Türk Onkoloji Grubu Derneği tarafından düzenlenen 2.
Ulusal Onkolojik
Araştırmalar Çalıştayında, ulusal düzeyde çalışmalar yapılarak deneyimlerin birleştirilmesi, güç birliği oluşturulması ve
hastalara yeni
tedavi seçenekleri sunulması için yapılabileceklerin yanı sıra, onkolojik araştırmaların artırılmasına yönelik görüşler de ele alındı.
Ankara Üniversitesi
Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji
Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Demirkazık, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
ülkedeki mevcut mevzuata göre ilaç firmalarının desteği olmadan araştırma yapılamadığını söyledi.
Mevcut mevzuata göre sadece eğitim ve araştırma hastaneleri ile tıp fakültelerinde insan üzerinde ilaç araştırması yapılabildiğini anlatan Demirkazık, aksinin suç olduğunu belirtti.
Araştırma için yerel
etik kuruluna yapılan başvurunun, uygun görülmesi halinde merkez etik kuruluna gönderildiğini anlatan Demirkazık, çalışmanın ancak bu kurulun da onayı alındıktan sonra başlatılabildiğini söyledi.
Sağlık Bakanlığının konuyla ilgili çalışma yürüten komisyonunda da görev alan Demirkazık, 5 yıldır üzerinde çalışılan ilaç araştırma yönetmeliğinde son noktaya gelindiğini bildirdi.
Avrupa Parlamentosunun direktifiyle uyumlu bir yönetmeliğin yürürlüğe gireceğini ifade eden Demirkazık,ülke genelinde halen sayıları 84 olan yerel etik kuruların sayılarının azaltılarak
bölge kurullarına dönüştürüleceğini bildirdi.
Başvuruların, aynı anda, daha çok denetleyicilik görevi üstlenecek bu kurulların yanı sıra
Sağlık Bakanlığına da yapılacağını kaydeden Demirkazık, ''Başvuru yapılacak kurul sayısı azalacağı için halen yaşanmakta olan zaman kaybından tasarruf sağlanacak. Yapılacak değişiklikle aynı zamanda daha
ucuz ve etkili ilaçların tedavide kullanılması mümkün olabilecek'' diye konuştu.
ONKOLOJİ ALANINDA ARAŞTIRMA EKSİKLİĞİ VAR
9
Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Münir Kınay da, Türkiye'de onkoloji alanında araştırma eksikliği bulunduğunu ifade ederek, Sağlık Bakanlığı, etik kurul ve ilaç uygulamalarıyla ilgili mevzuatın bu konudaki olumsuz etkenlerden olduğunu bildirdi.
Etik kurulların ilaçlarla ilgili araştırma yapılmasını önleyici tedbirler koyduklarını anlatan Kınay, gelişmiş ülkelerde bunun tersi uygulamalar olduğunu söyledi.
Bu ülkelerde
kanserle ilgili çalışan kurumların araştırma yaparken bir
protokol hazırlayarak buna işlerlik kazandırdığını kaydeden Kınay, ulusal bazda oluşturulan büyük grupların belirli kanser türleriyle ilgili çalışma yürüttüğünü belirtti.
Bu gruplara farklı bölgelerden uzmanların katıldığını ifade eden Kınay, ''Hasta sayısı ne kadar çok olursa çalışma o kadar anlamlı olur. 2007'ye girdik biz bunu hala yapamıyoruz'' dedi.