Satıcı, yaptığı açıklamada, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen?in öncülüğünde, ihracatçıların fedakarlıkları ile son yıllarda ihracatta büyük bir başarı sağlandığını ifade ederek, Türkiye?nin ihracat başarısını daha da ileri noktalara götürmek için yeni atılımlar yapmaya hazır olduklarını belirtti. Kasım ayında 8 milyar 628 milyon dolar ihracat ile tarihi bir rekor kırdıklarını vurgulayan Satıcı, Türkiye?nin mevcut şartlarda, altyapısında, 100 milyar doların üzerinde ihracatı rahatlıkla gerçekleştirebileceğini Kasım ayı rakamıyla ortaya koyduğunu ifade etti. Oğuz Satıcı, ihracat performansını sürdürebilir hale getirmek gerektiğine işaret ederek, şöyle dedi: ''Biz bu konuda üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz. Türkiye?de ekonomiyi yönetenler, ihracattan bu rakamların gelebileceğini göz önünde bulundurarak programlarını yapmalılar. Bunun için de ihracatçıyı heveslendirecek, teşvik edecek politikalar gerekiyor. Türkiye?de uygulanan ihracat ve üretim düşmanı para politikasına, Merkez Bankasının üretimi ve ihracatı yok saydığı bir politikaya rağmen ihracatta tarihi rekor ortaya çıktı. Merkez Bankası, üretici ve ihracatçının önünü açacak politikalar düzenlese, bu rakamlar hem sürdürülebilir hem de daha da büyütülebilir rakamlar olarak önümüzde duruyor.'' Para politikasına yönelik eleştirilerini sürdüren Satıcı, ithalattaki artışın endişe verici olduğunu ifade ederek, ham madde, ara malı ve yatırım mallarında neler yapılması gerektiğinin doğru tespit edilerek ithalatın azalmasını sağlayacak politikalar yapılması gerektiğini anlattı. Satıcı, şunları söyledi: ''İthalatı azaltmak için birtakım gümrük ve tarife dışı engellerle bir sonucu varamayız. Bu dengeleri yerli yerine oturtmak için para politikasını, çok ince detaylarını da gözeterek hazırlamak gerekiyor. Ama siz hala ısrarla (ben sadece enflasyonu takip ederim fiyat istikrarına bakarım) diyerek, bunu da sadece faizle yönetmeye çalışırsanız, kendi içinizde dahi çelişecek sonuçlar elde edersiniz. Ondan sonra iş adamına, (dövizle borçlanma, çok riskli) dersiniz. Dövizle borçlanma şartlarını cazip hale getirecek politikalar uygulayarak bunu ortaya çıkartan zaten sizsiniz. Bu, söylemle değil ortaya koyduğunuz politikayla belirlenir. Para politikasında ince ayar yapıp, üretimi ve ihracatı teşvik etmeli. Başarı bunun arkasında yatıyor.'' SEÇİM EKONOMİSİ Türkiye?de enflasyonun düşmesini isteyen en büyük tarafın kendileri olduğunu bildiren Satıcı, enflasyonun düşük olmasının üretimi ve ihracatı desteklediğini, ama bunu faiz yönetimi ve kuru baskı altına alacak politikalarla yapmayı doğru bulmadıklarını belirtti. TİM Başkanı Satıcı, yüksek faiz ve düşük kurdan rahatsız olduklarını dile getirerek, şöyle devam etti: ''Benim iki bacağımı da kesiyor. Ben üreticiyim, ihracatçıyım. Kur ile rekabetçiliğimi aldığı gibi diğer taraftan da uyguladığı yüksek faiz politikası ile benim yatırım ve üretim için kullanacağım kaynakların fiyatını yükseltiyor. Girdi maliyetlerimi ucuzlatmıyor, kuru baskı altına alıyor yere yapıştırıyor. Ben de şunu yapıyorum; onun bu baskı sonucu rekabetçiliğini bitirdiği ara malı, ham madde ve yatırım malı üreticilerinden tedarik sağlamak yerine, rakip ülkelerden malı tedarik ediyorum. Mutlaka uygulanan politikanın içinde sağlam bacakları olması gerekiyor.'' İhracatçıların ellerinden gelenin en iyisini ortaya koyarak, dünya pazarlarında büyük başarılara imza attığını vurgulayan Satıcı, ''2007 yılında ihracat hedefimiz 95 milyar dolar. Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023 yılında ihracatımızı 500 milyar dolara çıkarma vizyonunu ortaya koyduk'' dedi. Gelecek yıl seçimler yapılacağını anımsatan Satıcı, ülkenin içinde bulunduğu istikrar havasından çıkmaması için iktidarı ve muhalefetiyle birlikte toplumun tüm kesiminin, gerilimlerden uzak durması gerektiğini söyledi. Oğuz Satıcı, ''Hükümetin verdiği sinyaller, seçim ekonomisi uygulanmayacağına dönük. İktidarın, muhalefetin 2007 sürecini Türkiye?den yana bir tavırla, siyasetler üstü bir duruşla yönetmesi gerekiyor. Gerilimler olursa, kaybeden Türkiye olur'' dedi.