Başesgioğlu, Uluslararası İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Derneği Türk ve Alman Milli Komiteleri ile Max-Planck Yabancı Ülkeler ve Uluslararası Sosyal Hukuk Enstitüsü tarafından, ''Türkiye'de ve Almanya'da Sosyal Güvenliğin Yeniden Yapılandırılması'' konulu seminer için geldiği Dedeman Otel'de basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Başesgioğlu, bir gazetecinin ''Sosyal Güvenlik Reformu konusunda Hükümetin üzerine fazla baskı gelirse reform ertelenebilir mi?'' sorusuna karşılık, Hükümetin bu işten herhangi bir ''siyasi rant'' beklemediğini, bu konunun, toplumun geleceğine yönelik bir yatırım olduğunu belirtti. ''Bazı kesimler hükümetin bu anlayışını anlamamakta direniyor ve haksız eleştiriler yapıyor'' diyen Başesgioğlu, ''Geçmişte sosyal güvenlik reforma popülizme kurban edildi. Hükümet olarak Sosyal Güvenlik Reformu'nu siyasi popülizme kurban etmemek için direniyoruz'' şeklinde konuştu. SINIRI VARDIR Bu konudaki ''kararlılıklarını ortaya koyduklarını'' belirten Başesgioğlu, şöyle devam etti: ''Ama insaf ölçüleri içerisinde bu itirazların, şikayetlerin de bir sınırı var. Hükümetin de bu noktada direnç sınırı vardır. Sözlerim yanlış anlaşılmasın, bugün itibariyle Hükümetin baştan sergilediği kararlı tutum aynen devam etmektedir. 3 yıl önce bu reforma başladığımızda karşımıza bu tür dirençlerin, risklerin, haksız eleştirilerin çıkacağını biliyorduk. Sosyal Güvenlik Reformu yapmanın kolay bir iş olmadığını biliyorduk. Hükümeti popülizme saptırma konusundaki gayretlerin kesilmesini istiyoruz. Bu, Hükümete herhangi bir şey yapmaz. Hükümeti bu anlamda, popülizme zorlamanın hiç bir faydası yok. Onun için bu işin kendi mecrasında tartışılması lazım. Şimdi en çok emeklilileri tahrik ediyorlar. Onların saf, masum isteklerini ajite ediyorlar. Oysa bu sistem en başta Türkiye'deki emeklilik sistemini garanti altına alıyor. Yani bu ülkede 20 yıl sonra emekli aylıkları verilecek mi verilmeyecek mi, tartışmasını bugünden garanti altına almak istiyoruz. Emeklilerimize de bu vesileyle seslenmek istiyorum. Bu tür tahriklere kapılmasınlar, bizden duymadıkları hiç bir şeye inanmasınlar.'' Bugüne kadar emeklileri koruduklarını, hassasiyetlerini dikkate aldıklarını ifade eden Başesgioğlu, Bağ-Kur ve SSK emeklilerine, geçmişte olduğu gibi TÜFE oranında zam yapılmış olsaydı, bugün 12 milyar YTL daha az para vermeleri gerektiğini kaydetti. MEMUR EMEKLİLERİNİN ENFLASYON FARKI Murat Başesgioğlu, ''Memur emeklilerine enflasyon farkı verilip verilmeyeceği'' yönündeki soru üzerine, memur emeklilerine bu yılın ikinci yarısındaki enflasyon farklarının ödeneceğini bildirdi. Bunun karşılığının bütçeye konulduğunu anlatan Başesgioğlu, Bakanlar Kurulunun da bu konuda gerekli kararı alacağını kaydetti. ''Sosyal Güvenlik Reformunun ertelenmesinin gündemlerinde olup olmadığı'' sorusunu da yanıtlayan Başesgioğlu, ''Masamızın üzerinde duran tek seçenek 2007 yılında bu yasanın yürürlüğe girmesidir. Bütün hazırlıklarımızı bütün çalışmalarımızı yapıyoruz. Bakanlık olarak önümüzdeki tek hedef, 2007 yılı Ocak ayı, buna kilitlendik. Bizim dışımızda herhangi bir gelişme olursa, bu oturulup değerlendirilir'' diye konuştu. SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİ''- Başesgioğlu, Sosyal Güvenlik Destek Primi konusundaki bir soru üzerine, bu konunun işletmeler arasındaki rekabeti bozmamak ve ülkedeki dengesizliğe çare bulmak için düşünülen bir formül olduğunu anlattı. Sosyal Güvenlik Destek Primi'nin şirket ortaklarından kesilmesinin öngörüldüğünü dile getiren Başesgioğlu, şöyle konuştu: ''Belki şirket ortakları içerisinde sizlerden, benden daha çok ücret alan insanlar da var. Bunları da düşünmemiz lazım. Bir de gelir vergisi mükellefi olan insanlardan emekli olup da çalışanlardan bu primin kesilmesi öngörülüyor. Ama çok yaygın bir şekilde bu maddeye gelen tepkiler olduğunu gördük. Başbakanımızın talimatı doğrultusunda arkadaşlarımız bir çalışma yapıyor. Bu çalışmanın detaylarını önümüzdeki günlerde açıklayacağız. Bu konuda makul ölçüleri yakalayacak bir değişiklik içerisinde bulunuyoruz.'' Başesgioğlu, bir başka soruya karşılık, sosyal korumu sistemi tam olarak sağlanması için Primsiz Ödemeler Yasası'nın çıkarılmasına ihtiyaç olduğunu, bunu da 2007 yılı içinde yasalaştırmayı amaçladıklarını söyledi. Aile hekimliği konusundaki eksiklerin anımsatılması üzerine Başesgioğlu, Sağlık Bakanlığı'nın göstereceği başka ilk basamak noktalarının Genel Sağlık Sigortası açısından kabul edilebilir olduğunu, nihai hedefin ise tüm ülkede aile hekimliğine geçilmesi olduğunu belirtti. Murat Başesgioğlu, ''Hükümet baskılara boyun eğip, yasayı ertelerse tavrınız ne olur?'' sorusuna karşılık, ''Bana düşen sadece çalışmaları beyan etmek olur'' dedi.