkiye'de hekim sayısının yeterli olup olmadığı tartışması yaşandığına dikkati çeken Akdağ, ''Burada 81 ilden gelen hekimlerimiz var. Hangi ilimizde 'çok fazla hekim var, bunları başka illere göndermeliyiz' kanaati var? Toplantı yaptığımız her ilde
sağlık personeli ve hekim talebinde bulunuluyor'' dedi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) 53 ülkenin bulunduğu
Avrupa bölgesinde Türkiye'nin kişi başına düşen doktor sayısı açısından 52., AB ülkeleri arasında ise en son sırada yer aldığını ifade eden Akdağ, ''WHO'nun Avrupa bölgesindeki ülkelerde ortalama 100 bin kişiye 338, AB'de ise 318 doktor düşüyor. Bu oran Türkiye'de 100 bin kişiye 149'dur'' diye konuştu.
Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Vatandaşın hizmet almadaki zorluğunu bir tarafa koyalım, bu hekimlere reva mıdır? Bu haksızlık bize neden yapılıyor? Türkiye Cumhuriyeti hekim yetiştiremeyecek, bunları istihdam edemeyecek ve bunlara ücret veremeyecek kadar güçsüz mü? Bu sorun mutlaka çözülmelidir.''
Sağlık kurumlarındaki eksik teçhizat sorununun giderileceğini, gerekli ihtiyaçların karşılanacağını ifade eden Akdağ, ''Meseleyi piyasanın insafına bırakamayız. Daha güçlü bir kamu sağlık hizmeti. Böyle bir Türkiye inşa ediyoruz'' diye konuştu.
Tıp fakültelerinin kontenjanlarının artırılmasıyla ilgili önceleri ''Yeterli
öğretim üyesi olmadığı'' bahanesinin ileri sürüldüğünü hatırlatan Akdağ, Türkiye'deki tıp fakültelerinde bir
öğretim üyesine düşen öğrenci sayısı ile kimi Avrupa ülkelerini karşılaştırdı.
Akdağ, tıp fakültelerinde bir öğretim üyesine düşen öğrenci sayısı oranının Almanya'da 22, İspanya'da 14, İtalya'da 12, Türkiye'de ise 3.6 olduğunu bildirdi.
''Madem sorunlarımızı konuşacağız, bunları konuşmalıyız'' diyen Akdağ, şunları kaydetti:
''İdeolojik birtakım gömlekler giyerek sağlık ailesinin yaptığı bu kadar hizmeti karalamaya hiç kimsenin hakkı yok. 'Hükümeti, Sağlık Bakanlığı'nın dönüşüm programını yıpratacağım' diye eline bir mercek alıp da, burada basın mensuplarımız da var onlara da bir çift sözüm var, acaba nerede bir problem bulurum diye araştırmak hakikaten şu topluluğa büyük haksızlık oluyor.''
Zaman zaman ambulansların olay yerlerine geç ulaştığı yolundaki haberler üzerine yaptıkları incelemede bunların büyük bölümünün gerçeği yansıtmadığını belirlediklerini anlatan Akdağ, bu haksızlığa
itiraz ettiklerini söyledi.
-''GÖLGELERLE KORKUTMAK İSTEYENLERE İTİBAR ETMEYİN''-
Salondaki hekimlere, ''Türkiye'de hekim sayısı artarsa iş bulamaması, kazancının azalması gibi gölgelerle sizi korkutmak isteyenlere asla itibar etmeyiniz'' diye seslenen Akdağ, ''Biz gelişen bir ülkeyiz. Bugün ortalama kişi başı 5 bin dolar gelirle değerli hekimlerimize sağlık çalışanlarımıza ücret ödeyebiliyorsak, yarın çok daha fazlasını bu ülke ödeyebilecektir'' dedi.
Türk hekimlerinin ülkedeki hekim sayısının artırılması konusunun arkasında durması gerektiğini kaydeden Akdağ, ''Çünkü yükümüzü azaltacak, işimizi daha doğru yapmamızı sağlayabilecek önemli bir husus. Bugünden başlanması lazım'' diye konuştu.
Bugün
TBMM kürsüsünden bir milletvekilinin ''4 yıldır iktidarsınız bunu niçin yapmadınız'' sorusu yönelttiğini belirten Akdağ, ''Böyle haksız bir soru olmaz ki. Biz hükümetiz ama anayasal olarak her kurumun neden sorumlu olduğu ve neyle yetkilendirildiği bugün belirlenmiş durumda. Ben
Sağlık Bakanı olarak tıp fakülteleri açamam'' dedi.
Bu görevin YÖK'e verildiğini hatırlatan Akdağ, ''Bir kere daha bu sorumluluğu Türk kamuoyunun, sizlerin ve tarih huzurunda sorumlularına açıkça ifade ediyorum. Bunu yerine getirebilecek gücümüz de bu ülkede vardır'' diye konuştu.
Gecede, daha sonra 81 ilden seçilen yılın doktorlarına ödülleri verildi.
Akdağ,
Giresun Devlet Hastanesi'nde görevli, bu ilden yılın doktoru seçilen
Serdar Altınsoy'un kendisine kendi seslendirdiği bir
müzik CD'si
hediye etmesi üzerine, Altınsoy ile birlikte ''Samanyolu'' şarkısını söyledi.
Akdağ, gecede onur ödülünü, kısa bir süre hocalığını yapan Prof. Dr. Şinasi Özsoylu'ya verdi.
Gazetecilerin Türk Tabipleri Birliği'nin bugün gerçekleştirdiği eylemle ilgili soruları üzerine Akdağ, ''Bu
akşam bizim bayramımız. Burada Anadolu'nun 81 ilinden gelmiş pırıl pırıl
genç arkadaşlarım var. Biz bu akşam bunu konuşacağız'' dedi.