İstanbul İl Ambulans Servisi Başhekimi Türkay Esin, sapıkların, satıcıların, çocuğunu oyalamak isteyenlerin, açıp kapatanların, uykusu kaçanların, canı sıkılanların hayati önem taşıyan ''112 Acil Ambulans'' servisini boşu boşuna meşgul ettiğini söyledi. Daha önce boş çağrıların 100 bine yakın olduğunu, yapılan uyarılar sonucu bu rakamın düşe düşe 60 bine düştüğünü dile getiren Esin, 112 servisinin ücretsiz olmasının da bunda etken olduğunu vurguladı. Esin, şunları kaydetti: ''112 Acil Ambulans servisine günde yaklaşık 60 bin gereksiz çağrı geliyor. Satıcılar, aldığı cep telefonunu deneyenler, çocuğunu oyalamak isteyenler, açıp kapatanlar, uykusu kaçanlar, canı sıkılanlar numarayı boşu boşuna meşgul ediyor. Bunların yanında bir de sapıklarımız var. Telefondaki görevli bayan elemanı sözle taciz edenler bunlar... Gün içinde 2-3 bin de sağlıkla ilişkili olup, ambulanslık olmayan vaka ihbar ediliyor. Açıp, yatalak veya çok hasta olduğu için dışarı çıkaramadığı hastasına evinde iğne yaptırmak, serum taktırmak isteyenler oluyor. Çocuğunun ateşinin çıktığını veya boğazının şiştiğini söyleyenler çıkıyor. Al çocuğunu, hastaneye veya doktora götür. 'Parmağım kanıyor' diye arayanlar bile var. Bütün bu çağrılara ambulans göndersek vay halimize... Bu gruplara hizmet vermek görevimiz değil.'' HER 100 KİŞİDEN BİRİ AMBULANSIN İÇİNE DÜŞTÜ Türkay Esin, İstanbul'da genelde yolların emniyet şeritleri dolu olduğu için ambulansların hastaya ulaşmada veya hastaneye ulaştırmada büyük zorluklar çektiğini bildirdi. Bir ambulansın içi boşken yani hasta almaya giderken acele ettiğini, hasta alındıktan sonra acelenin biraz daha azaldığını anlatan Esin, çünkü ambulansa alınan hastanın yanına doktorun bindiğini ve müdahalenin başladığını kaydetti. Esin, ''Vatandaş bakıyor, 'İçinde hasta yok ki, niye yol vereyim?' diye düşünüyor. Bunu bir türlü anlatamadık'' dedi. 2006 yılında İstanbul'da ambulansla toplam 133 bin kişi taşıdıklarını dile getiren Esin, bunun İstanbul nüfusunun 13 milyon olarak hesaplanması halinde her 100 kişiden birini taşımış oldukları anlamına geldiğini vurguladı. Esin, şunları kaydetti: ''Yani her 100 kişiden biri bu ambulansın içine düştü. Bunu akrabaları ile düşünürseniz, her yıl insanların bir yakını bizim ambulanstan geçiyor. Bizim geciktiğimiz kişi aslında onların akrabaları, çocukları, anneleri, eşleri... Bunu vatandaşa anlatabildiğimizde işi çözebiliriz. Belki buradaki ambulans senin çocuğuna gitmiyor ama belki başka bir yerdeki ambulans senin çocuğuna gidiyor. Sen yol verme, ben vermeyeyim, ne olacak? İlk yarım saatte müdahalelerde yüzde 50'ye varan kurtarıcılığı vardır ambulansların. Çocuğun boğazına bir şey kaçtıysa ve tam kapattıysa 5-6 dakika, ufak aralık varsa 8-10 dakika zamanımız vardır onu kurtarmak için. Eğer biz oraya zamanında varırsak çocuk kurtulur. İnsanlar ya boğazına para kaçtığı ya da küçücük bir damarı kesildiğinde ambulans yetişemediği için ölüyor.'' Emniyet şeridini ihlal edenlere çok ağır cezalar getirilmesi gerektiğini vurgulayan Esin, ''Emniyet şeridine girip 1-2 araba öne geçmenin bedeli, bir can olabilir'' dedi.