Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşarı Sabri Erbakan, ulaşımdan haberleşmeye uzanan bir çok zorluk dikkate alındığında, olası depremlerde en fazla kullanılması gereken alanların ''denizler'' olduğunu bildirdi. Erbakan buna paralel, İstanbul gibi ulaşım sorunu yaşayan illerde, deprem gibi afet durumları için 'gezici deniz hastaneleri' kurulması önerisinde bulundu. Erbakan yaptığı açıklamada, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu, bunun bilinciyle her türlü tedbirin, deprem olsa da olmasa da alınması gerektiğini vurguladı. Deprem konusunda Türkiye'de yapılaşma tekniği, yapı denetim sisteminin ciddi bir şekilde alınması gerektiğini ifade eden Erbakan, denetimlerin tüm ülke genelinde yaygınlaştırılması gerektiğini kaydetti. ''Japonya'da depremlere karşı ne gibi önlemler aldıklarını yakından görüyoruz, bugün Japonya 7,8 ile sallandığında bile deprem sırasında oradaki vatandaş rahat uyuyabiliyor, biz de 4,2 büyüklüğünde deprem yaşandığında bütün vatandaşlar sokakta'' diyen Erbakan, Türkiye'nin deprem konusunda bazı sıkıntıları halen yaşadığını yakından gördüklerini belirtti. Japonya gibi sürekli deprem yaşayan ülkelerde, bir sistem bulunduğunu ve bu sisteme, devletin de belediyelerin de kat sahibi ve vatandaşların da katkı koyduğunu anlatan Erbakan, ''bizim yaptığımız Erzurum, Bingöl hatta Marmara bölgelerindeki konutlarda bir deprem olduğu zaman, biz rahat uyuyoruz, biliyoruz ki o binalar sağlam. Ama diğer, bilmediğimiz hayalet binalar var. Bu binaların ne olduğu belli değil, ne kadar olduğu da belli değil'' diye konuştu. BAKANLIKLARIN BİRBİRİNDEN HABERİ OLMALI Depremle ilgili her bakanlığın bir görevi bulunduğunu, ancak tüm bakanlıkların birbirinden haberi olması ve her kafadan ayrı bir ses çıkmaması gerektiğini söyleyen Erbakan, şunları kaydetti: ''Bu konuda bir başa ihtiyaç var, ciddi bir kopukluk koordinasyonsuzluk var. Türkiye kimin ne yaptığını bilmiyor, bakanlıklar arası koordinasyon sağlanmalı. Yapılan çalışmaların anlatılması lazım. Her kurum üstüne düşen görevi yapıyorsa zaten bizim korkmamamız lazım. Ama ben Sağlık Bakanlığı'nın ne yaptığını bilmiyorum, Ulaştırma Bakanlığı'nın görevi var, Dışişleri Bakanlığının görevleri var, bütün kurumların görevleri var, ama koordinasyon ciddi şekilde ele alınmıyor. Önümüzdeki günlerde bütün bakanlıkların ve bazı kurumların temsilcilerinin bulunduğu Deprem Konseyi'ni tekrardan toplayacağız, bunların ne yaptıklarını, hazırlıklarını öğreneceğiz.'' DEPREMLERDE ULAŞIM ÖNEMLİ Deprem riski taşıyan ülkelerin her zaman depreme hazırlıklı olması gerektiğini vurgulayan Erbakan, öncelikle ''sağlam yapı, sağlam zemin'' anlayışının yerleşmesi gerektiğini bildirdi. Gerekli çalışmaların ertelenmemesi gerektiğini ifade eden Erbakan, daha önce Türkiye'nin depremler yaşadığını, bu depremlerde ulaşımdan haberleşmeye bir çok sıkıntı ile karşılaşıldığını anlattı. Bu anlamda depremlerde en fazla kullanılması gereken alanların boş olmaz nedeniyle denizler olduğuna işaret eden Erbakan, deprem anında en önemli sorunlardan birisinin o bölgeye kolay ulaşmak olduğunu, İstanbul gibi yoğun trafiği ve ulaşım sorunu olan şehirlerde de gezici deniz hastanelerinin kurulabileceğini kaydetti. DEPREM KONUSUNDA VATANDAŞ BİLİNÇLENDİRİLMELİ Depremler olduktan sonra değil, önceden tüm tedbirlerin alınması gerektiğini ifade eden Erbakan, Türkiye'de deprem kavramının ancak deprem yaşandıktan sonra gündeme geldiğini, bu konuda yeterli bilincin henüz oluşmadığını kaydetti. Bu konuda toplumun tüm kesimlerinin bilinçlendirilmesi gerektiğini belirten Erbakan, hatta okullarda deprem eğitimi verilmesi gerektiğini söyledi. Erbakan, devletin aldığı bazı tedbirlerin de vatandaşlar tarafından iyi anlaşılmadığına işaret ederek, şöyle devam etti: ''Örneğin Avcılar'ı afete maruz bölge ilan ettik, ona rağmen, vatandaşlar orayı terk etmiyor. Vatandaşlar gelip bize niye afete maruz bölge ilan ettiniz? diyorlar, oturmaya devam ediyor, çatlakları kendileri kapatmaya çalışıyorlar. Alınan tedbirler, uyarılar, iyi anlaşılmıyor. Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da deprem tatbikatı yapıldı, peki bundan bir sonuç alabildik mi? Vatandaşımızın depremin ne demek olduğunu, yaşamadan anlaması bu konuda bilinçlenmesi lazım.''